Memur-Sen Konfederasyonu, hazırlanan ‘Adil, Makul ve Sürdürülebilir Vergi Sistemi' adlı raporu düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı. Basın toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, vergide adaletin bir sosyal adalet meselesi olduğuna dikkati çekerek, “Vergide adalet olmadan toplumsal barış ve adalet olmayacağı açıktır. Ancak ülkemizde mevcut vergi sisteminin ağırlık merkezini gelire göre vergilendirme yerine toplumun tümünün vergilendirilmesi oluşturmaktadır. Vergi sistemimizin ağırlık merkezini oluşturan dolaylı vergiler eliyle, başta sabit gelirliler olmak üzere geliri olsun ya da olmasın toplumun bütünü vergilendirilmektedir. Neoliberal politikaların sonucu olarak ilaçtan suya, ekmekten bebe mamasına en temel ihtiyaçlar için bile gelir durumuna bakılmaksızın vergilendirme yapılması insani/adil olmadığı gibi, gelir durumuna bakılmaksızın vergilendirme uygulaması zenginle fakirin aynı vergiyi vermesine neden olması bakımından da adil değildir” dedi.


Gelir artışından daha fazla gelir vergisi artışının alım gücünü düşürdüğünü vurgulayan Tonbul, “Mesela, kamu görevlilerinin maaş-ücret artışlarına yüzde 20 zam yapıldığını varsayalım. Asgari ücret tutarındaki vergi muafiyeti sabit kalacağı için yapılan zam hem enflasyon ile hem de matrah artışına bağlı olarak yüzde 20 ve yüzde 27 gelir vergisi dilimine girerek eriyecektir. Gelir artıyormuş gibi gözükse de gelir artışından daha fazlası eline geçmeden alınacaktır” şeklinde konuştu.

“Adil ve etkili bir vergi sistemi, bütünlüklü bir vergi politikasının hayata geçirilmesiyle mümkündür”
Adil vergilemenin öncelikle mali güçle orantılı bir vergilendirmeyi amaçlaması gerektiğini ifade eden Tonbul, “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını, herkesin kazancına göre vergi ödemesini, emekle elde edilen gelirlerden sermayeden sağlanan aynı miktar gelire göre daha düşük oranda vergi alınmasını, asgari ücretin gelir vergisinden istisna tutulmasını, artan oranlı vergilendirmeyi, medeni durum, engellilik ve yaşlılık gibi kişilerin durumunun dikkate alınmasını ve bunlar gibi diğer adaleti sağlayıcı ilkeleri gerektirir. Nitekim kalkınma ve büyüme politikalarını güçlendirecek, istihdamı ve ihracatı artıracak, geçim derdindeki sabit gelirlilerin bütçesinde yüke dönüşmeyecek adil ve etkili bir vergi sistemi, hayatın her alanını gözeten bütünlüklü bir vergi politikasının hayata geçirilmesiyle mümkündür” diye konuştu.
Vergi sistemi önerisi raporlarının bir makro politika çerçevesi olan yeni nesil bir vergi mimarisi önermekte olduğuna dikkat çeken Tonbul, “Raporda da savunduğumuz üzere vergide adalet; sabit gelirlilerin kahir ekseriyetini oluşturduğu geniş toplum kesimleri üzerine yıkılmış vergi yükünü azaltmak, gelir durumuna göre vergilemeyi tesis etmekle mümkündür” dedi.

“Vergi gelirinde doğrudan vergilerin payı artırılmalı, dolaylı vergilerin payı azaltılmalıdır”
Tonbul, hazırladıkları raporda öne çıkan önerileri ise şu şekilde sıraladı:
“Vergi gelirinde doğrudan vergilerin payı artırılmalı, dolaylı vergilerin payı azaltılmalıdır. Doğrudan vergilerin azalmasına ve dolaylı vergilerin artmasına neden olan kurumlar vergisindeki istisna, af ve benzeri uygulamalar sonlandırılmalıdır. Bütüncül ve birbirini tamamlayan bir yapı tesis edilerek vergi toplamadaki etkinlik artırılmalı, vergi kayıp kaçağı engellenmeli, kayıt dışılık önlenmelidir. Vergi gelirlerinin düşmesine neden olan kayıt dışı ekonomi, vergi kaçakçılığı ve vergi dolandırıcılığı ile daha etkin mücadele edilmelidir. Zorunlu tüketim ve ihtiyaç ürünleri ÖTV/KDV dışına çıkarılmalıdır. KDV ve ÖTV günün ekonomik koşullarına göre güncellenmeli ve oranlar düşürülmelidir. Ücretlerden alınacak gelir vergisi için matrahlar ekonomik şartlara uygun olarak artırılmalıdır. Başta kamu görevlileri olmak üzere ücretlilerden alınan gelir vergisi dilimleri yüzde 5, 10, 15 şeklinde revize edilmelidir. Ücretlerden kesilen damga vergisi kaldırılmalıdır.”
Tonbul, raporun vergi sisteminin ihtiyaç duyduğu iyileştirmelere ve vergide adaletin tesisine önemli katkılar sunacağına inandıklarını belirtti. Toplantı, Tonbul'un konuşmasının ardından raporu hazırlayan Prof. Dr. Mustafa Çolak'ın sunumuyla devam etti.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı