Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) heyecanlı bekleyişi sürüyor. Milyonlarca kişinin beklediği EYT ile ilgili çalışmaların aralık ayında tamamlanıp yasa tasarısının ocak ayında Meclis’te olması planlanıyor. Gözler ocak ayına çevrilirken, Eskişehir’deki yaklaşık 16 bin EYT’li de 1999 yılı öncesi ellerinden alınan hakların geri verilmesini istiyor.
Emeklilikte yaşa takılanlar için yapılacak yasa tasarısı gündemdeki yer almaya devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, EYT’lilerle ilgili çalışmaların sürdüğünü ve tamamlanmasıyla birlikte aralık ya da ocak ayında Meclis’te olacağını duyurmuştu. Milyonlarca EYT’linin merakla beklediği çalışmalarda ise ortak beklenti 1999 öncesi hakların geri verilmesi.
Yeni yasa tasarısı için beklentilerini, EYT Federasyonu Başkanı Gönül Boran Özüpak, Eskişehir Emeklilikte Yaşa Takılanlar Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Kara ve EYT mağduru vatandaşlar eskisehir.net’e değerlendirdi.
Çözüm basit ‘Formülsüz EYT’
EYT Federasyonu Başkanı Gönül Boran Özüpak, formülsüz EYT diyerek, “Emeklilikte yaşa takılanlar yıllardır mücadele veriyor. Yıllardır miting, toplantı ve Meclis’te ‘hakkımızı istiyoruz’ diye ses yükselttik. Muhalefet partiler hep ‘haklısınız’ dediler ve çözüm önerileriyle geldiler. Nihayet de bizi görmeyen iktidarımız bizimle ilgili çalışma başlattı. Çalışma Bakanlığımız değişmeyen cevabıyla ‘çalışma masamızda’ dedi. Elbette bu çalışma içinde, mücadeleyi veren bizlerin de olmasını ve fikrimizin alınmasını istiyoruz. Asla değişmeyen bir isteğimiz var. Formülsüz EYT’yle biz 1999 öncesi haklarımız neyse tastamam bu haklarımızı iade edilmesini istiyoruz. Yaş indirimi, prim gün sayısının yükseltilmesi gibi algılarla geliniyor, bunlara ihtimal vermiyoruz. Ancak bir nabız mı, yoklama mıdır diye de düşünüyoruz. Çok sabrettik, yıllarca mücadele ettik. Bekletilmesinin acaba bir vaat mi olacak? Yoksa bir seçim yatırımı mı olacak ya da yaramıza pansuman yapılmışçasına yol mu izlenecek? Biz pansuman ve vaat istemiyoruz. Bizi mağdur eden yasanın, haklıya iadesini istiyoruz” yorumunu yaptı.
Emekliliğimiz 2-10 yıl ertelendi
Eskişehir Emeklilikte Yaşa Takılanlar Dayanışma Derneği Mustafa Kara da “1999 yılında 4447 sayılı yasayla insanların emekliliği 2 ila 10 yıl arası ertelendi. Bu yasanın iptali gerekiyor ki bundan sonra erkekler için 25 yıl, kadınlar için 20 yıl çalışıp 5 bin 500 primi tamamladıktan sonra bu kişiler sağlığı el veriyorsa çalışmaya devam ederler ya da emekli olurlar. Ne kadar çok çalışırsanız o kadar yüksek emekli maaşı alırsınız. 4447’nin ana taslağı budur. Bunun iptal edilmesi gerekiyor. Çalışma Bakanlığı’ndan çok randevu istendi ancak olmadı. Bizleri muhalif olarak gördüler. Ortada bir haksızlık var, bunun muhalifi olmaz, sorunu çözmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kara sözlerini şöyle sürdürdü:
Devletin kasasına 40 milyar lira girecek
“Kanayan bir yara var. İnsanların ekonomisi, iş hayatı, aile düzeni her geçen gün dibe vurmakta. Ne bekleniyor? EYT bir maliyet, yük değil. İşsizliğin yüzde 16 olduğu söyleniyor. Onlar işe girecekler, biz evlere çekileceğiz. Emekli maaşlarımız 2008’den sonra yüzde 28’lere düştü. En düşün emekli maaşı olan 3 bin 500 lirayla geçinmek zaten mümkün değil. Aylık bağlanma oranlarının da eskiden olduğu gibi sabit yüzde 77’lerde olması gerekiyor. EYT mağduriyetinin bitmesi demek işsizliğin giderilmesi, piyasanın canlanması demek. Türkiye’de SGK uzmanlarının yaptığı çalışamaya göre, 25 yıl çalıştıktan sonra emekli maaşım düşmesin diye insanlar sigortasız işlerde çalışıyorlar. Bunun devletimize 1 yıllık zararı 76 milyar lira. Her sene Türkiye genelinde normal şartlarda 360 bin kişi emekli oluyor. EYT’yi çözdüğümüz zaman aynı günde 5 milyon kişi emekli olmayacağı için buna 200-250 bin kişi ilave olması demek. Bunun maliyeti ise 36 milyar liradır. Yani EYT çıktığı zaman devletimizin kasasına gelir olarak yıllık 40 milyar lira ilave para girecek. Çözüm basit 4447’yi iptal edeceksiniz ve ortada mağdur bir kesim kalmamış olacak.”
