Kemalist Aydınlanma Derneği tarafından Eskişehir’de ‘Türkiye nereye gidiyor?’ konulu panel düzenlendi. Taşbaşı Kırmızı Salon’da gerçekleşen panele Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Kemalist Aydınlanma Derneği Başkan Yarımcısı Nur Serter, Devlet Eski Bakanı, Milli Merkez Sözcüsü Ufuk Söylemez, Gazeteci-Yazar Nur Batur konuşmacı olarak katıldı. Eskişehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.

Whatsapp Image 2025 04 13 At 16.04.02 (3)

“Türk halkının yüzde 70’inde yoğun bir Atatürk sevgisi var”

Panel öncesi açılış konuşmasını yapan Kemalist Aydınlanma Derneği Başkanı Kemal Anadol, şunları söyledi:

Yediden yetmişe uzun süredir yapılan anketlerde Türk halkının yüzde 70’ini yoğun bir Atatürk sevgisinin kapsadığı anlaşılmaktadır. Yüzde 70’ini aşan bir oranda Türk halkı, milletimiz, ulusumuz Atatürk’ü göğsünde, yüreğinde, beyninde taşıyor. O zaman hemen akla bir soru geliyor? E niye bu kadar yoğun bir sevgi varken milletimizin üstünde, siz niye Kemalist Aydınlanma Derneği’ni kurdunuz? Bunlara iki yanıt verirken, hem de kuruluş amacımızı da anlatmış olacağım.

“Kemalizm bugün kuşatma altındadır”

Birinci yanıt, yüzde 70’i ulusumuzun Atatürk sevgisi ile dolu olmasına karşın, yüzde 30’unun kuşatması altındadır. Kemalizm bugün kuşatma altındadır. İki ayyaşla başlayan, 100 yıllık reklam arası sözcüğüyle devam eden, Anıtkabir’e 11 kilometre mesafedeki Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başında oturan kişinin bir defa Atatürk’e gitmediği, Anıtkabir’e gitmediği bir dönemi yaşıyoruz.

“Atatürk gerçek anlamda sine-i millete dönmüştür”

Halkımız bu kuşatmayı yarmaya uğraşıyor. 23 Nisan’larda, 19 Mayıs’larda, 29 Ekim’lerde, 30 Ağustos’larda Anıtkabir dolup dolup taşıyor. Her yıl bir önceki nüfusa göre fark atıyor ve Anıtkabir’e gitmenin ötesinde her fırsatta Atatürk sevgisini dile getirmeye uğraşıyor. 23 yıllık AKP iktidarının bu ülkeye yaptığı bir ve tek hizmet var. Atatürk’ü devlet koruması altından çıkarmıştır. Atatürk halka mal olmuştur, Atatürk gerçek anlamda sine-i millete dönmüştür. Birinci neden bu.

“Derneğimiz sahte Atatürkçülerle mücadele etmek için kuruldu”

İkinci neden, tamam milletin yüzde 70’inin kalbi Atatürk sevgisi ile dolu ama akla hemen bir soru geliyor? Hangi Atatürkçülük? Şu güneşin doğuşunu nasıl görüyorsam, mazlum şark milletlerinin de uyanışını da öyle görüyorum diyen antiemperyalist Atatürk’ünün görüşü mü? 12 Mart’ta muhtıra veren NATO generallerinin görüşü mü? Kenan Evren Atatürkçülüğü mü? Mustafa Kemal diyen, Atatürk’ü bir türlü söyleyemeyen, mecbur kaldığında yutkunarak Atatürk diyen, onların Atatürkçülüğü mü? Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganını pek militer bulan, yurttaşlarıyız desek olmaz mı diyen, onların Atatürkçülüğü mü? Hangisi? İşte bu derneğin kuruluş amacı budur. Etiyle, kemiğiyle Atatürkçülüğü, Kemalizm’i halkımıza anlatmak ve sahte Atatürkçülerle 15 Temmuz’da darbe olduğu vakit mecburen parti genel merkezlerine Atatürk’ün fotoğrafını asan sahte Atatürkçülerle mücadele için kurulmuştur.

“Yılmaz Büyükerşen çocukluğundan bu tarafa katıksız bir Kemalist’tir”

Eskişehir. Yeniden İç Anadolu’nun bozkırında dünyaya örnek olacak sadece Türkiye’ye değil bir kent olmuştur. Ve beş dönem belediye başkanlığı yapan Sayın Yılmaz Büyükerşen, bu eseri ben size anlatacak değilim, içinde yaşıyorsunuz. Ve Yılmaz Büyükerşen çocukluğundan bu tarafa katıksız bir Kemalist’tir. Yaptığı eserler de Kemalizm’in somut örneğidir. Hepimiz güç koşullardayız. Ülkemiz nereye gidecek birbirimize yemek yerken, otobüs durağında beklerken, misafirliğe gittiğimizde soruyoruz: Ne olacak bu memleketin hali? Asla karamsar olmayacağız. Kurtuluşumuz dün olduğu gibi bugün de Kemalizm’dir. Üzerinde rötuş yapılmayan, ödün verilmeyen katıksız bir Kemalizm.” 

Kaynak: Meltem Karakaş