Mynet'in haberine göre, Türkiye'de lise eğitiminin dönüşümüne yönelik olarak Enstitü Sosyal liderliğinde "Türkiye’de Lise Eğitiminin Dönüşümü" başlıklı bir çalıştay düzenlendi. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, eğitim araştırmacıları, eğitim yönetimi uzmanları, öğretmenler ve okul yöneticilerinin katıldığı etkinlikte, mevcut sistemin artıları ve eksileri ele alınarak alternatif modeller üzerinde değerlendirmeler yapıldı.

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ'Nİ TEMSİLEN...

Çalıştayın açılışında konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, eğitim sistemindeki kademelerin süresinin tek başına belirleyici olmadığını, bu tür değişikliklerin pek çok faktörü etkilediğini vurguladı. Kamuoyunda sıkça dile getirilen "1+3 mü olsun, 2+2 mi olsun?" gibi farklı modeller üzerine bir angajmanlarının olmadığını belirten Yelkenci, en sağlıklı ve faydalı sonucu elde etmek için geniş çaplı bir değerlendirme sürecine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Eğitim politikalarının çok çeşitli parametreler tarafından şekillendirildiğini söyleyen Yelkenci, bu nedenle sistem değişikliğinin titizlikle ele alınması gerektiğini ifade etti.

Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri çalıştayda daha çok dinleyici konumunda yer alırken, uzman akademisyenler ve eğitimciler lise eğitimiyle ilgili mevcut sorunları ve önerileri masaya yatırdı. Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü Dr. İpek Coşkun Armağan, Türkiye’de lise öğrencilerinin haftada 40 saat ders gördüğünü ve bu yoğunluğun sosyal etkinliklere, kulüp faaliyetlerine ve bireysel gelişime yeterli alan bırakmadığını belirterek, daha esnek ve sade bir lise eğitim modeline ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimci Prof. Dr. Oktay Cem Adıgüzel, lise yıllarının öğrenciler açısından yoğun stres içeren bir dönem olduğuna dikkat çekerken, Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Fuat Arıcı, 2012’de zorunlu eğitimin getirilme gerekçelerinin günümüzde geçerliliğini yitirdiğini savundu. Arıcı, isteksiz öğrencilerin okul ortamındaki genel motivasyonu olumsuz etkileyerek, okul aidiyetinin azalmasına neden olabileceğini belirtti.

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Oğuz Köklü, dört yıllık lise eğitimi ile üç yıllık lise eğitimi arasında akademik başarı açısından belirgin bir fark olmadığını belirtti. Özellikle matematik başarısı üzerinden yapılan analizlerde, eğitim süresinin uzatılmasının öğrenci başarısını doğrudan artırmadığını ifade eden Köklü, nitelikli eğitimin süreyle değil, içerikle şekillenmesi gerektiğini dile getirdi.

Tüm bu görüşler ışığında, lise eğitiminin dönüşümüne yönelik çalışmaların devam edeceği ve eğitim süresinden çok niteliğin ön planda tutulacağı bir modelin benimsenmesi gerektiği konusunda görüş birliğine varıldı. 

Kaynak: Eskisehir.net Haber Merkezi