Eskişehirspor yeni sezon hazırlıkları için bugün tesislerinde toplandı.
Sezonun ilk antrenmanı öncesi tesislerde spor basını ile bir araya gelen Eskişehirspor Teknik direktörünü Ergun Ortakcı, sezon öncesi iyi bin takım kurduklarını, bir iki eksik transferin kaldığını belirterek, gündemi ve Eskişehirspor'un yeni sezon hedefini anlattı. 
Ortakcı yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Bugün, Allah nasip ederse ilk antrenmanımıza çıkacağız. Şu anda 26 kişilik bir kadroya sahibiz. Yapacağımız antrenmanlar sonunda belirli arkadaşların durumuna bakacağız; iyi taraflarımızı veya eksiklerimizi tespit edeceğiz. Eğer eksik bir tarafımız olursa yeniden transferlere başlayacağız. Bu süreci 2 aylık bir dönem olarak planlıyoruz ve bu süre içerisinde tesislerde çalışmalarımıza devam edeceğiz. İyi bir transfer dönemi geçirdiğimizi düşünüyoruz. Eskişehirspor'u tekrar eski günlerine döndürecek ilk adımı atmak, amatör ligden çıkıp Eskişehirspor'u tekrar profesyonel lige taşımak hedefimiz. Bunu yapabileceğimize inanıyoruz. İyi bir takım oluşturmak, sahada mücadele eden, her tarafa koşan ve kazanmak isteyen bir ekibi hedefliyoruz. Şu anda hazırlıklar açısından söyleyebileceğim bunlar.

Eksiklerimiz var, biz rekabeti ortaya koyacağız. Her mevkide en az iki arkadaşımız olacak ve en iyi olan oynayacaktır. Şu anda yüzde yüz bir kadroya sahip değiliz; tabii ki bir kaleci eksiğimiz var. Kulüplerin ekonomik durumunu da düşünmek zorundayız. Son iki orta sahayı alarak en büyük eksiklerimizi tamamlayacağız. En kısa zamanda kaleci transferi yaparak eksikliklerimizi gidereceğiz.

Benim için fark etmez, her grupta aynı rakiplere karşı oynayacağız. Grup ve takım bizim için fark etmiyor. Ben kendi adıma böyle bir şey düşünmüyorum ve maç maç bakıyorum. Bu nedenle grup yorumu yapmak istemiyorum.

Taraftara ne söylemek istersiniz?

Eskişehir'in hedefi yüksek, Eskişehirspor'un burada olması zuldür. Bunu gerçekleştirirken sadece teknik heyet veya sadece Ergün Hoca olarak bunu yapma fırsatına sahip değiliz; yönetim, camia el ele verip başaracağız. Seyirciye bu takımın kazanacağı inancını yerleştirmemiz lazım. Seyirci stada gelirken "Bugün bu takım galip gelecek" demelidir.

Eksiklerimiz var mı? Teorik olarak düşündüğümüz şeyler pratiğe dönüştüğünde, ilerleyen süreçlerde belli olacaktır. Belirli bir oyuncuyu alıp onun iyi olmadığını görürsek, onu gönderip yerine başkasını almamız gerekir.

Geçmişe dönüp baktığımızda, her grubun sahada öne çıkan bir takımı olduğunu görüyoruz. Bal Ligi, Türkiye'deki en zorlu liglerden biridir. Hem kulüp hem de oyuncu için zorluklar barındırır. Hepiniz isimler geldiğinde analiz yapıyorsunuz; oynatmak istediğim oyun karakteri, mücadele eden bir takım oluşturmaktır. Bu yüzden geçen yıl yapılamayan buydu; seçilenler arasında mücadeleyi öne çıkaran arkadaşlar azdı. Derbi maçlarını az kazanan bir takımla şampiyon olma şansımız yok. Karşımdaki takımı yenmeye çalışırım, isterse en üst seviye takım olsun. Kendi takımımın meziyetlerini ön planda tutarak bu takımları yenmemiz gerekiyor ki şampiyon olalım. Tabii ki maddiyatın kötü olması bir dezavantaj; bu nedenle 1. seviye arkadaşlarımızı buraya çekemedik. Bazen ikinci derecede arkadaşlarımızı buraya getirdik.

