Engelli rampasının önüne park edilen araçlar tepki topluyor Engelli rampasının önüne park edilen araçlar tepki topluyor

Son yıllarda tüketiciler, üreticiler ve kargo şirketleri arasında yaşanan olumsuzluklar hakkında konuşan Av. Dr. Ali Önal, tarafların hak ve sorumlulukları hakkında bilgiler verdi. Taşıyıcı şirketlerin hasar gören paketlerde sorumluluk kabul etmediklerine dair imza istedikleri iddiaları hakkında konuşan Önal, “Kargo şirketlerinin sorumluluk kabul etmiyorum şeklindeki söylemi varsa, bunlar geçersiz ihtirazı kayıtlardır. Bunların her şekilde tüketicinin lehine olacak şekilde yorumlanan Yargıtay kararları mevcuttur. Vatandaşların imza atmaması mümkündür” dedi.
Son yıllarda internet alışverişlerinin artmasıyla tüketiciler, üreticiler ve taşıyıcı firmalar arasında birçok anlaşmazlık meydana geliyor. Taraflar, çoğu zaman yaşadıkları anlaşmazlıkları hukuk yoluyla çözüme kavuşturmaya çalışırken, özellikle tüketiciler, bireysel hak ve sorumlulukları hakkında yetersiz bilgi sahibi olduğu için, hukuk yoluna başvurmaktan çekiniyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Dr. Ali Önal, vatandaşların, gerekli durumlarda hukuk yoluyla haklarını aramalarını, yasaların tüketiciyi de koruduğunu belirtti. Tüketicilerin, kargo şirketleri aracılığıyla teslim aldığı ürünleri kontrol etmesinin, ayıplı ya da yanlış ürün gelmesi durumunda, ürünü şerh düşerek almasının çok önemli olduğunu ifade eden Önal, “Ayıplı ürünü şerh düşmek şartıyla ürünü teslim alan tüketiciler, ürünü teslim aldıktan sonra dilerse doğrudan dava yoluna başvurabilir, dilerse de kargo şirketine iade edebilir” dedi.

“Tüketici mağdur olduğu zaman kanun uyarınca hak iddia edebilir”
Eskişehir’de hizmet veren Avukat Dr. Ali Önal, internet alışverişi yaptıktan sonra ürünü kargo şirketleri aracılığıyla teslim alan vatandaşların, mağdur olmaları halinde hak iddia edebileceklerini söyledi. Kanunların hem üreticileri hem aracı şirketleri hem de tüketicileri koruduğunu dile getiren Önal,
“Günümüzde internet satışlarının artmasıyla birlikte satış şirketleri, internet siteleri gibi satışa aracılık eden şirketler ve kargo şirketleri arasında ürünlerin teslimatı noktasında pek çok sorunlu vakada karşılaşmaktayız. Örnek vermek gerekirse, tüketici bir ürünü internet sitesinden satın alıyor. Ancak bu ürün kargo şirketiyle tüketiciye teslim ediliyor. Tüketici ürünü açıyor, bakıyor ki ürün hatalı, istediği gibi olmayan, kırık ya da yanlış ürün gönderilmiş. Bu durumda tüketici ile hem internet sitesi hem ürünü üreten hem de bu ürünleri teslim eden kargo şirketi arasında bir ihtilaf meydana geliyor. Aslında bir tarafta tüketici var, tüketicinin karşısında da 3 tane farklı kurum var. Birincisi üretici, ikincisi aracı şirket üçüncüsü de kargo şirketi. Tabii burada tüketici kendisi mağdur olduğu için bu üç şirkete birden tüketici kanunu uyarınca müteselsil sorumluluk çerçevesinde hak iddia edebilir. Yani tüketici diyebilir ki; ‘bir aracı internet sitesine ben ürün iadesi yapmak istiyorum, istediğim ürün gelmedi.’ Alıcı kişi üreticiye doğrudan başvurabilir, tüketici kanunu buna izin veriyor. Tüketici, hasarın kargo şirketinden kaynaklandığını görüyorsa, bu konuda doğrudan kargo şirketine de başvuruda bulunabilir” dedi.

