“Diplomalı yoksul gençler yine çaresizce iş arayacak”
Asgari ücrete verilecek yüzde 30’luk sadaka zammı, maalesef emeklimize yapılacak zammın da habercisi olmuştur. Geldiğimiz noktada; emekli yine hakkını alamayacaktır. Memur yine ay sonunu göremeyecektir. Öğrenci yine tek öğünle günü geçirecek, işçi grev yasaklarıyla susturulacak, hastalar yine kuyrukta bekleyecek, diplomalı yoksul gençler yine çaresizce iş arayacak, anaların, babaların endişesi artarak devam edecektir.
“2025 zulüm bütçesidir”
Kısaca 2025 zulüm bütçesinde; Yandaşa güven, millete korku, yandaşa huzur, millete endişe, yandaşa zenginlik, millete yoksulluk, yolsuzluğa kaynak yaratma dışında bir şey yoktur. En acısı ise; vatandaşta yoksunluk duygusunu yerleşik hale getirmiştir. Yani bu bütçe ile hayatlarımızda yeniler değil yineler olacaktır. Bir taraftan ‘Merkez Bankası’nın kasası ağzına kadar dolu’ diye övünen Saray iktidarı, iş emeklilere gelince ‘paramız yok’ diyerek tam bir yüzsüzlük ve yalancılık örneği göstermektedir. Tüm Dünyada gelişen ekonomik krizden kendilerine pay çıkarmaktadır.
"Bunun adı ekonomik kriz değil yönetim ve iktidar krizidir"
Bunun adı ekonomik kriz değil yönetim ve iktidar krizidir. Bu krizin acı reçetesini de vatandaş iktidara yazmıştır. Hesaplaşacağı günü beklemektedir. 101 sene önce Cumhuriyet kurmuş, 3000 yıldır devlet sahibi olmuş bir milletin referansı gelişmiş toplumlardır. Afrika’yla kıyaslanacak halimiz yoktur. Yerli ve milli TOGG’un en düşük versiyonu nu almak için asgari ücretlimiz 65 ay çalışırken Alman vatandaşı 16 ayda benzer aracı alabilmektedir. Asgari ücreti ülke genelinde referans ücret haline getirdiniz. Bir araba almak için aradaki fark dört yıl. Ya hu; Alman’ınki yerlilik de, bizimkisi Kızılderilik midir? Bu milleti siz, köleniz kulunuz bendeniz mi zannetmektesinizdir? 22 yılın sonunda, Ülkemde artık yasaklar genel, özgürlükler istisna, yolsuzluklar sıradan, Yoksunluk duygusu olağan.
“Artık yoksulluğu değil derin yoksulluğu konuşuyoruz”
Ülkemin yüzde 80’inin açlık sınırı altında olduğu dikkate alındığında; ,artık yoksulluğu değil, derin yoksulluğu konuşuyoruz. Bu millet sahipsiz değildir! İYİ Parti olarak halkın sesi olmaya adaletsizliğe karşı mücadelemize demokratik haklarımızla devam edeceğiz. Bu milletin İYİ Parti’si vardır.”