Yıldırım, toplumun dezavantajlı kesimlerinin, özellikle sosyal hizmetlere ihtiyaç duyan grupların bütçe görüşmelerine dahil edilmemesini büyük bir eksiklik olarak nitelendirerek, mevcut bütçe politikasının toplumsal eşitsizliği derinleştirdiğini belirtti.
Bülent Yıldırım, kamu hizmetlerine ayrılan kaynakların yetersizliğine dikkat çekti. Özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) bütçesinin, yoksulluk, engelli, yaşlı ve mülteci bireylerin ihtiyaçlarına cevap veremediğini ifade etti. Derinleşen yoksulluk ve artan hak ihlalleri karşısında, bu kesimlerin yaşam standartlarının her geçen gün daha da kötüleştiğini belirtti. Yıldırım, özellikle kadınların, yaşlıların, engellilerin ve mültecilerin hak ettiği payı alamadığını vurgulayarak, bu grupların yaşam koşullarını iyileştirecek adımların atılmadığını dile getirdi.
Sosyal yardım politikalarındaki bağımlılık ilişkisini eleştiren SES, sosyal yardımların yoksulluğu sürdürme aracına dönüştüğünü ifade etti. Yardımların, işsiz ve çalışan yoksulların sosyal hizmetlere erişimini artırmak yerine, iktidara bağlılık ilişkilerini güçlendiren bir biçimde sunulduğu vurgulandı. Bütçenin, yoksulluktan kurtulmak için gerekli olan istihdam, eğitim, sağlık gibi temel hizmetlere erişimi artıracak politikaları içermediği belirtildi. Yıldırım, sosyal yardımların hak temelli sosyal hizmetlerle değiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
2025 yılı bütçe planında, yaşlı bireyler için ayrılan payın yetersiz olduğunu ifade eden Yıldırım, yaşlı bakım hizmetlerinin özelleştirilmesi ve kamu bakım hizmetlerinin azalması konusunda endişelerini dile getirdi. Türkiye nüfusunun yaşlanmaya devam etmesiyle birlikte, yaşlıların bakım ihtiyaçlarının arttığını hatırlatan SES, bu gerçeğin bütçeye yansımadığını belirtti. Aynı şekilde, engelli bireyler için ayrılan bütçenin de yetersiz olduğunu, engelli bireylerin erişilebilirlik, istihdam ve bakım gibi temel haklardan mahrum bırakıldığını dile getirdi.
SES'İN GENEL TALEPLERİ
SES, 2025 yılı bütçesinin daha adil ve eşitlikçi bir şekilde hazırlanmasını talep etti. Sendika, bütçenin sivil toplum ve emek örgütlerinin katılımıyla yapılması gerektiğini savunarak, sosyal hizmetlerin hak temelli sunulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere dayalı olarak, çocuk hakları, kadın hakları ve sosyal dışlanmaya karşı önleyici tedbirlerin alınmasını istedi. Göçmen, mülteci ve sığınmacılara yönelik insani politikaların geliştirilmesi ve şiddete karşı etkili mücadele için yeterli bütçenin ayrılması gerektiği ifade edildi.