“Ürünler teslim alındıktan sonra derhal kontrol edilmeli”
Üretici firmalar ve aracı şirketlerin sorumluluğu olduğu gibi tüketicilerin de sorumlulukları olduğunu ifade eden Avukat Dr. Ali Önal, tüketicinin asıl sorumluluğunun ürünü kontrol etmesi olduğunu söyledi. Ürün teslim alınır alınmaz kontrol etmenin yasal zeminde net bir avantaj olduğunun altını çizen Önal,
“Yargıtay’ın 2021 yılında Hukuk Genel Kurulu’nun vermiş olduğu bir karar var. Bu kararda der ki, ‘Tüketici, ürünü teslim aldıktan sonra kargo şirketinden derhal muayene etmelidir.’ Eğer muayene etmesi sonrasında bir hasar görmüş ise bunu ihtirazı kayıt dediğimiz, kargo şirketinin temsilcisine şerh düşmek şartıyla; yani ‘bu ürün hatalı geldi, kırık geldi, dava hakkı saklıdır’ gibi bir şerh düşmek şartıyla ürünü teslim alabilir. Bu ürünü teslim aldıktan sonra tüketici dilerse doğrudan dava yoluna başvurabilir, dilerse de kargo şirketine bunu iade edebilir. Bu noktada Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da tüketicinin hakkının baki olduğunu, ihtirazı kayıt düşmek şartıyla belirtmektedir. Ayrıca zaten bu durum bizim Türk Ticaret Kanunu 889’uncu maddesinde de yine taşıyıcının yükümlülüklerini belirtmiş. Yani bu taşıyıcı kargo şirketinin yükümlülüklerini belirtmiş. Orada der ki; ‘tüketici derhal bunu ürünü kontrol edip açık bir ayıp varsa bunu belirtir. 7 gün içerisinde yine iade edebilir ancak nihayet ayıplı bir ürün varsa, kargo şirketinin sorumluluk açısından 21 güne kadar tüketicinin bildirim yükümlüğü vardır.’ Tabii ki asıl tavsiyemiz ürünler kontrol edilmeli. Teslim alındıktan sonra derhal kontrol edilmeli. Kırık hata vesaire var ya istediğim ürünü bu derhal ilgili temsilciye veya kargo şeklinde belirtilmeli ki burada süreler çok önemli. Süreler geçtiği zaman tüketicinin bütün bildirim hakları ortadan kalkıyor. Bir de son olarak şunu ekleyeceğim, geçtiğimiz sene Eylül ayında mesafeli satış yönetmeliği Yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikte tüketicinin 14 gün içerisinde kayıtsız şartsız cayma hakkının da olduğu da belirtilmişti” şeklinde konuştu.

“Kargo şirketlerinin ‘sorumluluk kabul etmiyorum’ şeklindeki söylemleri geçersiz ihtirazı kayıtlardır”
Vatandaşların bireysel gönderimlerdeki haklarından da bahseden Avukat Dr. Ali Önal, son dönemlerde birçok vatandaşın, kargo şirketlerinin sorumluluk kabul etmemek için imza attırdıkları iddiaları üzerine de konuştu. Böyle bir uygulamanın olmaması gerektiğini dike getiren Önal, şöyle konuştu;
“Kargo şirketlerinin sorumluluk kabul etmiyorum şeklindeki söylemleri geçersiz ihtirazı kayıtlardır. Bunların her şekilde tüketicinin lehine olacak şekilde yorumlanan Yargıtay kararları mevcuttur. Vatandaşların, imza atmaması mümkündür. Alıcılar ise ürünü tam olarak kontrol etmeden teslim aldığını belirten bir şekilde imza atması yerinde bir uygulama olacaktır.”

Kaynak: İhlas Haber Ajansı