İşyeri Tehlike Sınıfları Komisyonu’nun düzenlediği toplantıda, moto kuryelik mesleği “az tehlikeli” sınıftan çıkarılarak “tehlikeli meslekler” sınıfına alındı. Kararla ilgili Eskişehir Net’ten Meltem Karakaş’a konuşan Eskişehir Kuryeler Birliği Başkanı Gökay Başar, bunun yeterli olmadığını, moto kuryeliğin “çok tehlikeli meslekler” grubuna alınmasını istediklerini söyledi.
“Bir buçuk günde bir, bir kurye vefat ediyor”
Moto kuryeliğin az tehlikeli meslekler grubundan tehlikeli meslekler grubuna alınmasına ilişkin Başar, “Biz yıllardır dernek olarak Türkiye'deki birçok dernek ve sendikalarla da iletişim halindeyiz. Biz yani resmi olmayan rakamlarla beraber yaklaşık bir buçuk günde bir, bir kurye vefat ediyor. Türkiye'de bu yüzden de çok tehlikeli meslekler statüsüne alınmak için yıllardır mücadele veriyoruz. Geçtiğimiz hafta az tehlikeli mesleklerden tehlikeli mesleklere alındık. Ancak bu bizim istediğimiz sonuç değildi. Biz kesinlikle çok tehlikeli meslekler statüsüne alınmak istiyoruz. Çünkü biz ülkede deprem zamanında olsun, Pandemi zamanda olsun insanlara koşup yardım eden, normalde insanların yemeğini, suyunu, ilacını götüren insanlarız. Ama maalesef çok tehlikeli bir iş olduğu için yaklaşık bir buçuk günde bir kurye vefat ediyor. Bunun da yetkililerin, hükümetin Meclis tarafından göz önüne alarak bizlere bu konuda yardımcı olmalarını ve bizleri çok tehlikeli meslekler statüsünü almasını kesinlikle talep ediyoruz” diye konuştu.
“Kazancımızın yüzde 45’i masraflara gidiyor”
Moto kuryelerin kazancının yüzde 45’inin masraflara gittiğine dikkat çeken Başar, “Bazı şirketler reklamlarla ve aslında insanları kandırıyor. Kuryeler ayda 100-150 bin kazanıyor diye reklamlar yapıyorlar. Bunlar yalan rakamlar. Bu rakamları yani kazanmak için gerçekten hiç izin yapmadan günde 18 saat çalışmanız lazım, ki bunun sonucunda da kazancın yüzde 45’i gider. Çünkü bizler sigortalı çalışan değiliz. Bağ-Kur’luyuz. Esnaf olarak geçiyoruz. Motorun giderleri, yakıtı, benzini, bakımı onun dışında yemek, Bağ-Kur. Her türlü KDV, gelir vergisi, her türlü gideri biz cebimizden karşılıyoruz. Ne kazanırsak kazanalım yüzde 45'i gider ve bunlar da aslında yalan rakamlar. Yani kabaca 12 saat çalışan bir kurye 40-45 bin lira para kazanabilir. Ülkede de yani yoksulluk sınırı olmuş 70 bin TL. Bunun altında da bir kuryenin geçimini sağlaması imkansız. O yüzden insanlar 15-16 saat çalışmasına rağmen hala geçinemiyorlar maalesef” şeklinde konuştu.
“Belediye ile her ay görüşeceğiz”
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ile yaptıkları görüşme hakkında da konuşan Başar, “Ayşe Hanım'la toplantımızda şöyle; zabıta ile ilgili konular görüşüldü. Zabıta başkanı da oradaydı. Kendileri bize sağ olsunlar birçok konuda yardımcı oldular, sorunlarımız için çözüm önerilerimizi ilettik ve çözeceklerini ilettiler. Örnek vermek gerekirse Eskişehir'de kuryelerin birçok sorun yaşadığı Kanatlı’nın karşısındaki Bayramyeri sokakla ilgili ortak bir akılla varmak için beraber hareket ettik. Onun dışında şehrimizde yaşadığımız alt yapı sorunlarını dile getirdik. Bu konuda bizlere yardımcı olacağını söyledi ve tramvay tarafından yayalaştırılmış yollarla ilgili sorunlarımızı, problemlerimizi aktardık. Yani kendisi de düzenli olarak her ay bir toplantı, bir görüşme talep etti. Biz de kabul ettik. Bundan sonra belediyeyle kuryelerimizin sorularını her ay görüşüp çözüm önerilerimizi sunacağız kendisine” dedi.
“Kazancının düşük olduğunu gören moto kuryeler işi bırakıyor”
Eskişehir’de part time dahil 3 bin moto kuryenin olduğunu söyleyen Başar, çalışma şartlarının zorluğu ve kazancının söylendiği kadar yüksek olmadığını gören birçok kişinin kuryeliği bıraktığını belirtti. Başar, “Özellikle pandemi sonrası bu yalan, yanlış reklam ve haberlerle birlikte kuryeliğe büyük bir talep oldu. Yalnız son bir yıldır insanlar bunun gerçek olmadığını görmeye başladı. Bizim kendi dostlarımız da mesleklerini bırakıp bu işe gelip bir süre sonra işte kazalar, tehlikeli durumlar geçirip kazançların gerçek olmadığını da görünce bu işi bırakmaya başladılar. Şu anda Eskişehir'de, kabaca part time veya ikinci iş olarak bu işi yapanlar dahil 3 bin kurye var. Ama ana geçim kaynağı olarak bu işi yapanlar ise yarısıdır. Bin 500 kişi civarındadır. Yani son dönemde talep azaldı. Çünkü kazançların gerçek olmadığı, bu işin çok tehlikeli bir iş olduğu ortaya çıkınca tabii insanlar kendi mesleklerine geri dönmeye başladı” ifadelerini kullandı.
1 Mayıs’ta alanlara davet etti
1 Mayıs İşçi Bayramı’nda tüm kuryeleri alanlara davet eden Başar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Biz tabi ki tüm meslektaşlarımızı hem Eskişehir'de hem ülke genelinde ve diğer tüm işçi sınıfını 1 Mayıs'ta meydanlara çağırıyoruz. Ülkemizde son dönemde yaşananlara karşı haklarımızı almak, özgürlüğümüzü almak için 1 Mayıs'ta meydanlara gelip bunları talep etmek istiyoruz.”