Bayram tatilinin ardından, Eskişehir Türkiye Emekliler Derneği Başkanı Muhsin Dilbaz, emeklilerin yaşam şartlarının giderek zorlaştığını ve yapılan zamların dayanma güçlerini tükenirdiğini dile getirdi. Bayram boyunca birçok emeklinin kapılarını kapattığını, misafir kabul edemediğini ve bayramlaşamadığını belirten Dilbaz, “Emeklinin şeker alacak parası yok, çocuklarına ya da torunlarına verecek parası yok. Enflasyon karşısında emekliler adeta sürünmekte” ifadelerini kullandı.
"Zaten Emekli yaşamıyor sadece nefes alıyor"
Muhsin Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Bayram tatili bitti, Emekli de bitti. Emeklinin dayanacak gücü kalmadı.
Bayramda Emekli kapılarını kapattı.
Misafir kabul edemedi.
Bayramlaşamadı, Şeker tutacak parası yoktu. Çocuklarına, torunlarına verecek parası yoktu.
Üstelik İkramiye diye 3.000 TL parasını yatırdı 1.000 TL sini bayram sonrasına bıraktı. Bunun adı ikramiye değil sadaka.
Bayramı ağız tadı ile yaşayamayan emekli Enflasyon rakamını Bayramda müjde ile öğrendi 2,27. TÜİK her zamanki tavrını sergiledi. Pazar enflasyonu %100.
Şok üstüne şok. Buda yetmedi Bayram sonrası Konutlarda Elektriğe %25 zam. Petrole zam. Doğalgaza zaten %28 zam yapılmıştı. Gıda enflasyonu 3,25.
Pazara çıkan bir şey alamadan geri döndü.
Zam üstüne zam.
Emekliye Ocak ayında 15.75 enflasyon farkı verdiniz öyle mi?
Emeklinin maaşı sabit 14.469 TL.
Nasıl yaşanır ki bu şartlarda.
Zaten Emekli yaşamıyor sadece nefes alıyor.
Kira parası. Elektik, Doğalgaz, Su, Temel ihtiyaçları bunları karşılayabilmesi artık mümkün değil.
Açlık sınırı 22,131 TL. Emekli maşının iki katı.
Aklımıza Cumhurbaşkanının şu sözü geliyor “SİZİN HİÇ İNSAFINIZ YOK MU?”
Vatandaşınıza bunu nasıl laik görüyorsunuz.
Anayasa’nın beşinci maddesi:
Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Emekli artık insanca yaşamak istiyor. Sürünmek değil.
Sürekli yapılan zamlar karşısında ne yapacağım kaygısını yaşamak istemiyor.
Yeter, yeter, yeter artık.