Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, devletin tarım üreticisine yönelik verdiği desteklerin, bazı firmalar tarafından “rant kapısı” olarak kullanıldığını savundu.
Buluşan, eskisehir.net’e yaptığı açıklamada, devletin, tarım üreticisine yönelik pek çok destek sağladığını belirtti. Çoğu ülkede, üreticiye böylesine bir destek verilmediğini dile getiren Buluşan, üretime yönelik teşvikin, çiftçiye fayda sağladığını bildirdi.
Bu desteklerin, bazı firmalar tarafından adeta “rant kapısı” haline getirildiğini belirten Buluşan, şunları kaydetti:
“Birileri bunu hemen ranta çeviriyor”
“Devletin, üreticiye vermiş olduğu birçok destek var. Belki de, pek çok ülkede, üreticiye verilen bu şekilde bir destek yoktur. Çünkü üretmek, teşvik ve ürün bazında destek çok önemli… Fakat son yıllarda öyle bir algı oluştu ki, biz artık şunu diyoruz, ‘Bize verilecek destekler açıklanmasın…’ Destekler duyurulduğu zaman, birileri bunu hemen ranta çeviriyor.”
“Ertesi gün zamlar peş peşe geliyor”
“Bu nedenle, bu desteklerin verilmesinden artık korkar olduk… Desteğin amacı, üretimin artırılması… Üretimi durdurmamak için bu destekler veriliyor. Yetkililer, bu fiyatları çok güzel veriyorlar, açıklıyorlar. Fiyatlar açıklandıktan sonra ertesi gün mutlaka zamlar peş peşe geliyor. Bu nedenle, burada bir denge kurmamız lazım.”
“Destekleri birileri tarafından yok edilmeden korumamız lazım”
“Akşam mazota zam geliyor, tankerde duran mazot neden zamlanıyor? Bu, benim bir gün önce aldığım mazot… Bu, buna benzer bir sorun... Hangi destek olursa olsun, öncelikle kalıplandırılmalı. Bu destekleri, birileri tarafından yok edilmeden korumamız lazım.”
“Sözleşme yapmadan ektiğimiz her ürün kayıt dışıdır”
“Buluşan, çiftçiye yönelik verilen desteklerden memnun olduklarını dile getirerek, “Bu destekler, direkt olarak ürüne verilmeli. Bugün, üreticiye, ürün bazında ya da Çiftçi Kayıt Sistemi’ne göre destek verildiği zaman, tarla sahibiyle gerçekten üretim yapan çiftçi arasında bir sorun doğuruyor. Üretici, Çiftçi Kayıt Sistemi’ni vermeyerek sözleşme yapmıyor. Bizim, sözleşme yapmadan ektiğimiz her ürün kayıt dışıdır. Bu, üretici için çok büyük bir sorun” diye konuştu.
“Ürününü gösteremeyecek, destek alamayacak”
Sözleşme yapmayan çiftçinin, doğal afet yaşandığı takdirde TARSİM’deki sigortadan yararlanamayacağını ifade eden Buluşan, “Ürününü gösteremeyecek, destek alamayacak. Şu anda bununla alakalı çalışmalar var. Bir nevi, üreticinin sesine kulak verildi. Örneğin, tarla sulamalarında enerji kullanılıyor. Yıllardan beri söylediğimiz bir şey var, biz, günlük değil, aylık üretim yapıyoruz. Ürünlerimizi iki ayda anca hasat edebiliyoruz” bilgisini verdi.
“5 bin lira gelen elektrik faturası 15 bin lira gelmeye başladı”
Buluşan, “Enerji fiyatları çok yükseldiği için 5 bin lira gelen elektrik faturası 15 bin lira gelmeye başladı. Çiftçinin, bunu ödemesi çok zor… Çünkü hasat yapmadı… Şu anda bununla alakalı bir çalışma var. Bu çalışma, hasat sonrasıyla ilgili. Geçtiğimiz yıllarda, elektrik enerjisinden dolayı üreticilerimizin çoğunun elektriği kesildi. Büyük sıkıntılar yaşandı. Bu da üretime bir darbe vurdu” dedi.
“Üretici, bu desteği mart ayında alacak”
Buluşan, şöyle devam etti:
“Ürüne verilen bir başka destek daha var. Bu sene, bir uygulama hayata geçirildi. Geçtiğimiz yıla göre, mazot ve gübre anlamında destek artırıldı. Üretici, bu desteği mart ayında alacak. Geçen yıllarda bir yıl sonra, hatta ertesi yılın ekimi yapıldıktan sonra alınabiliyordu. Şimdi böyle bir kolaylık yapıldı.
