Aktürk, yapılan operasyonların yalnızca teröristleri hedef aldığını, sivillerin ve kültürel mirasın zarar görmemesi için azami hassasiyet gösterildiğini vurguladı. Açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetlerimizin proaktif savunma ve güvenlik stratejisi çerçevesinde Irak ve Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonlarda, son bir haftada 21 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. 1 Ocak 2025’ten bu yana toplam 523 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Ayrıca, geçtiğimiz hafta üç PKK’lı terörist daha güvenlik güçlerine teslim olmuştur. Teröristler için tek çıkış yolu Türk adaletine teslim olmaktır." ifadeleri yer aldı.
Hudut güvenliğine ilişkin yapılan değerlendirmede, sınır hattında yasa dışı geçişlere karşı önlemlerin en üst seviyede uygulandığı vurgulandı. Son bir haftada, yasa dışı yollarla sınırı geçmeye çalışan 3’ü terör örgütü mensubu olmak üzere 70 kişi yakalanırken, 977 kişinin geçişi engellendi. 1 Ocak’tan bu yana yasa dışı geçiş girişimlerinde toplam 1.086 kişi yakalanırken, 15.025 kişi sınırı geçemeden durduruldu.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına değinen Aktürk, "İsrail, Gazze'ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak uluslararası hukuku hiçe saymaktadır. Masum sivillerin hedef alınması ve bölgedeki göç baskısının artırılması, küresel istikrarı tehdit etmektedir. Kalıcı barış ve huzurun sağlanabilmesi için uluslararası toplumun net ve kararlı bir duruş sergilemesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
Savunma sanayiindeki gelişmelere değinen Tuğamiral Aktürk, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na Yeni Nesil Fırtına Obüsü ile SAR-56 piyade tüfeği teslimatlarının tamamlandığını duyurdu.
Personel temini konusunda ise 2025 yılı ikinci dönem Uzman Erbaş temini başvurularının 18 Mart'ta başladığını, Millî Savunma Üniversitesi Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları tercih işlemlerinin ise 24 Mart - 18 Nisan tarihleri arasında yapılabileceğini açıkladı.
Bakanlık kaynakları, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla örgütün kendini feshedeceği iddialarına ilişkin olarak, "Terör örgütü, tüm uzantılarıyla birlikte faaliyetlerine son verdiğini, şartsız silah bıraktığını ve silahlarını teslim edeceğini bir an önce açıklamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye’deki son gelişmelere ilişkin yapılan açıklamada, Türkiye’nin Suriye’nin savunma kapasitesinin geliştirilmesi, yeniden inşası ve kalkınması konusunda iş birliğini sürdürdüğü belirtildi. Savunma Bakanlıkları arasında askerî danışmanlık ve irtibat mekanizmalarının kurulması gündeme gelirken, Türkiye’nin bölgedeki istikrarın sağlanması için her türlü desteğe hazır olduğu ifade edildi.
Bakanlık kaynakları, Avrupa güvenlik mimarisine yönelik açıklamalarında, Türkiye’nin jeostratejik konumu, güçlü savunma sanayisi ve bölgesel krizlerdeki etkin rolü ile Avrupa’nın güvenlik sisteminin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti. Açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetleri, modern teçhizat kapasitesi ve yüksek operasyonel tecrübesiyle küresel ve bölgesel güvenliğin önemli aktörlerinden biridir." ifadelerine yer verildi.
Türkiye’den bir heyetin, İngiltere'de düzenlenen "Ukrayna Güvenlik Sempozyumu" toplantısına katıldığı bildirildi. Ukrayna’ya yönelik olası bir barış gücü gönderilmesi konusuna ilişkin olarak "Öncelikle ateşkesin sağlanması ve misyonun esaslarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu aşamada öngörü üzerinden yorum yapmak doğru değildir." değerlendirmesi yapıldı.
Bakanlık kaynakları, ABD’nin CAATSA yaptırımları nedeniyle Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasına yönelik hukuki girişimlerin sürdüğünü belirtti. "Müttefik ülkelerin birbirine yaptırım uygulamasını doğru bulmuyoruz. Yaptırımların kaldırılması durumunda F-35 sürecine yeniden dönülmesi değerlendirilecektir." ifadelerine yer verildi.