Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi 2025 yılının ilk meclis birleşimini gerçekleştirdi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin başkanlığında gerçekleşen oturumda, cemevleri için tarihi bir karar alındı. Cemevlerinin ibadethane statüsüne alınması AK Parti grubunun ret oylarına rağmen oy çokluğuyla kabul edildi.
AK Partili Sivri yuhalandı
Alevi dernek ve vakıf temsilcilerinin yakından takip ettiği toplantıda zaman zaman gerginlik yaşandı. Ret gerekçelerini açıklayan AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri, konuşması sırasında meclisi takip eden vatandaşlar tarafından yuhalandı. CHP’lilerin oylarıyla kabul edilen karar, izleyenler tarafından ayakta alkışlanırken, meclis salonunda ‘hak, hukuk, adalet’ sloganları da atıldı.
Belediyelerin yetkisi yok
Sivri, cemevlerine ibadethane statüsünün verilmesinin hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu konu malum çevreler tarafından siyaseten öteden beri istismar edilmiş ve toplumsal hafızamızdan oluşan yaralar siyasi bir enstrüman olarak kullana gelmiştir. Bizim meseleye yaklaşımız, yasalarımız, inanç hürriyeti ve temel hak ve özgürlükler bağlamında istikrarını korumaktadır. Alevilik inancını, İslam dışı alternatif bir din imajına dönük çabaları öteden beri doğru bulmuyoruz. Getirilen teklif toplumsal hassasiyet dikkate alınmamıştır. Cemevlerinin havra, kilise ve camiye ilave olarak ayrı bir dini kategori şeklinde düzenlenmiştir. İslam’ın bir yorumu olarak değerlendirdiğimiz Alevilik yolunun bu şekilde ayrıştırılması büyük bir yanlıştır. Yolun kendisine ve mensuplarına büyük bir haksızlıktır. Anayasamızın, kanunların, yargı kararlarının ve Diyanet İşleri Başkanlığı mevzuatının dikkate alınmadan, bir yönetmelikle cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi hukuka ve kanunlar hiyerarşine aykırılık teşkil etmektedir. Bu yetki Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndedir, devredilemez. Bu konuda belediyelere yetki verilmemiştir.”
CHP, Aleviliği istismar etmekten vazgeçmeli
CHP’yi dini değerleri istismar etmekle suçlayan Sivri, “Geçmişi yasaklar ve inançlar özgürlüğüne müdahaleler konusunda sabıkalı olan CHP’nin bu tutumu, popülist ve günah çıkarma teşebbüsü olarak değerlendiriyoruz. Sizleri Odunpazarı Belediyesi’nin 10 yıldır ‘yapacağız’ deyip yapmadığı ve yatırım programından da çıkardığı cemevi projesini uygulamaya ve destek vermeye davet ediyoruz. Cemevlerine destek ve işbirliğine dönük her türlü teklife açığız. Siyasi istismara açık, toplumsal ve anayasal düzeyde konsorsiyumumla düzenlemesi gereken bir konunun bir yönetmelikle düzenleme çabası konuyu hafife almaktır. Eskişehir’in kronikleşmiş birçok sorunu ve derdi varken, yönetimin toplumsal meseleleri araçsallaştırarak hizmete değil de siyasete yönelmesini tipik bir örneği ile karşı karşıyayız. Meclis olarak görevimiz olmayan, hüküm veremeyeceğimiz bu konuda karar vermemiz mümkün değildir. CHP artık laiklik ve Alevilik konusu istismar etmekten vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.
İslam düşmanıymışız gibi hava yaratıyorlar
Odunpazarı Belediye Başkanı ve CHP Grup Başkanvekili Kazım Kurt, bir yerin ibadethane olup olmadığına kanunların değil, ibadeti yapanların karar verebileceğini söyledi. AK Parti’nin inançlar üzerinden sömürü yaptığını savunan Kurt, şunları belirtti: “AK Parti Grubu istismarın en iyi örneğini ortaya koydu. Bir yerin ibadethane olup olmadığına kanun karar vermez. O ibadeti yapanlar karar verir. İnsanlar nerede ibadet yapmak istiyorsa istiyorlarsa orada yaparlar. Bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’nin kendi kanunlarına uymadığına karar vermiştir. Anayasanın 90’ncı maddesinde de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını ve Avrupa sözleşmelerinin ‘insan hakları’ ile ilgili bölümünün kanundan ve anayasadan önde olduğuna hüküm koymuştur. Buna ret oyu vermek inanç özgürlüğünü sömürmeye devam etmek demektir. AKP’nin yıllardır yaptığı iş budur. Ötekileştirerek, insanları ayrıştırarak inançları biraz daha dışlayarak yapılan bu çalışma topluma zarar verir. Türkiye’de barış içerisinde yaşamak istiyorsak, herkesin inancına saygı göstereceğiz. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri 2015’te bu kararları aldı ve o doğrultuda çalışmaları yaptı. Bunu abartarak, başka noktalara çekerek, sanki İslam düşmanıymışız gibi bir hava yaratmak geride kalanların bu işe tepki göstermesine neden olur. Konuştuğumuz dile dikkat edeceğiz.”