"Sokakta yaşamlarını sürdüren köpeklere yönelik düzenlemeler içeren ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonunda görüşülmeye başlanan "Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile ne yazık ki bulaşıcı veya tedavi edilemeyenhastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce "ötenazi" yapılmasının önü açılıyor. Ayrıca canlarımıza yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine imkân sağlanıyor. Hayvan dostlarının, hayvan sevenlerin dışında vicdan sahibi hiç kimsenin de asla kabul etmeyeceği bu kanun teklifine elbette bizler de asla onay vermeyiz!
Yaşamımızın bir parçası olmuş bu canlarımızın popülâsyonunun bitirilmesi biyolojik dengeyi bozarak başka kemirgen ve vahşi hayvanların çoğalmasına yol açacaktır. Dünyada bunun birçok örneği mevcuttur. Sorun varsa -ki olduğu açık- , Eskişehir Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu olarak bu konuda ortak akılla hareket ederek, pratikte başka sorunlara yol açan adımlar yerine 1 Temmuz 2004 yılında yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu hükümlerinin yani
mevcut yasada tanımlanmış ama bir türlü pratikte uygulanmamış adımların hayata geçirilmesinin yapılacak en doğru iş olduğunu düşünüyoruz.
Bu güne kadar yetkililerin görevlerini savsaklamasının sonucunda kontrolsüz üremelerinin suçunu masum canlara yüklemek, onları ölüme mahkûm kılmak ülkemizin büyük oğunluğunca kabul görmemektedir. Hepimiz, “uyutma” denilerek itlaf eyleminin yumuşatılmak, masumlaştırmak istenmekte olduğunun bilincindeyiz. Kusura bakmasınlar
ama bizler uyumuyoruz.
Yaşam hakkı kutsaldır, bütün canlılar da bu hakka eşit olarak sahiptir. Beklentimiz hayvanların yaşamlarını destekleyerek rehabilitasyonu yapılmış canlıların gönüllüler işbirliği ile alındığı yere bırakılması, takibinin yapılması, kayıt altına alınması, çip takılması, "bakımını yap, aşıla, kısırlaştır ve sahiplendir" yaklaşımı temel olmalıdır. Kısırlaştırma seferberliği başlatılsın, hep söyledik bunu. Mademki bu canların sayılarının artmasından rahatsızlık duyulmakta, ülkenin bu konudaki tüm dinamikleri harekete geçirilsin, pek çok otoritenin ortak söylemi bu şekildeki bir çalışmanın çok kısa sürede sonuç vereceği ve bu masum hayvanların popülâsyonunun kontrol altına alınacağı yönündedir." ifadelerine yer verildi.