JALE NUR SÜLLÜ KİMDİR?

1999-2009 arasında Tepebaşı ve Büyükşehir Belediyesi'nde Meclis Üyesi seçildi. Belediye Meclislerinde imar, bütçe, sağlık, hukuk, yönetmelik, ulaşım komisyonları ve encümen üyeliği görevlerinde bulundu. 2009-2013 yılları arasında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı yaptı. 2014 yılında yeniden, Eskişehir Büyükşehir ve Tepebaşı Meclis üyesi seçilerek 2018 yılına kadar bu görevi sürdürdü. 24 Haziran 2018 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Eskişehir Milletvekili seçildi.  
Kadın Erken Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkan Vekili olarak görev yaptı. “Rabia Naz Vatan olmak üzere şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması” ve “Küresel İklim Değişikliğinin Etkilerinin En Aza İndirilmesi İçin Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi” amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonlarında görev aldı.  2023 seçimlerinde yeniden, CHP Eskişehir Milletvekili seçildi.  Halen Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu üyesi olarak görev yapıyor. 

Cumhuriyet Halk Partisi 27. ve 28. Dönem Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ile kent ve ülke siyasetine ilişkin konuştuk. 

RÖPORTAJDAN ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR; 

-Erdoğan’ı neden ayakta karşılamadı? 
**Ayağa kalkmış olsaydım, kendime olan saygımı yitirirdim. Saygı hak edilir… Kendi tabanını konsolide etmeye yönelik politikalar izleyen birine niye saygı duyayım.

-Milletvekili maaş tartışması
**Asgari ücretin 17 bin lira olduğu bir yerde aldığım maaştan utanıyorum. Vatandaş çok haklı… Maalesef siyaset de parasız yapılmıyor. Bir seçim kampanyasını yürütmek bile bir ev parasına mal oluyor.

-Eskişehir’deki parti içi dengeler 
**Bugüne kadar örgüte hiç müdahale etmedim. Desteklediğim adaylar oldu, bunun için delegeye baskı yapmadım. Gücü elinde tutanların aday olduğu zaman ister istemez ekseni kayıyor.

-İktidar milletvekillerinin performansı
**İktidar milletvekili olsam bakanlıkların kapısından eksik olmazdım. Eskişehir’in en büyük sorunu merkezi iktidardan yatırım alamamasıdır. Daha Alpu’da 10 kilometre yolu bitiremediler.

-Yeniden aday olacak mı?
**Bir dahaki dönem aday olmayı düşünmüyorum. Bu dönem için de çok niyetli değildim. Milletvekilliğinin meslek gibi yapılmasına da karşıyım. Siyasette artık biraz yeni yüzler görmek gerekiyor…

-Ekonomi…

** Bize günde 100 telefon geliyorsa, 50’si belediyelerden iş istiyor. Avrupa’da gıda enflasyonunda birinciyiz. Bir kalıp peynir olmuş 300 lira…

Kendime olan saygımı yitirirdim…

Ayşe K. Uçak: CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, TBMM’nin yeni yasama yılının açılışında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayakta karşılanması kararına uymayan milletvekillerinden birisi de sizsiniz. Açılışa neden katılmadınız? 

Genel Başkanımız, gerekçesini “makama saygı” olarak açıkladı. Son derece haklı ve yerinde bir düşünce… Ancak cumhurbaşkanı, koltuğa oturduğu ilk günden bu yana o saygın makamı taşıyan bir cumhurbaşkanı olmadı. Biz de kendisini hep “partili cumhurbaşkanı” olmakla eleştirdik. Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan, sürekli vatandaşlarına nefret söylemi ile seslenen, Gezi eylemlerine katılan kadınlara ‘sürtük’ diyen, bir gecede kadınların güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen böyle bir cumhurbaşkanına, saygı duymak gibi bir yükümlüğüm yok.  O yüzden salona girmesini ve ayağa kalkılmasını dışarıda bekleyerek geçirdim. İstiklal Marşı ile birlikte içeri girdim. Ayağa kalkmış olsaydım hem kendime olan saygımı hem de yıllardır savunduğum değerleri yitirirdim... Demokratikleşme için ne yaptı da ben ona ayağa kalkıp, saygı göstereyim. Saygı hak edilir… Kendi tabanını konsolide etmeye yönelik politikalar izleyen birine niye saygı duyayım. Duymuyorum…

Kimsenin arkasına yaslanıp rahatça oturacağı bir ortam yok

Bir araştırma şirketi tarafından yapılan araştırmada, CHP seçmeninin yüzde 75’i Türkiye’de bir muhalefet boşluğu olduğunu düşünüyor.  CHP seçmeni neden böyle düşünüyor?

