Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan gıda taklit ve tağşiş listesinde yer almasının ardından, köftelerinde domuz eti kullandığı iddialarıyla büyük bir kriz yaşayan marka, bu süreçte çeşitli açıklamalar yapmıştı.
Özellikle “komplo kuruldu” şeklinde açıklamalarla kendini savunan Köfteci Yusuf, 42 ilde 282 şubesiyle geniş bir müşteri kitlesine sahip. Uygun fiyatlarla hizmet sunan markanın, gıda güvenliği konusunda daha dikkatli bir yaklaşım sergilemeye başladığı ve bu sebeple önemli bir adım attığı öğrenildi.
Köfteci Yusuf, bu iddiaların ardından bir süre sessiz kaldı, ancak şimdi yeni bir strateji ile geri döndü. Gıda güvenliğine daha fazla önem vereceklerini belirten marka, ürünlerinde kullanılan etlerin güvenliğini sağlamak amacıyla aracısız hayvan alımına geçeceğini duyurdu. Bu uygulama ile besicilerle doğrudan iletişime geçilerek, aracıların devre dışı bırakılması hedefleniyor. Böylece, ürünlerinde kullanılan etlerin kalitesinin artırılması ve taklit ürünlerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Markanın bu adımının, tüketicilere daha güvenli ürünler sunmayı hedeflediği açıkça ifade ediliyor.
Köfteci Yusuf’un daha önce aracılarla hayvan alım işlemi yaptığı biliniyordu. Ancak son gelişmelerle birlikte bu yöntemden vazgeçildiği ve doğrudan besicilerle anlaşmalar yapılarak et temini sağlanacağı belirtildi. Bu strateji, markanın güvenlik önlemlerini güçlendirme çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Ayrıca, markanın bu değişiklikle birlikte, tüketicilerin güvenini tekrar kazanmayı amaçladığı da ifade ediliyor.
Köfteci Yusuf’un daha önce yaşadığı kriz, özellikle domuz eti iddialarıyla ilgili tartışmaların arkasından yaşandı. Ancak markanın, bu iddiaları yalanladığı ve bir komplo teorisi olarak değerlendirdiği biliniyor. Birçok vatandaş, markaya olan desteğini sürdürerek, yerli ve milli ürünleri tercih etmeleri gerektiğini savunmuştu. Markanın müşterileri, uygun fiyatlarının ve kaliteli hizmetinin yanı sıra, “yerli” ve “milli” olduğu için de markayı tercih ettiklerini dile getirmişti.