SES Eskişehir Şube Kadın Sekreteri Berna Yıldız, Türkiye’de artan kadına yönelik şiddete tepki gösterdi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilenlerin cinayetlerin sorumlusu olduğunu söyleyen Yıldız, “Öfkemizle, isyanımızla, can güvenliğimizin olmadığı, sokaklarında özgürce dolaşamadığımız, her birimizin yarın maktul listesinde adımızın olup olmayacağı kaygısıyla yaşadığımız bu ülkenin her yerindeyiz! Acımız da öfkemiz de isyanımız da büyüyor” diye konuştu.
“HAYATIN HER ALANINDA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
“Bir kişi daha eksilmek istemediğimiz için, hayatlarımızdan endişe duymadan özgürce yaşamak istediğimiz için hayatın her alanında mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Yıldız, “Bugün acımız, öfkemiz taze! 4 Ekim de bu ülkenin karşılaştığı en korkunç günlerden biri daha yaşandı. Bu ülkede 4 Ekim de iki kadın göz göre göre vahşice katledildi. Aynı gün bir kadın iki saldırgan tarafından sokak ortasında taciz edildi. Bu ülkede, katledilen Narin Güran için verilen araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Dört bir köşesi kameralarla izlenen bu kentte Gülistan Doku 5 yıldır bulunamadı” şeklinde konuştu.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN GERİ ÇEKİLENLER BU CİNAYETLERİN SORUMLUSUDUR”
İstanbul Sözleşmesi vurgusu yapan Yıldız, “İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilenler bu cinayetlerin sorumlusudur! 6284 yasayı etkin uygulamayanlar kadın cinayetlerinin sorumlusudur! Bir seferden bir şey olmaz diyen siyasal erk kadın cinayetlerinin sorumlusudur! Rızası vardı diyenler kadın cinayetlerinin sorumlusudur! Gecenin geç saatinde sokakta ne işi vardı diyenler kadın cinayetlerinin sorumlusudur! Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“YAŞAMLARIMIZ, HAKLARIMIZ İÇİN YAKANIZDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Yıldız konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Cinayet mahali haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam edeceğiz. Uygulamadığınız yasalar yüzünden, istismarı aklayan, katilleri öven düzeniniz yüzünden, kana bulanmış ellerinizle tutunduğunuz koltuklarınız yüzünden hayatta olmayan her bir kadın, her bir çocuk, her bir LGBTI+ için karşınızda duracak bizleriz! Mücadelemiz özgürce yaşadığımız, sokaklarda güvenle yürüyebildiğimiz, evlerden, iş yerlerinden, kampüslerden tacizcileri, katilleri yok edeceğimiz, erkek devletinizi alaşağı edeceğimiz güne kadar sürecek.”