Necip milletimizin "Bizim Yunus" olarak bağrına bastığı tasavvuf ve halk şairi, Türkçenin edebiyat ve medeniyet dili haline gelmesine ve Türk kültürünün Anadolu'da kökleşmesine öncülük eden, evrensel bir dile, duyuşa ve söyleyişe de sahip Yunus Emre’yi “Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası” vesilesiyle bir kez daha rahmet, şükran ve minnetle yâd ediyorum.
Vefatının üzerinden 7 asır geçmesine rağmen Yunus'un bıraktığı hoş seda, 7 iklim, 7 coğrafyada yankılanmaya ve gönülleri birleştirmeye devam ediyor... Bizlere ne mutlu ki Yunus Emre gibi gönül sultanları yetiştirmiş bir milletin, bir medeniyetin temsilcileriyiz.
Yunus Emre, Anadolu'da en çok makamı olan kişidir. Bir insanın birden fazla mezarı ancak Yunus kadar seviyorsanız, sevilmişseniz olur. Bu nedenle Yunus; Eskişehirli, Erzurumlu, Ispartalı, Bursalı, Afyonlu, Manisalı, Konyalıdır. Anadolu insanı, Yunus'u o kadar sevmiştir ki hem gönüllerinde hem de topraklarında ona özel yer açmıştır. Hıfz edilen şiirleri, ilahileri, yüzlerce yıl mevlitlerde, cuma gecelerinde, ramazanlarda, teravihlerde, doğumlarda, kulaklarımıza ve gönüllerimize işlemiş, tabiri caizse aşık, derviş Yunus, Anadolu insanının bütün hislerinin tercümanı olmuştur.
Yunus Emre, 'Sordum sarı çiçeğe' diyecek kadar naif, 'Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim' diyecek kadar gerçek bir ermiş, 'Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm' diyecek kadar mütevazı, 'İlim kendin bilmektir' diyecek kadar gönüllerimizin filozofu olmuştur.
Yunus Emre, Anadolu irfanının eskimeyen şiir dili, kardeşliğin vicdan sesidir. Bizim Yunus, çağlar öncesinden gelen ve sonsuza kadar değerini kaybetmeyecek, iyi ve doğru insanın timsali olarak kültürümüzü gelecek nesillere taşımaya devam edecektir.
Yaşadığı dönemde savaştan değil barıştan, bencillikten değil paylaşmaktan yana tavır almış, insanları güzel ve iyi olana davet etmiştir. Onun yedi asır önceden gelen sesinin, savaşların bütün hızıyla devam ettiği bugünün dünyasında ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.
Bizim Yunus’un her fırsatta dile getirdiği sevginin, dostluğun ve barışın bütün dünyaya egemen olması temennisiyle Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftasını kutlarken; gönül dünyamıza katmış olduğu tüm iyilikler ve güzellikler sebebiyle onu bir kez daha saygı, rahmet ve minnetle anıyor; “Bizim Yunus”un iyi anlaşılmasına katkı sunan her yüreğe teşekkürü bir borç biliyorum.