Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nazan Aksaray, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun Eskişehir ziyaretine dair açıklamalarda bulundu. Aksaray, Eskişehir ve Bilecik'teki hekimler olarak, Bakan Memişoğlu'ndan randevu talep ettiklerini ancak yanıt alamadıklarını belirtti. Bunun yerine Bakan Memişoğlu’nun Eskişehir Sanayi Odası'nda kamu ve özel hastane başhekimleriyle bir toplantı gerçekleştirdiğini öğrendiklerini ifade etti. Aksaray, bu tür toplantıların ülkenin mevcut ortamında katılımcı ve demokratik bir şekilde yapılamayacağını vurguladı.
TOPLANTI TEPKİSİ
Aksaray, Bakan Memişoğlu’na şu soruyu yöneltti: "Toplantı neden Sanayi Odası’nın salonunda yapılmıştır? Eskişehir'de İl Sağlık Müdürlüğü ya da kamu hastanelerinin salonları yok mudur? Var olduğunu biliyoruz." Bu salon seçiminin, sağlık sektörünün alınıp satılabilir bir meta olarak görüldüğü dönemde sembolik bir anlam taşıdığını belirtti.
Bakan Memişoğlu'nun Eskişehir’e ilk kez geldiğini ve adeta "dikensiz gül bahçesi ziyareti" yapmak ister gibi, sağlık çalışanları veya hastalarla hiç görüşmeden şehri terk ettiğini söyleyen Aksaray, bu tutumun sorunlarla yüzleşmekten kaçınıldığının bir göstergesi olduğunu ifade etti.
KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİNE ÖNCELİK ÇAĞRISI
Aksaray, şehirdeki iki acil sağlık sorununa dikkat çekti. İlk olarak, yıkılan devlet hastanesinin yerine acilen tam teşekküllü bir devlet hastanesi yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, şehir hastanesinin yasalar çerçevesinde sözleşmesinin sonlandırılmasını, mevcut hastanenin ise poliklinik hizmetine devam eden kısmının, palyatif bakım, yanık ünitesi ve geriatri merkezi gibi uzun süreli bakım gerektiren kliniklere dönüştürülmesini talep etti.
İkinci olarak, tıp fakültesi hastanesinin ana binasının depreme karşı güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Aksaray, Eskişehir’e ayrılan 2025 yılı yatırım planında bu güçlendirme için sadece %10’luk bir bütçe ayrıldığını ve bunun kendileri için büyük bir üzüntü kaynağı olduğunu söyledi. Aksaray, fakülte binasının acilen güçlendirilmesi gerektiğini ve gerekirse yeni bir binanın inşa edilmesi için adım atılmasını istedi.
Bakan Memişoğlu'na, "21 yıldır uyguladığınız ranta dayalı sağlık sisteminin iflas ettiğini" belirterek bu politikadan bir an önce dönülmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık çalışanlarının ve hastaların mutsuz olduğunu, sağlık bütçesinin yeterince etkin kullanılmadığını ve şirketlere aktarıldığını dile getiren Aksaray, "Koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verin," çağrısında bulundu.
"ÜLKEMİZİ TERK ETMEYİ PLANLIYORLAR"
Tıp fakültesinin akademik kadro, yardımcı personel ve ödenek sorunlarının acilen giderilmesi gerektiğini belirten Aksaray, "Tıp fakültesinde öğrenciler, kötü çalışma koşulları nedeniyle ülkemizi terk edip daha iyi çalışma koşullarına sahip ülkelere gitmeyi planlıyorlar," dedi. Aksaray, çalışma ortamlarında demokratik, katılımcı, eğitimine, emeğine ve deneyimine saygı duyulan bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
Aksaray, aile sağlığı merkezlerinin kamu eliyle inşa edilmesini ve çalışanlarının kamu görevlisi olarak atanmasını talep etti. Ayrıca, aile hekimliği yönetmeliğinin acilen geri çekilmesi gerektiğini de söyledi. Acil servislerdeki yoğunluğu da eleştiren Aksaray, hekimlerin 1-2 dakikada bir hasta bakmaya zorlandığını ve bunun acil hizmetin kalitesini düşürdüğünü belirtti.
Son olarak, hastaların randevu almakta zorluk çektiği, hizmet almak için ise 3-5 dakikada yeterli sağlık hizmeti alamadıkları yönündeki şikayetleri dile getiren Aksaray, mükerrer başvurular ve gereksiz ilaç ve tetkiklerin hem hasta sağlığı hem de milli servet kaybı açısından olumsuz etkiler yarattığını söyledi. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'nın 2023 yılına ait sağlık istatistik yıllığını 13 ay sonra yayımladığını ve verilerdeki geriye gidişin üzücü olduğunu ifade etti.