"İkisi de benim arkadaşım ama söyledikleri hikaye." diyen Bardakçı şu ifadeleri kullandı:
İlber Ortaylı ve Celal Şengör'ün söyledikleri hikaye, işte 'arazi satılmıştır, kendileri sattılar' falan öyle bir şey yok. Maalesef yani ikisi de çok sevdiğim arkadaşım ama bizim insanlarımız bilmedikleri konularda konuşmayı seviyorlar.
Bir İngiliz atasözü vardır; "İnsanlar bilmedikleri konularda konuşmasalar dünya büyük bir sessizliğe bürünür" derler.
Oralar 1918-1917'yi elden çıkıyor. 1918'de Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasına kadar resmen işgale uğramasına kadar %1,5 Yahudilerin elindeki arazi.
Sonra İngiliz mandası gelir. 1948'de % 6'ya çıkar. Fakat bu araziler nereden geliyor? İlber'in dediği var Filistin'de toprak satıp Lübnan'a Beyrut'a gidenler.. Hayır bunlar Filistinli değil bu aileler Lübnanlı; yani toprak almışlar vaktiyle. En önde gelen aile Sursock Ailesi. Taylan ailesi vardır, bunlar Hristiyan aileler. 2 de Filistinli aile var. Bunlar Yahudi ajansa sattılar. hala da ajanslar faaliyettedir.
Şimdiki cumhurbaşkanının o eskisi babası da (David Ben-Gurion) cumhurbaşkanıydı. Yeni cumhurbaşkanı daha önce Filistin ajansının başındaydı.
Filistin'de toprak satmanın cezası idam
Nasıl satıyorlar? Arazi satışı yasak, tapu memuruna rüşvet veriyorlar. Bir Arap'ın üstüne ev alıyor. Zamanı gelince devrediyor. Şu anda Filistin'de Batı Şeria'da Yahudiye arazi satının cezası idam. 2 ay kadar öncebir Filistinli toprağını satmış idama mahkum oldu fakat Mahmut Abbas idam cezalarını tasdik etmediği için müebbet hapse çevrildi, hala devam ediyor. Yani öyle bir arazi satışı yok.