Odunpazarı ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi'nde 1986 yılında yapılan Tabakhane Mobilyacılar Camii, yıllar içinde etrafına yapılan binaların arasında kaldı. Tabakhane esnafı ve mahalleliler tarafından yaptırıldığı öğrenilen cami, 7 katlı 2 binanın ortasında kalarak neredeyse fark edilemez oldu. Minarenin boyuna ulaşan binaların adeta cami ile bütünleşmesi ilginç bir görüntü oluşturuyor. Bilmeyenler camiyi bulmakta zorlanırken, çevrede yaşayan vatandaşlar binaların camiden sonra yapıldığını belirtiyor. Önünden geçen insanlar ilginç mimari karşısında şaşkınlığını gizleyemezken, camiyi gören dönüp bir daha bakıyor.

“Binaların arasında olduğu için minaresi bile gözükmüyor”
Tabakhane Mobilyacılar Camii’nin dibindeki binanın altındaki dükkânı bulunan Mustafa Saylık, gün içinde birçok insanın kendisine camiyle ilgili soru sorduğunu belirtti. Geçmişte kendi dükkânının olduğu yere bina yerine camin avlusunun yapılmasının daha doğru olacağını dile getiren Saylık, “Camiyle ilgili çok garip bir olay, abartmıyorum bize günde 3, 4 kez camiyi soruyorlar. Çünkü öyle bir yapmışlar ki, binaların arasında olduğu için minaresi bile gözükmüyor. İki bina arasına camiyi sıkıştırmışlar. 6 buçuk senedir buradayım, hala bize burada minare ve camiyi soruyorlar. Günde 3, 4 defa kapının önüne çıkıp camiyi gösteriyoruz. Dükkânımın yol tarifi kolay oluyor. Caminin dibi diyorum ama vatandaşlar camiyi göremiyor. Keşke bizim dükkânımızın olduğu yer caminin avlusu olsaydı. Camiyle ilgili anlatılan çok hikâye var. Geçmişte mal sahibiyle anlaşamamışlar, anlaşsalardı bugünkü bu durum ortaya çıkmazdı” ifadelerini kullandı.


“Cami arada sıkışıp kaldı”
Cami iki apartmanın arasında kaldığı için ilginç gözüktüğünü söyleyen cami cemaatinden Mesut Yaman, caminin avlusu olmadığı için sadece ibadet için kullanılabildiğini vurguladı. Apartmanların camiden daha sonra inşa edildiği bilgisini veren Yaman, “Cami apartmanların arasında kaldığı için ilginç gözüküyor. Burası belki mimari tarzda bir cami gibi algılanamayabilir ama burası büyük bir cami. Sağ tarafında görünen apartman camiden daha sonra yapılmasına rağmen camiye bahçe olarak verilseydi belki çok daha güzel bir cami pozisyonunda olurdu. Şahsın özel mülkü olduğu için mülkünü ikametgâh olarak değerlendirdiğini düşünüyorum. Cami de bu arada sıkışıp kaldı, cemaatin sadece ibadet edebilme hizmetini karşılıyor. Aksi takdirde cemaatin önceden gelip oturabilmesi için bir bahçesi yok. Avlusu yok ama cami doğu, batı istikametine doğru çok geniş.