Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Altıntaş, fitoterapi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bitkisel tedavi yöntemleri olan fitoterapinin doğru ve uzman kontrolünde uygulanması gerektiğini vurgulayan Altıntaş, bitkisel tedavilerin yan etkilerinin olabileceği ve ilaçlarla etkileşime girebileceği konusunda uyarılarda bulundu.
DENETİM GEREKTİRİR
Prof. Dr. Ayhan Altıntaş, fitoterapinin tarihsel kökenlerine değinerek, son yıllarda doğal ve ekonomik avantajları nedeniyle yaygın kullanımının arttığını belirtti. Özellikle Çin ve Hindistan gibi geleneksel tıp sistemlerine sahip ülkelerde, fitoterapi büyük ilgi görmekte ve Avrupa’da da bilimsel olarak kabul görmektedir. Almanya gibi ülkelerde ise fitoterapi, etkin tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Altıntaş, fitoterapinin Türkiye'deki durumuna da değindi. Türkiye'nin bitki çeşitliliği bakımından oldukça zengin olduğunu, ancak bu alanda yeterli kontrol mekanizmalarının olmadığını belirtti. Sağlık Bakanlığı onaylı bitkisel ilaç sayısının düşük, Tarım ve Orman Bakanlığı onaylı ürün sayısının ise fazla olduğunu ifade etti.
BİTKİSEL ÜRÜNLER BİLİNÇLİ KULLANILMALI
Bitkisel ürünlerin bilinçsizce kullanımının ciddi sağlık riskleri taşıdığını belirten Altıntaş, piyasadaki birçok bitkisel ürünün standartlara uygun olmadığını ve bu ürünlerin sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı. Altıntaş, bitkisel ürünlerin sentetik ilaçlarla veya diğer bitkisel ürünlerle etkileşime girebileceğini ve bu nedenle yalnızca uzmanların önerdiği dozda kullanılmasının gerektiğini belirtti.
Anadolu Üniversitesi'nin Türkiye'deki ilk fitoterapi yüksek lisans programını başlatarak bu alanda uzmanlar yetiştirdiğini aktaran Altıntaş, bilinçsiz bitkisel tedavi yöntemlerinin insan sağlığını riske atabileceğini ifade etti. Kronik hastalıkları bulunan, organ nakli geçiren veya kanser tedavisi gören kişilerin, doktor kontrolü olmadan bitkisel tedavi yöntemlerini kullanmamaları gerektiğini söyledi. Ayrıca, bitkisel ürünlerin bağışıklık sistemini güçlendirebilmesi nedeniyle bazı hastalıkları kötüleştirebileceğini ve tıbbi tedaviye zarar verebileceğini vurguladı.