Bu kartla bundan yararlanamıyor”
Bunun yanında, ‘Bu para, üreticinin, üretici kartlarına, kredi gibi yatırılsın’ denildi. Yani, mart ayını beklemeden, elektrik, mazot ve gübre gibi kalemlerin alınabilmesi anlamında… Buradan da şöyle bir sorunumuz ortaya çıktı, üreticilerimiz bugün, Pancar Tarım Kredi Kooperatifine, Tarım Kredi Kooperatifine gidip, 1-2 ay öncesinden mazotunu, gübresini almış. Bu kartla bundan yararlanamıyor. Böyle bir sıkıntı oldu. Nakit olarak ödenecek para ise mart ayında teslim edilecek ama Ziraat Bankasının kartından yapılan uygulama çok güzel bir şey.”
“Daha destek duyulmadan piyasadaki fiyatlar artırılıyor”
Buluşan, “Üretici, bu mazotu 2022 yılı için değil, 2023 yılı için aldı. Bunu ispatladığımız zaman bu konuyla alakalı destek verilmesi ve ödeme yapılması gerekiyor. Bizim için en büyük sıkıntılardan birisi de, bize söylenen bir destek daha duyulmadan, piyasadaki fiyatların artırılması… Örneğin, süt üreticisine bir destek verilecek. Sütün litre fiyatı 7 liradan 8,5 lira gibi bir rakama çıkacak. Bu konuşuldu” değerlendirmesinde bulundu.
“Yemin çuvalı, 200 liradan, 280-300 lira bandına çıktı”
Sütün litre fiyatı 7 lirayken bu sorunu yaşadıklarını anlatan Buluşan, “Yemin çuvalı, 200 liradan, 280-300 lira bandına çıktı. Şu anda en ucuz yemin çuvalı 360-400 lira arasında… Üreticiye verilecek bir destek duyulduğu anda hem zirai girdileri karşılayan firmalar hem de bizim ürünümüzü satan firmalar birtakım düzenlemelere gidiyor” ifadelerini kullandı.
“Yüzde 80 enflasyon varsa, tarımdaki her üründe yüzde 300 zam var”
“Ülkemizde, son zamanlarda şöyle bir sıkıntı var, ekonominin hem ülkemizdeki hem de dünyadaki sıkıntılı durumundan dolayı birileri, bu durumu çok güzel bir şekilde rant aracı olarak kullanabiliyor” diyen Buluşan, şunları kaydetti:
“Bu sorunu bir an önce çözmemiz lazım çünkü biz, zirai girdileri karşılayamıyoruz. Ülke genelinde yüzde 80 enflasyon varsa, tarımdaki her üründe yüzde 300 zam var... Bu, üretici için çok büyük bir sıkıntı…
“Bu sorunları çözmediğimiz takdirde üretimde sıkıntı yaşarız”
Biz, bu sorunları yaşarken, son günlerde tarla icarlarının artırılması şeklinde bir sıkıntı daha ortaya çıktı. Bu, öyle büyük bir sorun ki, bugün 500 kilo buğday alan bir üretici, 7 bin liradan buğdayını sattığı zaman, 3 bin 500 lira para yapar. Üretici, bu paranın 2 bin lirasını kiraya verirse bu işin içinden nasıl çıkacak? Bunların hepsi, üretici için, bir zirai girdi sorunu… Bu sorunlara el atarak çözmemiz lazım. Biz, bu sorunları çözmediğimiz takdirde üretimde sıkıntı yaşarız.”
“Yetersizlik, her zaman için birilerine fırsat doğuruyor”
Buluşan, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“İçinde bulunduğumuz günlerde, 2023 yılının buğday ekimleri yapılıyor. Sakintepe bölgesi denince akla sebze gelir. Odamızda, Çiftçi Kayıt Sistemi’nden baktığımız zaman, 5-7 bin dönüm arasında, öncesinde hiç buğday ekmemiş üretici buğday ekmeye başlamış. Bunun sebebi, sebze üreticisinin, sebze üretimi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı üretimden kaçması… Bu açıdan, bizim, üretim üzerinde müthiş bir planlama yapmamız lazım. Ürün fazlası da eksiği de ekmememiz lazım. Bunu, bu sene kuru soğanda yaşadık. Patateste de yaşıyoruz ve yaşayacağız da… Yetersizlik, her zaman için birilerine fırsat doğuruyor, zam yapmalarına sebep oluyor.”