Türk Kadının siyasi ve demokratik kazanımlarının tarihsel yolculuğunu değerlendiren CHP Eskişehir Milletvekili Süllü “Türkiye Cumhuriyeti’nin kadın vatandaşları olarak, bugün sahip olduğumuz tüm kazanımlarımızı, Cumhuriyet’e borçlu olduğumuz gibi, siyasal haklarımızı da Cumhuriyet ile elde ettik” dedi.
89 yıl önce, tamamı erkeklerden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkının, oybirliği ile kabul edildiğine dikkat çeken Süllü, “Bugün, Meclis’te kadınlar ile ilgili verilen yasa tekliflerinin, araştırma önergelerinin aralarında kadın vekillerin de olduğu iktidar partilerince reddedilmesi, mevcut iktidarın kadına bakış açısının önemini, gözler önüne sermektedir” dedi.
Süllü, “Dünyadaki pek çok ülkeden önce, bu hakkı kazanan Türk Kadını, 1935’de ilk seçimlerde 17 milletvekili ile dünyada ikinci sırada iken 2023 yılında, 119 milletvekili ile (%19,83) dünya parlamentolarında 113. sırada yer alıyoruz. Kadınların, Meclis’te bu denli düşük oranla temsil edilmesini kabul etmiyoruz” açıklamasında bulundu. Süllü, “Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını elde etmesini kutladığımız bugünlerde, Atatürk Devrimleri’nin en önemlilerinden birisi olan siyasal hak kazanımları ile minnetle gurur duyuyorsak da Atamızın söz ettiği şekilde yetki ve yeterlilikte sahip olamamayı, toplumun %50’sini oluşturan kadınların karar mekanizmalarında yeterince yer almamasını, özellikle de TBMM’de bu denli düşük oranla temsil edilmesini kabul etmiyoruz” dedi.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN KADIN TEMSİLİYETİ ARTMALI
“Bu, düşük oranlı temsil, demokrasinin gerekliliklerinin yerine getirilmesinde ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı ülkemizdeki kadın sorunlarının çözümünde de engel oluşturmaktadır. Şikayetçi olduğumuz, eşit ise eşit ücret arayışı, kadın yoksulluğu, kadının istihdamda yeterince yer almaması, kayıt dışı çalışması, çalışan kadının çocuklarını bırakacağı kurumlardan yoksunluğu, iş yerlerinde uygulanan mobing, medyada kadın bedeni ve kimliğinin sömürülmesi, çocuk evlilikler, çocuk yaşta gebelikler, kadının uğradığı şiddet ve her geçen gün artan kadın cinayetleri, iktidarın söylediği gibi, kadının fıtratından değil toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanmaktadır.” diyen Süllü sorunlarının çözümü için, başta eğitim olmak üzere, toplumda kadına bakış açısını değiştirecek, zihniyet dönüşümünü sağlayacak politikaların üretilmesi ve uygulanması gerektiğini belirtti.
KADIN TEMSİLİ EN AZ YÜZDE 50 OLMALI
Karar mekanizmalarında kadın temsiliyetinin artmasının, kadınların deneyim ve düşüncelerinin siyasete taşınmasının, demokrasiyi zenginleştireceği, erkek egemen anlayışı dengeleyerek tek uçlu politikaların üretilmesine engel olacağını dile getiren Süllü, bu alanda çalışmalar gerçekleştiren sivil toplum örgütlerine teşekkür etti.
Dr. Jale Nur Süllü, kadınların siyasal temsiliyetinin, partilerin inisiyatifine bırakılamayacağını, Siyasi Partiler Yasası’nın değişmesi gerektiğini söyleyerek “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, sivil toplum kuruluşlarının beklenti ve önerileri doğrultusunda Siyasi Partiler Yasası’nda kadınların siyasette %50 temsiliyetini sağlayacak yasa teklifini 27. Dönemde TBMM Başkanlığı’na sunmuştuk. Cumhuriyet’in kuruluş yıllarındaki ruh ve anlayışla Siyasal Partiler Yasası Değişiklik Teklifini yeni dönemde tekrar gündeme alarak destek olmaları çağrısında bulunuyoruz” dedi.