Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Eskişehir İl Temsilcisi Özlem Tanç, özel okullarda çalışan öğretmenlerin sorunlarına ilişkin Eskişehir.net’e konuştu. Taban maaş uygulamasının hayata geçmesi gerektiğini ifade eden Tanç, “Sorunun çözümü tamamen öncelikle taban maaş hakkımızı almaktan başlıyor. Çünkü sadece kişilerin belirlediği ve kişilerin insafına göre sermayeye göre şekillenen bir sektörde öğretmenin özlük haklarına kavuşması mümkün değil” diye konuştu.
“BİR GECEDE ÖZEL OKUL KURUMLAR KANUNU KALDIRILDI”
Özlem Tanç konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Özel okul öğretmemenin sorunları aslında yasadan başlıyor. Özel okul kurumlar kanunu 2014 yılına kadar aslında özel okul öğretmenlerini korur durumdaydı. Bu kanunda özel okul öğretmenleri devlet kurumlarından farklı şartlarda çalışamaz diyordu. Ancak bir gecede bu kanun kaldırıldı. Bu kanun kaldırılmasından itibaren maalesef bizim ücretlerimiz özlük haklarımız tamamen özel kurum patronlarının insafına terk edilmiş oldu. Ve bu durumdan kaynaklı olarak biz 2014 yılından beri bir özel okul patronu bizim ücretlerimizi, çalışma şartlarımızı nasıl belirlerse o şekilde çalışmak zorunda kalıyoruz. Bu durumun da sonucunda doğal olarak bütün kurumlarda farklı ve ağır çalışma koşulları asgari ücret koşulları bizleri karşılamış oluyor maalesef.
“TABAN MAAŞ HAKKIMIZI ÖNCELİKLE İSTİYORUZ”
Aslında bizler taban maaş hakkımızı öncelikle istiyoruz. Herhangi bir taban maaş belirlemesi olmadığı için birçok öğretmen asgari ücretin bile altında çalışmak durumunda bırakılıyor. Aynı zamanda 30 saatin üzerinde dersler, hafta sonu dersleri mesai ücreti hiçbir şekilde almıyoruz ek derslerden, hafta sonu çalışmalarımız için de. Türkiye’de yaklaşık 200 bin özel okul çalışanı var. Sadece okul değil kurs merkezleri de buna dahil. Ve maalesef bütün kurumlar da bu şartlar altında.
“BİRÇOK ÖĞRETMEN ÜCRETLİ KÖLELİK ÜZERİNDEN ÇALIŞTIRILIYOR”
200 bin öğretmen olmasına rağmen birçok öğretmen ücretli kölelik üzerinden çalıştırılıyor. Kölelik diyorum çünkü sadece ders saati ücreti ve asgari ücretin bile altında çalışmak durumunda kalıyorlar. Doğal olarak bu fakültelerden mezun olan öğretmenler özel okullarda çalışmak zorunda kalıyorlar. Herhangi bir yasayla güvence altına alınmadığımız için uzun çalışma saatleri düşük ücretlere mahkum bırakılıyoruz aslında.
“BAKANDAN BENİM ÖĞRETMENLERİM DEĞİL SÖZÜ”
Biz özel sektör öğretmenleri sendikası olarak aslında yaklaşık 2.5 yıldır bu hakkımızı almak için çaba gösteriyoruz. Ve bakanlıkla da görüşmeler yapmak için talepte bulunuyoruz. Ancak maalesef o günden bugüne bakanın yapmış olduğu herhangi bir çalışma yok. Üzerine verdiği bir röportajda benim öğretmenlerim değil şeklinde bir açıklaması da oldu özel okulda çalışan öğretmenler için.
“ÖZEL ŞİRKET GİBİ YÖNETİLİYOR”
Özel okullar bir eğitim alanı değil de aslında özel şirket gibi yönetildiği için velilere ve öğrencilere yapılan zamlar öğretmenleri etkilemiyor. Daha çok kar odaklı çalıştığı için, sermaye odaklı çalışma olduğu için özel okul zamları özel okul patronunun cebine doğru gidiyor. Ve özel okul öğretmenlerinin şartlarında herhangi bir değişiklik olmuyor açıkçası.
“SERMAYEYE GÖRE ŞEKİLLENEN BİR SEKTÖR”
Zaman zaman özel okuldaki velilerimizle beraber yaptığımız çalışmalar da oldu. Elbette onlar da desteğini gösteriyorlar. Çünkü bu kadar ücret ödüyoruz ve biz öğretmenlerimizin iyi şartlarda çalışmasını istiyoruz şekilden. Çünkü şöyle düşünün geçim derdinde olan bir öğretmenin, evini geçindiremeyecek durumda, kirasını ödemeyecek durumda bir öğretmenin aslında öğrencilere nasıl ders anlatabileceği kafasından bunları atıp nasıl verimli olabileceği konusu da sorunlu. Velilerden destekler alıyoruz ama dediğim gibi aslında bu sorunun çözümü tamamen öncelikle taban maaş hakkımızı almaktan başlıyor. Çünkü sadece kişilerin belirlediği ve kişilerin insafına göre sermayeye göre şekillenen bir sektörde öğretmenin özlük haklarına kavuşması mümkün değil.