Yargıtay’ın aldığı karar, kiracıların haklarını koruma çabaları çerçevesinde dikkat çekiyor. Fahiş kira artışları konusunda getirilen sınırlamalar, mülk sahiplerinin daha dikkatli hareket etmesini zorunlu kılıyor. Bu durum, kiracıların güvenli bir yaşam alanına sahip olmasına katkı sağlıyor.

Yargıtay'ın verdiği karar, özellikle 5 yıldan uzun süreli veya 5 yıldan sonra yenilenen kira sözleşmeleri için önemli düzenlemeler getiriyor.

Buna göre, kira artışlarının belirlenmesinde genel enflasyon oranının değil, özel hükümler çerçevesinde hareket edilmesi gerektiği hükme bağlandı.

Kararda, kira bedelinin belirlenmesinde ortalama TÜFE değişim oranı, evin durumu ve emsal kira bedelleri gibi faktörlerin dikkate alınması gerektiği vurgulandı.

Yargıtay'ın aldığı karar, kısa süreli ve uzun süreli kiralarda farklı dava türlerinin açılmasını öngören içtihatların uygulama alanını da ortadan kaldırdı.

Bu çerçevede, kiracılar için adaletli bir kira bedeli belirlenmesi ve mülk sahiplerinin keyfi kira artışları yapmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.

Kararın detaylarına göre, kira sözleşmelerinin tarafları arasında yapılan anlaşmalara bakılmaksızın, hâkim tarafından belirlenecek kira bedelinin adil ve makul olması gerektiği vurgulandı.

Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesi de bu çerçevede, ekonomik faktörlerdeki değişimleri göz önünde bulundurarak kira artışlarının sınırlanması amacıyla değerlendirilecek.

Yargıtay'ın aldığı bu karar, kiracıların korunması ve mülk sahipleri ile kiracılar arasında adil bir denge sağlanması açısından önem arz ediyor. Ev sahipleri bundan böyle kira artışlarını belirlerken daha dikkatli olmak zorunda kalacaklar.

Kaynak: Haber Merkezi