CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Marmara ve Bakırköy Cezaevlerini ziyaret ederek yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ile Gezi Davası’nda hüküm giyen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Osman Kavala, Mine Özerden ve Çiğdem Mater ile bir araya geldi. Çakırözer, adil yargılanma taleplerini ve Türkiye’de demokrasiye yönelik kaygılarını gündeme taşıdı.

Tutukluluğunda 50’nci gününü dolduran Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, içi boş iddialarla cezaevinde tutulduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ben 38 kitap yazmış bir bilim insanıyım. Kürt meselesinin çözümü için yıllarca çalıştım. Ancak şu an tamamen asılsız bir dosya ile tutuklu bulunuyorum. Beni burada tutarak Esenyurt halkını cezalandırıyorlar. İddianamemin bir an önce hazırlanmasını ve hakim karşısına çıkmayı bekliyorum.”

Yaklaşık 3 yıldır tutuklu bulunan Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater ile 7 yıldır cezaevinde olan Osman Kavala da Çakırözer’e adalet çağrısında bulundu. Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen dosyalarının bir an önce ele alınmasını ve yaşanan hukuksuzlukların sona erdirilmesini talep ettiler.

“Halkın iradesine kayyum darbesi yapılamaz”

Cezaevi ziyaretlerinin ardından açıklamalarda bulunan Çakırözer, Ahmet Özer’in tutukluluğunun ve yerine kayyum atanmasının halk iradesine vurulmuş bir darbe olduğunu söyledi. Çakırözer şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri olan Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanı, hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor. Ahmet Özer, Esenyurt için önemli projelere imza attı. Ancak kayyum darbesiyle Esenyurt halkı cezalandırılıyor. İddianamesi bir an önce hazırlanmalı ve özgürlüğüne kavuşmalıdır.”

Gezi Davası tutukluları hakkında da açıklamalarda bulunan Çakırözer, şu çağrıyı yaptı:
“Gezi davası, FETÖ’cü savcıların kumpaslarıyla başlayan bir süreçtir. Bugün Osman Kavala 7 yıldır, diğer hükümlüler ise yaklaşık 3 yıldır haksız yere cezaevinde. Anayasa Mahkemesi dosyaları 1,5 yıldır önünde bekletiyor. Artık bu hukuk katliamına bir son verilmelidir. Türkiye, bu ayıptan kurtulmalı ve tutuklu siyasi mahkumlar bir an önce özgürlüklerine kavuşmalıdır.”

Kaynak: Bülten