Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, Eskisehir.net ekranlarında yayınlanan Net Soru programında Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. Programdan öne çıkan başlıklar şu şekilde:

“İKTİDAR ARTIK EKONOMİK KRİZİ YÖNETEMİYOR”

“Emeklilerin sıkıntıları esasında AKP’nin iktidara gelmesinden sonra birçok alanlarda yaptığı reformları 2008’de de sosyal güvenlik yasasında bir düzenleme yapmaya kalktı. O düzenlemeyle esasında emeklilerin yasal güvence altında olan maaşlarını en düşük maaşını asgari ücretin yüzde 110 üzerinde olması güvencesini ortadan kaldırdı. Kaldırdıktan sonra emekliler bugüne kadar her yıl maaş bağlama oranları da düşürüldüğü için bugün geldiğimiz noktalara geldi. Ülkemizde gerçekten ekonomik bir sıkıntı var. Bu krizi iktidar artık yönetemiyor. Bu krizin faturasını da her zaman olduğu gibi hem çalışan emekçi kesimlere hem de 16 milyon emeklilere ödetmeye çalışıyor.

“MAAŞLAR AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALDI”

Şubat ayında açlık sınırı 22 bin 834 lira olarak tespit edilmiş. Yoksulluk sınırı 60 bin 750 lira olarak tespit edilmiş. Bir kişinin aylık yaşam maliyeti 26 bin 970 lira olmuş. Tüm bu rakamların yanında emekli maaşı 10 bin lira, asgari ücret 17 bin lira. Hem asgari ücret hem emekli maaşları açlık sınırının altında. 

“ARTIK 10 BİN LİRAYA BİLE KİRALIK EV BULAMIYORSUNUZ”

Eskişehir’de bile artık 10 bin liraya bile kiralık ev bulamıyorsunuz. Ülkeyi yönetenler bu sıkıntıları biliyor. Bizi görmezden gelmeye çalışıyorlar. Biz de eylemlerimizi her yerde yükselttik. Emeklilerin Türkiye gündemine yerleştiğini görüyoruz. Bu nedenle 2024 yılını emekliler yılı ilan ettiler. Bu sorunları çözmedikleri sürece alay etmek anlamına geldiğini düşünüyoruz ve bizlerden özür dilemelerini bekliyoruz. Emeklilerin talepleri belli. Biz ülkemizde adaletli bir gelir dağılımı mücadelesi veriyoruz. 

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 32 BİN LİRA OLMALI”

Memur maaşları artırıldı. Memurlara verilen seyyanen zam, emekli memurlara verilmedi. İktidar yasaya aykırı davrandı. Ama öbür taraftan baktığımız zaman gerçekten de en alt düzeydeki memur maaşına eşitlenesini istiyoruz. Bu da 32 bin lira demektir. Bunun ardından da yoksulluk sınırı üzerine çıkarılması ve yasal güvence altına alınmasına ilişkin talebimizi dile getiriyoruz. 

EMEKLİLER TEKRAR ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYOR

Çevremizde bildiğimiz dostlarımız var. Emekli maaşıyla geçinmek mümkün olmadığı için hele ki kirada oturuyorsa mutlaka bir çay ocağında çalışıyor, garsonluk yapıyor, lokantada çalışıyor. Ya da herhangi bir iş yerinde sosyal güvencesi olmadan ek işler yapmak zorunda kalıyor. Pazarcılık, işportacılık yapıyor. Çünkü yaşamını başka türlü idame ettirme şansı yok.

“ADALETSİZ GELİR DAĞILIMI SORUNU EYT’LİLERE YÜKLENEMEZ”

EYT’liler de 7 bin, 9 bin primlerini ödeyerek emekli olma haklarını kazandılar. Ama yaştan kaynaklı sürümcede bırakıldı. Bunu seçim malzemesi olarak kullandılar. Belli bir kesime hak tanıdılar. Ama hala bir haksızlık var. Çünkü bir günle, bir haftayla emeklilik hakkını kaybedenler var. O haklarının verilmesi lazım. Ülke genelinde de bu mağduriyeti yaşayanalar kendi mücadelelerini yükseltmeye çalışıyor. Ama bu adaletsiz gelir dağılımı sorunu EYT’lilere yüklenemez. 

EMEKLİLERİN SABRI KALMADI ARTIK

Emekliler ekonomik sıkıntıları bire bir yaşadıkları için hangi partiye oy verirse versin herkesin insanca yaşama hakkı olduğunu savunuyoruz. Tüm emekliler bunu görüyor artık. Bu dönemde istedikleri kadar cumhurbaşkanı dahil, iktidar dahil sabır istese de emeklilerin böyle bir sabrı kalmadı artık. Biz bunu hissediyoruz. Yaptığımız eylemlerde, dağıttığımız bildirilerde halkın bize çok ilgi, destek sunduklarını görüyoruz. Dağıttığımız bildirilerin bir tanesinin bile yere atılmadığını görüyoruz. Bu krizi yaratanlar bugün siyasi iktidarın kendisidir. Emekliler 31 Mart Yerel Seçimlerinde bunun hesabını soracağına inanıyoruz biz.

“EMEKLİLER 31 MART’I SORGULAMA, HESAP SORMA GÜNÜ OLARAK GÖRÜYOR”

Bu hafta içinde 10 bin bildiri bastırdık. Birkaç gün içinde elimize geçecek. 31 Mart’a kadar biz şehrin her yerinde, pazarlarda, mahallelerde taleplerimizi dile getirerek onları dağıtacağız. İmza kampanyaları yapacağız, imza stantları açacağız. Özellikle 31 Mart’ta hesap sorabilecek haklarının olduğunu dillendireceğiz. O tepkileri örgütlemeye çalışıyoruz. 31 Mart’ı hesap sorma sorgulama günü olarak görüyoruz. Siyasi iktidar 16 milyon emeklinin oyunu almak istiyorsa taleplerimiz açık ve net. Seçimden önce bunları gerçekleştirmesi lazım. Muhalefetteki partiler bize destek oluyor. Ama iktidarda olan partiler bizimle bağ kurmuyor. Samimilerse onlara da kapımız açık. Emeklilerin durumunu onlar da görüyor. Emekliler kendilerine verilecek vaatlerin dışında 3-5 bin liralık şeye inanmazlar.

“HALK LOKANTALARI YAPILABİLİR”

Emeklilerin bu 10 bin lira maaşla yaşamlarını sürdürebilmeleri mümkün değil. Yerel yönetimler kendi illerindeki insanları insanca yaşayabilecekleri olanaklar konusunda sosyal tesisler yapmaları gerekiyor. Onların her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri kamu hizmetlerini düşünerek emeklilerin ücretsiz yararlanabilecekleri düzenlemeler yapmaları gerekiyor. Bazı metropol kentlerde halkın, emeklinin rahatlıkla karnını doyurabileceği lokantalar yapılıyor. Yerel yönetimlerin bunları düşünmesi lazım. Bu koşullarda emeklilerin 10 bin lira maaşla yaşamını sürdürmeleri mümkün değil görüyorlar. Bunların hepsini adaylara aktarıyoruz.”

Kaynak: Meltem Karakaş