Yılmaz yaptığı açıklamada;
''Dünya Sağlık Örgütü’nün ebelik eğitim çerçevesine göre; ebelik yeterli doğum, yeni doğan, jinekoloji ve çocuk bakımı bilgisi gerektiren; temelde bağımsız, aynı zamanda sağlık ekibinin parçası olan bir meslektir. Sağlık hizmetlerinin niteliğini artıran, üreme çağındaki kadınlar ve çocukların karşılaştıkları sağlık sorunlarının azaltılması ve çözülmesinde en etkili rolü oynayan mesleklerden biridir ebelik. 1800’lü yıllarda başlayan ebelik eğitimleri ve ebelik mesleği ülkelerin yaşadıkları tarihsel, kültürel ve sosyo-politik durumlardan etkilenmiştir ve ülkeler arasında farklı uygulamalar görülmektedir. Tüm farklılıklara rağmen uluslararası kuruluşlarca yapılan araştırmalarda ebelik mesleğinin sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesindeki önemi dikkat çekici bir sonuçtur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre; ebelerin aktif olarak çalıştığı ülkelerde anne-bebek ölümleri (özellikle doğum öncesi verilen hizmetin niteliğini gösteren perinatal bebek ölümleri) azalmış, sezaryenle doğum oranları düşmüş, doğum aralıkları uzamıştır. Ebelik hizmetlerinin yeterli olmadığı ülkelerde ise bu göstergelerin son derece yüksek olduğu bilinmektedir. Ebelerin sundukları sağlık hizmeti yalnız kadınlar için değil aynı zamanda aile ve toplum için de önemli bir görevdir.
Ülkelerin sağlık politikaları, ebelik mesleğinin işlevini ve sağlık hizmetlerine katkısını etkiler. Türkiye de Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası’nın uygulandığı 1961-2010 yılları arasında kırsal ve kentsel bölgelerde ebeler, sağlık hizmetlerine çok önemli katkılar sunmuştur.
Aile Hekimliğinin yürürlüğe girmesiyle birlikte ebelik hizmetlerinde ve meslek tanımında değişim yaşanmıştır. Değişim önce mesleğin adının değiştirilmesiyle başlamış, ebenin adı “yardımcı sağlık personeli” , ‘’aile sağlığı elamanı’’, ‘’aile sağlığı çalışanı’’ gibi isimlerle mesleğin adı ortadan kaldırılmıştır. Bugün aile sağlığı merkezlerinde ebelerin yalnızca küçük bir kısmı (%25) istihdam edilmektedir. Yataklı tedavi kurumlarında ise ebelik hizmetlerinin tamamına yakını doktorlar tarafından verilmektedir.
Aile Hekimliği yasasının ebenin adını ortadan kaldırarak başlattığı değişim süreci ebenin görevlerinin yok edilmesi biçiminde sürmektedir. Aile hekimliği uygulaması başarılı bir sistem olarak gösterilmeye çalışılsa da aile hekimliği sisteminde koruyucu hekimlik öncelikli hizmet olarak sunulmamaktadır. Aile hekimliği sisteminde, ebe aile sağlığı çalışanı olarak değerlendirilse de aile hekimi ile birlikte hizmet veren hemşire, ebe, sağlık memuru ve ATT de aile sağlığı çalışanı olarak tanımlanmaktadır. Buda şu anlama geliyor, sistem ebenin yerine aile sağlığı çalışanı olarak herkesin çalıştırılabilmesine olanak sağlıyor. Sağlıkta özelleştirme çalışmasının ilk adımı olan “aile hekimliği” uygulamalarıyla tüm birikimler silinmiştir. Sağlık giderek paralı hale gelirken ebeler de iş güvencelerini büyük oranda kaybetmişlerdir
Ebelik mesleğinin Türkiye’deki sorunlarından biri de ebe ihtiyacının belirlenmesidir. Ülkemizde ebe ihtiyacı belirlemesi ayrı olarak değil de hemşire ihtiyacı ile birlikte değerlendirilmektedir. Bu yaklaşım, ebelik mesleği için doğru bir değerlendirme değildir.
Ebelik mesleği hemşirelik mesleğinin gölgesinde değil, gelişmiş ülkelerde belirtildiği gibi hemşirelik mesleğinin üzerine ek teorik ve pratik eğitim aldıktan sonra ulaşılan bir meslek olmalıdır. Oysa Türkiye’de ebelik mesleği, hemşirelik mesleğinin altına ilave edilmeye çalışılmaktadır. Her iki meslek de değerlidir. Ancak her meslek grubu görev analizlerinde belirtilen şekliyle istihdam edilmelidir.
Ebelik yasası biran önce güncellenerek, ebelik mesleği ve bu meslekte çalışanlar, ebelik hizmeti verebileceği konuma getirilmelidir. Bu yasa doğrultusunda, ebenin görev analizi güncellenmeli, birinci ve ikinci basamakta ebe olarak mesleklerini icra etme ortamı oluşturulmalıdır. Birinci ve ikinci basamakta sağlık hizmetlerinin yönetiminde ebeler de yer almalıdır.
Koruyucu sağlık hizmetlerine yatırımın artırılması; çalışma koşul ve ortamlarının iyileştirilmesi, sağlık sistemlerinin salgın, deprem gibi olağanüstü durumlara hazır olması için gerekli düzenlemeler yapılarak, aşağıda yer alan taleplerimizin karşılanması mesleki açıdan önemli gelişmelerin önünü açacaktır.
TALEPLERİMİZ
· Çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek temel ücret
· Toplumun sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak yeterli sayıda istihdamının sağlanması,
· Her iş yerine 7 /24 saat açık, nitelikli, ücretsiz kreş hizmeti olmalı,
· Yıpranma payı sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin geçmiş yıllarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmeli,
· Doğum izinleri 24 ay ücretli olarak yeniden düzenlenmeli,
· Atama bekleyen binlerce ebenin kadrolu güvenceli ataması yapılmalı,
· Ebelik mesleğinin görev tanımları yasal mevzuatta belirgin bir şekilde çizilmeli, belirsizlikler ortadan kaldırılmalı, mesleki tanımları düzenlenmeli,
· Sağlıkta şiddete, baskıya ve mobbinge karşı önleyici, etkin şiddet yasası çıkarılmalı,
· Aile sağlığı çalışanı değil, ebelik bağımsız meslek grubu olarak tanımlanmalı,
· Performansa dayalı esnek ve kuralsız çalışmaya karşı güvenceli iş ve güvenli çalışma koşulları sağlanmalı,
· DSÖ’nün hedefleri doğrultusunda ebeler güçlendirilmeli ve potansiyel güçlerini kullanmalarına fırsat verilmelidir.
· Ebelikte yüksek lisans ve üstü eğitim alanlara, eğitim düzeylerinin karşılığı olan ek gösterge verilmemektedir. Uzman ebe ve Dr. Ebe kadroları tanınmalı ve özlük hakları buna göre düzenlenmeli
· Ebelerin kariyerleri önündeki engeller kaldırılmalı
· Ebelerin karar alma süreçlerine etkin katılımın sağlanmalı'' ifalerini kullandı.