SES Eskişehir Şube Genel Sekreteri Engin Yıldız, yaptığı basın açıklaması ile sağlık alanına yeterince bütçe ayrılmadığını ifade etti. Özel hastane sayısının her geçen gün artığına dikkat çeken Yıldız, “Sağlık Harcamaları İstatistikleri’ne göre, genel devlet sağlık harcaması bir önceki yıla göre yüzde 65.4 artış gösterirken, özel sektör sağlık harcaması ise yüzde 94.4 ‘le yüzde yüze yakın olmuştur” diye konuştu. Yıldız, sağlığa ayrılan bütçe payının gerçekçi olmadığını belirtti.
“2019 yılından bu yana bütçenin açık vermediği dönem yok”
Engin Yıldız açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bütçe; siyasal iktidarların, rejimin demokratik, sosyal hak ve özgürlükler konusundaki duruşunun en önemli göstergesidir. Ekonomik bir plan ve siyasi bir belgedir. Bu ülkede yaşayan herkesin, doğrudan ya da dolaylı mekanizmalar aracılığıyla ödedikleri vergilerin nerelere harcandığını ya da harcanmadığını bilmeleri ve bunu denetleyebilmeleri gerekir. Bu denetim, bütçenin hazırlanması, uygulanması ve sonuçlandırılması sırasında yapılabilmelidir. Buna rağmen bu yılda bütçe görüşmeleri kapalı kapılar ardında yapılmaktadır. 2019 yılından bu yana bütçenin açık vermediği dönem yok. Yıl ortalarında yapılan ek bütçelerle pansuman çözümler üreten iktidar, pandemi ve depremlerin ardından bütçe açığı sorumluluğunu Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi ile emekçilere, işçilere, emeklilere yıkarken yönünü de sermayeye çevirmiştir. Sağlık emekçilerini ve halkı görmeyen Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe teklifi geçen yılları aratmayacak şekilde neoliberal sağlık politikalarına dayalıdır. Sağlıkta dönüşüm programının başlangıcından itibaren sağlığın ticarileşmesinin, metalaşmasının yolunun açılacağını, halkın ve sağlık emekçilerinin yararına olmayan bu programının halk sağlığı için büyük riskler barındıracağını belirtmiştik.
“Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan pay her yıl geriliyor”
Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan pay, her yıl gerilerken kışkırtılmış sağlık talebine cevap vermek için planlanan tedavi edici sağlık hizmetlerinin payı her yıl artmaktadır. Genel olarak sağlığa ayrılan bütçenin yüzde 10’un üzerine çıkarılmasını talep etmemize rağmen 2024 bütçesinde yüzde 6,6 iken 2025 bütçesinde bu pay yüzde 6,9 olmuştur. 14.7 trilyon liralık Merkezi İdare Bütçesinden 1 trilyon 20 milyar 317 milyon 291 bin TL olarak teklif edilmektedir. Geçen yıl sağlığa ayrılan tutar 732 milyar 562 milyon 378 bin TL’ydi. Resmi enflasyonun altında kalan bu tutar yüzde 10’u bulmamaktadır.
“Sağlık hizmetleri sermaye gruplarının çıkarlarına teslim edilmemeli”
Kamu sağlık hizmetlerine kıyasla 20 yılda 2 kattan fazla büyüyen özel sağlık kurumları sağlık hizmetlerinin üçte birini kontrol ederek sektörleşme hızına devam etmektedir. 2002 yılında 774 kamu hastanesi, 50 üniversite hastanesi, 271 özel hastane varken; 2023 yılı itibariyle 933 kamu hastanesi, 68 üniversite hastanesi, 565 özel hastane faaliyet göstermektedir. Özel sektör sağlık harcamaları da neredeyse yüzde yüze ulaşmış durumdadır. TÜİK’in en son duyurduğu “Sağlık Harcamaları İstatistikleri”ne göre, genel devlet sağlık harcaması bir önceki yıla göre yüzde 65.4 artış gösterirken, özel sektör sağlık harcaması ise yüzde 94.4 ‘le yüzde yüze yakın olmuştur. Özel sektörün sağlıktaki hacmini büyütmek amacıyla kamudan özele daha yoğun kaynak aktarımı yapılmaktadır. Sağlık hizmetleri, sermaye gruplarının çıkarlarına teslim edilmeksizin, kamu yararı, kamu hukuku ve kamu maliyesi gözetilerek üretilmesi gereken faaliyetlerdir.
“SGK’ye genel bütçeden aktarılan pay artırılmalıdır”
Genel bütçe gelirleri içinde gelir vergisi payı artırılmalıdır. Bu artış, gelir vergisi içinde kurumlar vergisi payı artırılarak sağlanmalıdır. Yoksullardan, emekçilerden, ücretlilerden alınan direkt ve dolaylı vergi payları azaltılmalı, sermaye sahiplerinin vergi sorumluluğu arttırılmalıdır. Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi bütçenin payı arttırılmalıdır. Sağlık Bakanlığı bütçesinin genel bütçe içindeki payı yüzde 10’un üzerine çıkarılmalıdır. SGK pirim gelirleri içinde çalışanların ve kendi hesabına çalışanların payı azaltılmalı, patronların payı artırılmalıdır. SGK’ye genel bütçeden aktarılan pay artırılmalıdır.
“Özel sağlık kurumlarına aktarılan her türlü pay kaldırılmalıdır”
Sağlık emekçileri uygulanan döner sermaye uygulamaları nedeniyle kamuda çalışan emsallerine göre daha erken vergi dilimine girmektedir. Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret rejimine gidilinceye kadar emekliliğe yansımayan döner sermaye, teşvik vb. isimler adı altında ödenen tüm ücretler vergi dilimi dışında bırakılmalıdır. Sağlık hizmetleri sunumu kamunun sorumluluğundadır. Tümüyle kamusal olarak verilmelidir. Özel sağlık kurumlarına aktarılan her türlü pay kaldırılmalıdır. Kamu sağlık kurumları ve sağlık eğitimleri için bütçeden ayrılan pay yükseltilmelidir. Sağlıklı bir toplum için tedavi edici hizmetler yeterli değildir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden ele alınması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Savaş toplum sağlığına zararlıdır. Ülke içinde ve dışında savaşa karşı barış politikalarının geliştirilmesi gibi konularda da sağlık alanın söz sahibi olması gerekmektedir. Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ve hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan sağlık emekçileri derhal görevlerine iade edilmelidir.”