Biz, demokrasi kültürü gelişmiş bir partinin üyeleriyiz. Eğitim düzeyi yüksek, sorgulayan, araştıran bir seçmen yapımız var. Bir partiye ya da lidere biat etme kültürü yok. Daha iyi olmamızı istedikleri için bu kadar acımasızca eleştiriyorlar… Ekonomik sıkıntı çok büyük, vatandaş da haklı olarak bize kızıyor. AKP’ye yönelmesi gereken oklar bize yöneliyor.  Ülkede ne yazık ki politika da üretilmiyor. Sürekli gündem değişiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nde sorunu tespit edip gündeme getirmek, aynı zamanda çözüm yollarını ortaya koymak gibi bir gelenek var.  Sürekli sahadayız. Sahayı iyi analiz ediyor, sorunları tespit edip çözüm önerileri sunuyoruz.  Bu ülkede kimsenin mücadeleyi bırakıp arkasına yaslanacağı rahat bir ortam yok. 

2017 sonrasında işler daha da kötüleşti 

Yerel seçimlerin üzerinden altı ay geçti. CHP sandıklardan birinci parti olarak çıktı. Sizce seçmen ya da CHP aynı motivasyonu koruyor mu? 
Vatandaş, AKP’nin ve Cumhurbaşkanlığı sisteminin bittiğini ve tükendiğini görüyor. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte işler daha da kötüleşti.  Esnaf çok dertli, huzurla dükkanının kapısını açamıyor. Üretici perişan, ürününü ya tarlada bırakıyor ya da bir dahaki yıl ekim yapmıyor. Üretimden kopuyor. Besici öyle…CHP’den beklenti büyük. Yerel seçimlerin etkisi hala sürüyor. Burada yerel yönetimlerin çalışmaları çok önemli…

Bize gelen 100 telefondan 50’si belediyeden iş istiyor

Yerel yönetimler göreve gelir gelmez, tasarruf tedbirleri yayınlandı. Aynı zamanda derin bir yoksulluk var. Belediyeler yoksullukla mücadelenin aracı kurumlarına döndü. Bu ortamda belediyeler iş üretip, CHP’yi iktidara taşıyabilir mi? 

Belediyelerimiz çok zorlanıyor. Personel harcamaları çok fazla... Bu ekonomik koşullarda eleman çıkaramıyorlar. Yürütülmesi gereken rutin işler var. İstihdam konusunda vatandaşın sürekli beklentisi var. Bize günde 100 telefon geliyorsa, 50’si iş konusunda. Belediyelerden iş istiyorlar. Belediyeler de tıkandı. Müfettişler hiç eksilmiyor. Belediyelerin kendi yüklerinin üzerinde yük yüklendi. Bunun son örneğini pandemi de gördük. Merkezi hükümetin yapamadığını belediyeler yaptı. Halk lokantası açıldı, esnaf tepki gösteriyor. Esnafa hak veriyorum, ancak keşke belediye bu işlere hiç el atmak zorunda kalmasa…

Bir kalıp peynir olmuş 300 lira…

Avrupa’da gıda enflasyonunda birinciyiz. Bir kalıp peynir olmuş 300 lira… Savaşın olduğu Ukrayna bile gıda enflasyonunda bizim altımızda. Belediyeler zorunlu olarak sosyal yardımlara da devam etmek zorunda kalıyor. Belediyelerde, bir liralık iş üç liraya mal etti gösterilir ve aralardan birileri paraları götürür. Ancak bizim belediye başkanlarımız bütçeyi çok iyi idare ediyorlar. Zorlansalar da halka hizmetten geri durmuyorlar. Sadece büyük yatırımlar yapamazlar, bunu da vatandaşın görmesi gerekiyor. 

Seçim ekonomisinin getireceği yük endişe veriyor 

Eskişehir ile birlikte zaman zaman diğer illeri de ziyaret ediyorsunuz. Vatandaşın erken seçim talebi var mı? 

Vatandaş ne koşulda olursa olsun bu iktidardan kurtulmak istiyor. Seçim ekonomisinin getireceği artı bir yük var. Vatandaşın öyle bir endişesi de bulunuyor. CHP olarak seçimlere hazırız. Eminim ki vatandaş bu dönem için bizi değerlendirecek.  

Saray’dan hazır yasalar geliyor

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Meclis’te neler değişti? Verdiğiniz soru önergelerine yanıt alabiliyor musunuz? 

Milletvekili olarak en temel görevlerimiz yasa yapmak. Yasa yapma yetkisi sınırlandırılmış durumda. Saray’dan hazır yasalar geliyor, altında imzası olan AKP milletvekilleri bile bilmiyor. Yasaların düzeltilmesi gereken kısımlarıyla ilgili önergeler veriyoruz, dikkate alınmıyor. Araştırma önergesi veriyoruz, ret ediliyor. 
Geçtiğimiz dönem “Rabia Naz Vatan ve Diğer Şüpheli Çocuk Ölümlerini Araştırmak” üzere kurulan araştırma komisyonundaydım. Tek başıma 35 sayfalık şerh yazdım. Ancak maddelerin hiçbiri dikkate alınmadı. Milletvekilleri işlevsizleştirildi. Parlamenter sistemin resmen askıya alınması anlamına geliyor. 