Eskişehir’de 16 bin kişi EYT’den mağdur
EYT’nin Eskişehir’deki durumuna da değinen Kara, “Eskişehir’den ziyade her evde 1 EYT’li var. 99 öncesi sigorta girişli insanlar var. Eskişehir olarak baktığımızda 2005 sigorta girişli ve geriye dönük kendi yaptığımız resmi olmayan çalışmalarda 16 bin insan demek. Her EYT’linin ortalama yaş aralığı 45-48. Hükümet ‘50 yaş’, 7 bin 200 prim gibi söylentiler var, bunlara itibar etmemek gerekiyor. Bizlerin en az bir çocuğu 18 yaş üzeri ve bu seçimde oy kullanacaklar. Her evde 1 EYT’li varken, Eskişehir’de yaklaşık 16 bin EYT’’li varken her evden 1 kişi düşündüğümüzde, EYT mağduru 100-110 bin kişi önümüzdeki seçimlerde Eskişehir’de oy kullanacak” diye konuştu.
Bekleyen çok insan var
55 yaşındaki EYT mağduru Serpil Tunç, “Bağlanan emekli maaşları da sürekli düşüyor diyorlar. Ben 58 yaş bekliyordum, 60 üstü diyorlar. Yeni yasa nasıl olur bilemiyorum. 55 yaşındayım. 58 yaş olur diye düşünüyordum ama 60 olacak gibi duruyor. 20 yıldır çalışıyorum. Ocak ayını bekliyoruz, çıkarsa memnun oluruz. Türkiye şartlarında insanlar ne kadar yaşıyor zaten. Belli bir yaşa inse iyi olur. Hayat zaten pahalı. Milletin durumu belli, en azından ek gelir olmuş olur” değerlendirmesinde bulundu.
Haklarımız gasbedildi
Yasa tasarısına dair beklentilerini dile getiren 50 yaşındaki bir diğer EYT mağduru Sinan Üzenli de ”5 bin iş gününü doldurmuş herkesin emekli olmasını bekliyorum. Ama kesinlikle 1999 öncesi haklarımızın geri verilmesi gerekiyor. 50 yaşındayım. 93’ten beri hiç aksatmadan primim ödeniyor. Ona rağmen emekli olamıyorum. Bu gasbedilmiş bir hak. Artık mutlaka çıkacağına inanıyorum. Muhtemelen seçim yatırımı olarak ya şu anki iktidar ya da yeni iktidar bir şekilde çıkartacaklar diye düşünüyorum” dedi.
Bize bir söz verildi yerine getirilsin
EYT’li İsmail Tenekeci de “Masadaki formülü bilmiyoruz. Bizim istediğimiz 8 Eylül 1999’da çıkan yasayla mağdur edilmiş kesimin, bu yasanın iptaliyle tekrar haklarına kavuşması. Bir maç oynanıyor ve maçın tam ortasında kural değişiyor. Bizim haykırışımız bu. 99’dan önce sigorta girişi olmuş devletle akit yapmış insanların o günün şartlarıyla haklarına kavuşması ve emekli olmasını istiyoruz. Biz devletle işe girdiğimiz gün ne anlaştıysak, bize ne söz verildiyse bunun iadesini istiyoruz. ‘25 yıl boyunca çalışma süresi ve 5 bin 500 günü tamamlarsan emekli edeceğim’ denildi. Daha sonra 1999’da bir yasa çıktı ve yaş koşulu getirildi. ‘54 yaşında emekli olacaksın’ dediler, sıkıntımız bu” diye konuştu.