Kızılcık Şerbeti'nde Işıl rolüyle diziye giriş yapan Ece İrtem, dizideki rolüyle kimi izleyici tarafından beğeni toplarken, kimisi tarafından da beğenilmedi. Ece İrtem, Sibel Arna’nın YouTube programı Ne Olursan Ol Rahat Ol’a konuk oldu.
Katıldığı programda, Kızılcık Şerbeti'nin Abdullah'ı ve Işıl'ı arasındaki ilişki hakkında konuştu. Aynı zamanda ünlü oyuncu yaşadığı acı kaybı anlattı.
ANNESİNİN PARMAKLARI KOPMA NOKTASINA GELDİ
Köpeği Pucci'yi başka bir köpeğin saldırında kaybeden Ece İrtem, o olayda annesinin parmaklarının da kopma noktasına geldiğini belirtti. Ece İrtem konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:
“Annem, köpeğimi gezdirirken tasmasız ve vahşi bir köpeğin saldırısına uğradılar. Pucci öldü. Onu vahşi köpeğin ağzından kurtarmaya çalışan annemin ise parmakları kopma noktasına geldi. Hâlâ dikişleri var ve bazı parmakları kapanmıyor.
Atlatmaya çalışıyorum ama geçmiyor. Şu an evlat acısı çekiyorum. Çok ani bir şekilde köpeğim Pucci’yi kaybettim. Dört yıldır hayatı birlikte paylaşıyorduk. Bilinçsiz bir köpek sahibi yüzünden öldü. Vahşi olabilecek köpeğini tasmasız ve ağızlıksız gezdiriyordu.
Annem, Pucci’yi köpeğin ağzından almaya çalıştığı için parmakları kopma noktasına geldi. Hâlâ dikişleri duruyor ve bazı parmakları kapanmıyor. Hukuki mücadele devam ediyor. Hem maddi hem manevi tazminat davası açtım.
Pucci’nin ölümünden iki ay sonra Sandık Kokusu dizisi onaylandı. Şimdi de Kızılcık Şerbeti… Ama ben hâlâ kendime gelmiş değilim, depresyondayım."
ABDULLAH VE IŞIL AŞKI BAŞLIYOR
Kızılcık Şerbeti'nde Abdullah ve Işıl karakterlerinin yaşayacağı aşkla ilgili konuşan ünlü oyuncu Ece İrtem, "Işıl, enerjisiyle Kızılcık Şerbeti’ne girdi. Abdullah Bey ona, “Artık sadece kendi hayatımı yaşamak, sadece seninle birlikte olmak istiyorum.” dedi. Anlaşıldığı üzere yine zıt kutuplar birbirini çekecek. Başta birbirlerinden hoşlanmıyorlardı. Apa’ya göre Işıl çok hoppa, ayarsız, dengesiz, zor ikna olan, zor zapt edilen bir karakter.
Işıl’a göre ise Abdullah Bey çok mutaassıp; asla birlikte olamayacağını düşündüğü biri. Ama zamanla “Aslında hayata aynı pencereden bakıyoruz ama farklı ifade ediyoruz.” noktasında buluşacaklar gibi görünüyor.”