Aldığım maaştan utanıyorum…

Milletvekili maaşları her dönem vatandaş tarafından çok eleştiriliyor. Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Vatandaş çok haklı… Ben de gerçekten utanıyorum. Asgari ücretin 17 bin lira olduğu bir ülkede vatandaş da haklı olarak milletvekili maaşlarını konu ediyor. Hak veriyorum, hiçbir itirazım yok. Ama vatandaşımızın da şunu görmesi gerekiyor. Birincisi ‘milletvekili’ dediğin kişi çalıştığı dönem boyunca başka bir iş ile uğraşamıyor. Bizim öyle arkadaşlarımız var ki, başka gelirleri yok. Herkes Ankara’da oturmuyor.  Kars’tan, Van’dan, Hatay’dan gelen arkadaşlarımız var. Uçak ile bir geliş gidiş 4 bin liraya mal oluyor. Aldığım maaşın dört üçü vatandaşa geri gidiyordur. Bundan rahatsız değilim. Bazı arkadaşlarımız krediyle yaşıyor. Bizim aldığımız para, yönetim kurulu üyelerinin aldığı paranın yüzde 1’i değil. 

Siyaset parasız yapılmıyor…

600 milletvekilinin 158 iş insanı… Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siyaset parasız yapılmıyor. Bu açık ve net…Bunu söylemekten de üzüntü duyuyorum. Bir seçim kampanyasını yürütmek bile bir ev parasına mal oluyor. Keşke herkes aday olabilse… Ancak ekonomik güç olmadan siyaset kolay yapılmıyor. Siyasetti kullanarak çıkar elde edenler ise vatandaşın canını sıkıyor. 

Bugüne kadar örgüte hiç müdahale etmedim

Eskişehir’de belediye başkanları örgüte müdahiller. Milletvekili olarak sizin böyle bir müdahaleniz oldu mu?

Bugüne kadar örgüte hiç müdahale etmedim. Hiçbir zaman delegeye de baskı yapmadım. Doğru da bulmuyorum. Tüzüğe göre artık belediye çalışanları, çalıştıkları kurumlardan istifa etmedikleri sürece ne delege ne de aday da olabilecekler.     

Desteklediğim adaylar oldu ancak delegeye baskı yapmadım

Peki, Tüzük Kurultayı’nda alınan bu kararı doğru buluyor musunuz?

Doğru buluyorum. Gücü elinde tutanların aday olduğu zaman ister istemez ekseni kayıyor. Ben belediyede olduğu zaman da hiçbir seçime müdahil olmadım. Herkes çıkıp demokratik şartlarda aday olabilir. Tabi ki desteklediğimiz adaylar oldu. Hiçbiri delegeye baskı şeklinde değil. Son dönem Talat Başkanı (CHP İl Başkanı Talat Yalaz) çok destekledim ama bu delegeye baskı yapma şeklinde olmadı.  

Milletvekilliğinin meslek gibi yapılmasına karşıyım

Bir sonraki genel seçimde yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?

Bir dahaki dönem aday olmayı düşünmüyorum. Bu dönem için de çok niyetli değildim. “İktidara gelirsek, Eskişehir için bir şeyler yaparız” düşüncesi ile yeniden aday oldum.  Milletvekilliğinin meslek gibi yapılmasına da karşıyım. 99’dan bu yana yerel yönetimlerin ve siyasetin içerisindeyim. Belli bir yerde de noktayı koyup, birazcık da aileye zaman ayırmanın, deneyimlerle farklı çalışmalar yapmanın gerektiğini düşünüyorum. Siyasette artık biraz yeni yüzler görmek gerekiyor. 

Kendi işlerini takip etmeyi bıraksınlar, Eskişehir’in sorunlarıyla ilgilensinler 

İktidar milletvekillerinin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Ben iktidar milletvekili olsam, bakanlıkların kapısından eksik olmazdım. Eskişehir’in en büyük sorunu merkezi iktidardan yatırım alamamasıdır. Yıllardır bir çevre yolu problemimiz var. Geçtiğimiz gün iktidarın il başkanı “Ayşe Ünlüce kuşak yollarını ne zaman  yapacak” diye sormuş.  Tasarruf tedbirleri var. Ekonominin geldiği hal ortada. Maliyetlerin nasıl arttığını anlatmama gerek var mı? Tek eksik oymuş gibi sigorta borçları öde baskısı yapılıyor. Yatırım yapılacaktır mutlaka ama sizin elinizde de iktidar enstrümanı var. Baskı kur, yaptır.  Şimdi durup durup “Gemlik bağlantı yolu” diyorlar. O da yılan hikayesine döndü. Alpu’da 10 kilometreyi bitiremediler. Seyitgazi-Kırka Yolu öyle… Şimdi Mihalgazi’ye yol yapıyorlar. O yolda direk altın madenine gidiyor. İktidar milletvekilleri kendi işlerini takip etmeyi bırakıp, Eskişehir’in sorunlarıyla ilgilensinler. Sorunlara çözüm üretsinler.  

Kaynak: Ayşe Kaytan Uçak