Gençlerle konuştum, altyapıyla ilgili rapor geldi. İki tane arkadaşımız yetenekli, biz de onları kadroya saygıyla aldık. Yararlanmak istiyoruz, onlara bir şeyler vermek bizi çok mutlu eder. Onları oynatmak bizi mutlu eder. İsim vermek istemiyorum, isimler çok önemli değil; tüm oyuncularımız genç yetenekler, bizim için eşitler.

Her kulüpte oluyor, ben fazla girmesini istemiyorum. Belli bir tempoyu yakalamamız lazım; 2 aylık süreçte takımımı zirvede maça çıkarmam lazım. Dışarıdan gelen arkadaşın antrenman düzeyi benim istediğim düzeyde olmayabilir, bu da antrenman seviyesini düşürebilir ve arkadaşını sakatlayabilir. Bu yüzden dışarıdan fazla oyuncu sokmamaya çalışacağız.

Ne kadar çok hazırlık maçı yaparsak bizim için avantaj. Tabii kulübün şartlarına göre, maç ve rakip bulma olanağına sahibiz. Belki bir haftalık bir yere gidilebilir ve orada da 3-4 maçta bu süreci geçirebiliriz. Ama ben çok rahat takım bulabileceğimizi düşünüyorum. Şu anda olmadı çünkü ilk önce kendi hamurumuzu kıvama getirmemiz lazım. Çok ufak tefek dokunuşlarımız kaldı. Eskişehir içinde nasıl bir yapılanma olması gerektiği, Eskişehir takımlarının güçlü olması bizim avantajımıza.

Soru yoksa, ben bir iki şey söylemek istiyorum. Bunu kimse yanlış anlamasın; biz Eskişehirspor'un el ele vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Basın mensupları olarak çok önemli bir konumdasınız. İyi niyetli yapılmış yanlışları bazı yerlerde bazı yorumları iyi niyetli olarak kabul ediyorum; bunların hem beni hem de futbolcuları üzeceğini düşünüyorum. İsim vererek analiz yapılıyor, geçen günlerde iki arkadaş televizyon programında isim verdi. Bizim kadromuz var, bu kadroda herkes oynayabilir; 3'ü de oynayabilir, 1'i de oynayabilir.

Ben getirdiğim futbolculara imzayı atarım. Bu arkadaşlarımız çok büyük bir yükün altına girdiler, inşallah bu alışma evresini çok kolay geçirecekler. 15-20 bin kişinin karşısında büyük bir sınav verecekler. Bu arkadaşlarımız, ya şampiyon olmuş ya da şampiyonluk adayı takımlardan geldi. Ben kontenjana karşıyım; bunca yıldır bu işin içindeyim, ne yazık ki Türkiye'de her şey ters yapılıyor. Türkiye'de yıllardır futbol federasyonunun başında lojistik işi yapan biri var. Şimdi yıllardır, mesela ben kendi adıma baktığımda, istediğim kulübü çalıştırırım. Bir tane Allah'ın kulu bizim gibi tecrübeli adamı sorular veya cevaplar alma zahmetinde bulunmuyor; zavallı adamlar kararlar veriyor. Biz genç statüsü veriyoruz 2002 yılında; şu anda 2002'li çocuk 22 yaşında. Şu anda Avrupa takımlarında 16-17 yaşında oynatıyorlar. Şart koyun ama burada değil; burası amatör. 25 kişilik kadro mu kuracaksın, 15 tanesi 2005'li, 2004'lü olsun. Ama koyamıyorlar, saçma sapan bir şey yapıyorlar. Geçen sene kronometreyle saydık resmen; ben kontenjana karşıyım. Oynatan genci hak ediyorsa oynat; maddelerin kuralların arkasına saklanma.

Kaynak: Murat Dağtekin