SES Eskişehir Şubesi tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde basın açıklaması yapıldı. Sağlıkta dönüşüm programının eleştirildiği açıklamada basın açıklamasını okuyan SES Eskişehir TİS ve Hukuk Sekreteri Hülya Aslan, “Sağlık toplumsal bir olgudur. Toplumun en geniş kesimlerinin sağlığını ve ihtiyaçlarını merkeze almalıdır. Koruyucu sağlık sistemi öncelenmelidir. Bunun için birinci basamak sağlık hizmetleri hayati önemdedir. Bu hizmetler bölge tabanlı ve toplum merkezli olmalıdır. Sağlıktaki yatırımların ağırlığı koruyucu sağlık hizmetlerine verilmelidir” diye konuştu.

“SAĞLIK BİR KAMU HİZMETİDİR”

SES Eskişehir TİS ve Hukuk Sekreteri Hülya Aslan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Sağlık hizmetlerinin genel bütçeden karşılanması gerekir, sağlıktan tasarruf yapılamaz dedik. Önce sağlık hizmetlerini ve finansmanını birbirinden ayırdılar. Hizmet ve finansmanın birlikte ve bütüncül ele alınması gerekirken, bu ayrım sağlık hizmetlerini ciddi anlamda farklılaştırmıştır. Toplumsal yarar yerine bireysellik öne çıkmış, aynı zamanda sağlık hizmetleri sigorta kurumunun ödeme kalemine göre yön değiştirmiştir. ‘Sağlık bir kamu hizmetidir, kamu hizmeti kadrolu çalışanlar eliyle yürütülür, kamu hizmetlerinin nitelikli ve sürekliliği için bu bir zorunluluktur’ dedik. Ancak geçen süre zarfında güvencesizlik temel çalışma rejimine dönüştürüldü. Güvencesizlik durumu emekçileri sağlıksız koşullarda, daha fazla sürelerde, daha ucuza çalışmaya zorladı. Bu durum sağlık çalışanlarının sağlıklarına da olumsuz yansıdı.

“BAŞKA BİR SAĞLIK MÜMKÜNDÜR”

Sağlıkta dönüşümün ana aktörleri olan DSÖ, DTÖ, DB, Sağlık Bakanlıkları vb. kurumlar toplum kırımından sorumludur. Sahte başarı öyküleri ile her biri bir rakama indirgenmiş insan yaşamlarının hesabını vermekten kaçamayacaklar. Sonuç olarak sizin yap-boza dönüştürdüğünüz sağlık sisteminin toplum sağlığına yararı olmadığı açıktır. Salgın ve sonrasında deprem bunu daha görünür kılmıştır. “Sağlıkta devrim” diye allayıp pulladığınız “sağlıkta dönüşüm” programınız çökmüştür. Bizler başka bir sağlık mümkündür ve zorunludur diyoruz.

“KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ ÖNCELENMELİ”

Rant ve kâr amaçlı değil, sağlık emekçisi ve başvurucular arasına para ilişkisinin giremediği, koruyucu hizmetlerin öncelendiği toplum için sağlık, pıtrak gibi çoğalan özel sağlık kurumlarına değil kamu sağlık kurumlarına yatırım, sağlık hizmetlerinin demokratikleşmesi, bireysel ve tedavi merkezli değil, toplum ve bölge tabanlı koruyucu sağlık, taşeron, sözleşmeli, 4/B,4/C,4/D, 3+1 değil tek ve kadrolu çalışma, performans değil, emekliliğimize yansıyacak temel ücret ve ücretlerimizde artış, devasa şehir hastaneleri değil topluma yayılmış, ulaşılabilir sağlık kurumları, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir ve anadilinde sağlık hizmeti demeye devam edeceğiz.

“SUÇSUZ EVİNE EKMEK GÖTÜREN EMEKÇİLERİ İŞSİZ BIRAKAMAZSINIZ”

İşte bu dediklerimizi kaale almadığınız bizleri dinlemediğiniz, sağlığı piyasalaştırdığınız ve kar aracına dönüştürdünüz için bugün bebeklerimizin özel hastane yoğun bakımlarında nasıl katledildiği haberleri ile sarsılıyoruz.  Yaşanan bu katliamı birkaç kişiye yıkarak birkaç hastane kapatarak örtemezsiniz. O hastanelerde çalışan suçsuz evine ekmek götüren emekçileri işsiz bırakamazsınız. Bu hastaneleri kamulaştıracak ya da işsiz kalacak suça bulaşmamış emekçileri Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görevlendireceksiniz! Dönemin il sağlık müdürü olan Sağlık Bakanı dâhil denetimden sorumlu yerelden bakanlığa kadar tüm bürokratlar sorumluluğu gereği görevden el çektirilerek adli ve idari soruşturmaya dahil edeceksiniz!

“SAĞLIK EMEKÇİLERİ VE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRİP BU SKANDALDAN SIYRILMANIZA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Kar ederken ses çıkarmayan hastane patronları ya da özel hastane şirketlerinin yöneticileri de aynı derecede sorumludur. Gözaltına alınan tek bir hastane sahibi ya da şirket yöneticisi yoktur. Bunları da soruşturmaya dahil edeceksiniz! Kamu hastanelerinde ki istihdam açığını hızla giderip liyakatsiz yöneticilerinizi geri çekeceksiniz! Kamusal, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz ve anadilinde sağlık sisteminin garantisini vereceksiniz! Özel hastaneleri ya kamulaştıracaksınız ya da SGK ile yapılan tüm anlaşmaları iptal edecek ve hiçbir özel sağlık kurumu ile SGK’nın bir daha anlaşma yapmasının önüne geçeceksiniz! Madem özel hastane istiyorsunuz bırakın özel kalsınlar. SGK’dan yani halkın vergilerinden beslemeyeceksiniz! Yönünüzü sermaye tekellerine değil halka, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine döneceksiniz! Sağlık emekçileri ve halkı karşı karşıya getirip bu skandaldan sıyrılmanıza izin vermeyeceğiz.”

Kaynak: Meltem Karakaş