Önce, İYİ Partiliydi...
Hatırlayalım; partinin tozunu, toprağını yutmuş herkesin arasından sıyrılarak temayül yoklamasından birinci sırada çıkmıştı.
İYİ Partililer, Hatipoğlu’nun İYİ Partili olduğu konusunda el sıkışmış, anlaşmış ve onu milletvekilliğine layık görmüşlerdi.
Sonradan aslında gönlünde “AK Parti’nin yattığı” konuşuldu.
Ve nihayet AK Parti’ye dahil oldu…
Şimdi gerçekte gönlünde yatan aslanın MHP olduğu konuşuluyor ya!
Biz olanı konuşmakla, yazmakla mükellefiz…
Daha sonra belediye başkan adayı oldu.
Ciddi bir hayvansever olduğunu gösterdi bizlere.
Hayvanlarla ilgili ciddi projeler açıkladı.
Projelerinin üstünden kısa bir süre geçmedi ki gazetelerde çıkan haberler ve haberlerde kullanılan fotoğraflar Hatipoğlu’nun hayvanları avlamayı sevdiğini gösterdi herkese.
Büyük hayal kırıklığı!
Eskişehir kamuoyu yine ters köşe olmuştu.
Gazetecileri önemsediğini göstermişti. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde verdiği yemekte, gazetecilik mesleğine değer verdiğini, yaşadıkları maddi sıkıntıları aşmaları için çareler düşündüğünü açıklamıştı.
Seçim günü aynı gazetecileri fırçalarken takıldı objektiflere.
Son olarak ES ES’liğinden şüphe eder oldu Eskişehirliler.
Galatasaray’ın şampiyonluğu sonrasında Hatipoğlu’nun ailesi ile beraber verdiği fotoğrafa bir sürü olumsuz yorum yağmış.
İşin aslında herkesin sevdiği futbol kulübünü tutmasında bana göre bir sakınca yoktu.
Ancak Hatipoğlu’nun Eskişehirsporluluğuna toz kondurmayanların yaşadığı hayal kırıklığı da anlaşılabiliyor.
Şunun şurasında siyasete gireli çok kısa bir zaman olmasına rağmen;
Hatipoğlu’nun ne İYİ Partililiği kaldı ne hayvanseverliği,
Ne basına duyduğu saygı ne de Eskişehirspor’a bağlılığı…
Eskişehirlilerin, Hatipoğlu ile ilgili akıllarında kalan ve herkesin mutabık olduğu tek özelliği başarılı bir iş adamı ve zengin olması…
Yani siyasete girmeden önceki yerine geldi ve oturdu.
Belki de daha geriye…