TÜİK’e göre yüzde 79,60, akademisyen ve ekonomistlerin oluşturduğu ENAG’a göre ise yüzde 176’yı bulan enflasyon, vatandaşı adeta silindir gibi ezdi. eskisehir.net’e konuşan Eskişehirliler, hayat pahalılığından şikayet ederken, açıklanan verilerin gerçeği yansıtmadığını da savundu.
Türkiye’de Kasım 2020 tarihinden itibaren artış trendine giren enflasyon TÜİK tarafından 3 Ağustosta açıklanan tüketici fiyatı endeksi verileriyle yüzde 79,60 ile zirveye ulaştı. TÜİK verileri çarşı-pazarda vatandaşın hesabıyla tutmayınca inandırıcı bulunmazken, akademisyenlerin ve ekonomistlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) yüzde 176’lık enflasyon verileri bile vatandaşın gözünde düşük kaldı.
Enflasyon karşısında yaşadıklarını Eskisehir.Net’e değerlendiren Eskişehirliler, gerçek enflasyonun yüzde 300 seviyelerinde olduğuna işaret ederek, hayat pahalılığına ve geçim sıkıntısına vurgu yaptı.
Türkiye’nin durumuna içim acıyor
Simit satarak geçimini sağlamaya çalışan 48 yaşında Elvan Dönmez, enflasyonun yüzde 300’ün üzerinde olduğunu ifade ederek, “TÜİK enflasyonu yüzde 79 açıkladıysa eminim yüzde 280’dir. Bugün eğer bir yumurta 2 lira 50 kuruş olduysa, Eskişehir’de bir simit 4 lira olmuşsa… İnsanlar benim yanıma geldiğinde bir simidin parasını bile çıkaramıyor. Ama bir kesim de var, cebinden demet demet para çıkartıyor. Günümüzde Türkiye’nin bu hale gelmiş olmasına içim acıyor. Geçinemiyorum, kıt kanaat anca oluyor. Her şey ucu ucuna. Günlük yaşamak zorundayım. Faturam gelmiş 375 lira. Evim 2+1 ve bütün gün evde yokum. Haftada bir çamaşırlarımı yıkıyorum. Aylardır fırını açmıyorum. Ütümü 15 günde bir yapıyorum” yorumunu yaptı.
Geçim kaynağı kredi kartları oldu
Elvan Soydan ise “Bir gün aldığımız fiyatla diğer günkü fiyat tutmuyor. Kredi kartı olmasa aç kaldık. Allah’tan kredi kartını icat etmişler. Bütün vatandaşlar seçimlerden umutlu. Erken seçim şart. Bir ihtimal vatandaşın yüzü gülebilir. Kış için yatırım yapamıyorum çünkü param yok. Ödemeleri zor yetiştiriyorum. Geçim kaynağım kredi kartı. Harcadığım parayı onlara geri yatıyorum. Şu anda bankalara ve devlete çalışıyoruz. Her şey lüks oldu. Geçen günlerde ilk kez kendime bir şey yapayım dedim ve dondurma almak istedim alamadım, bir dondurma 40 lira olur mu? Sinemayı, tiyatroyu, konseri falan geçtim artık…”
Türkiye’de fiyatların düştüğü görülmedi
Enflasyonun verilerinin gerçeğini yansıtmadığını söyleyen Harun Tutak, “Enflasyon yüzde 300 falandır. Geçen seneyle karşılaştırdığımızda fiyatlar 2’ye 3’e katlandı. Geçinmeye çalışıyoruz. 2023’ü bekliyoruz. Türkiye’de fiyatların yükseldikten sonra düştüğü görülmedi. Gelir seviyelerinde artış olur ama fiyatlar düşmez” dedi.
TÜİK verilerine inanmıyoruz
İkiz annesi Münevver Balçıksert, “Herkes ite kaka idare etmeye çalışıyor. Bakıyorum etrafıma her yer kalabalık. Alışveriş yerleri kalabalık. Tatile gidenler tekrar gidiyor. Çok merak ediyorum gerçekten var da mı gidiyorlar? Yoksa kredi kartıyla mı? Ekmek bile 1 lira 25 kuruştan 4 liraya yükseldiyse yüzde 176’dan bile yüksektir enflasyon. Bence TÜİK’in verilerine kendisi de inanmıyor. Önümüzdeki dönem için umudumu koruyorum. Maaşlar yükselir, fiyatlar düşerse dengeler sağlanır. Marketlerde sanki biraz fiyatlarda inmeler var gibi görüyorum. 1 liradan 5 liraya kadar oynamalar var gibi. Hafif bir iyileşme var. Asgari ücret yetersiz. Emekli maaşı da daha da yetersiz. Emekli maaşları en az asgari ücret kadar olmalı. Kara kara şu an ikizlerimin okul alışverişlerini düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Çocuklarımız yardım ediyor
67 yaşındaki Mithat Er ise “Ben emekliyim. Emeklinin enflasyonu daha fazladır. Ücretler düşük olduğu için fiyatlar daha yüksek geliyor. Eşimin de emekli maaşı var anca öyle idare edebiliyoruz. Bazen çocuklar bile yardım ediyor. Yoksa geçinmek mümkün değil. Bu hükümetle birlikte bir umudumuz yok. Seçimden sonra yeni hükümetle bir umudumuz var” yorumunu yaptı.
Kiralar belimizi büktü
Uğur Özdöngül, “Herkes halkın ne durumda olduğunu görüyor. Geçen yıldan bu yola olan artışların herkes farkında. Yüzde 300 artış var. TÜİK verilerinin gerçekçi olmadığını biliyoruz. Gelir-gider dengesini belirleyen faktörlerden biri de kira fiyatları. Çok ciddi bir artış söz konusu” dedi.
Faizi düşürmek çözüm değil
Hayat pahalığının çok yüksek olduğunu belirten Vildan Kartal da “Emekli bir insanım. Eczaneye gidiyorum, doktorum rapor çıkarmış. Onlardan bile katkı payı alıyorlar. Emeklilere biraz zam yapıldı. Ancak doğalgaz, yeme-içme, giyim her şey çok pahalı. Dişçiden geliyorum, sağlık çok pahalı. Böyle olmaz mümkün değil. Faizi düşürdükçe enflasyon daha çok artıyor. Faizi düşürmeyeceksin. Recep Tayyip Erdoğan’a göre faiz iyi bir şey değil ama din ve devlet işleri ayrı tutulur. Faizi yükselteceksin ki enflasyon düşsün” şeklinde konuştu.
Aldığımız para yetmiyor
Emekli maaşının yetmediğini dile getiren Hülya Karataş, “Aldığımız para yetmiyor. Enflasyona göre de uygulamadılar zamları. Söylenen enflasyonlara da hiç güvenmiyoruz çok daha yüksek. Marketler pazarlar ateş pahası. Fiyatlar da en uygununu arayıp bulmaya çalışıyoruz. Çocuk okutuyoruz. Ne kadar zorlandığımızı siz düşünün” değerlendirmesinde bulundu.