Türkiye’de yaklaşık 500 çift bulunan hayvanın böylelikle birisi de komşu ülkeden göçmüş oldu.
Eskişehir’de Orman Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Emir Özay’ın en büyük hobisi, vahşi doğadaki hayvanları fotoğraflamak ve görüntülerini çekmek. Genellikle Eskişehir ve çevresindeki ormanlara kurduğu sistemlerle birçok hayvanı görüntüleyen Özay, geçtiğimiz günlerde ilginç bir olaya şahit oldu. Eskişehir’de yaban hayatını araştıran ve inceleyen aynı zamanda kuş gözlemciliği yapan Orman Yüksek Mühendisi Özay, yaptığı çekimleri bilgisayarında incelediğinde kanat etiketi takılmış ve GPS ile izlenen bir kara akbabayı fark etti. Emir Özay, araştırmalarında kuşun Yunanistan’ın Sofulu şehrinin sınırlarındaki Dadia-Lefkimi-Soufli Forest National Park’ında bulunan Akbaba Beslenme İstasyonu’nda etiketlendiğini öğrendi. Yunanistan’da görevlilerle iletişime geçen mühendis, Ulusal Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi ve Doğa, Çevre ve İklim Değişikliği Ajansı’ndan (Natural Environment and Climate Change Agency) Sylvia ZAK’tan kara akbabanın 2021 yılında Yunanistan’da etiketlenip GPS ile takibe alındığını fakat birkaç aydır GPS’in çalışmadığı bilgisini edindi. Özay’ın daha sonraki çalışmalarında Yunanistan’dan Türkiye göçen kara Akbaba’nın Eskişehir’e yerleştiğini öğrendi. Türkiye‘de yaklaşık 500 çift kara akbaba bulunduğunu söyleyen Orman Yüksek Mühendisi Emir Özay, vatandaşları bu hayvanı korumaları konusunda uyardı.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN)’ e göre ülkemizde görülen 4 akbaba türünden Mısır akbabası EN (Tehlikede), Sakallı akbaba Avrupa bazında VU (Tehdite duyarlı), dünya genelinde ise NT (Tehdide yakın), kara akbaba Avrupa bazında LC (Düşük riskli) kategorisinde olmasına rağmen dünya genelinde NT (tehdide yakın), Kızıl akbaba ise her iki başlıkta LC (Düşük riskli) kategorisinde olmasına rağmen sayıları azalma eğilimde.
“Yunanistan'dan Türkiye'ye giriş yapmış, oradan da Eskişehir'e gelmiş”
Süreç hakkında Orman Yüksek Mühendisi Emir Özay şöyle konuştu:
“Uzmanlık alanım büyük memeli yaban hayvanları, Eskişehir'de memeli yaban hayvanlarını ve daha sonra da kuş turlarını araştırmakla görevliyim. Ben yine memeli yaban hayvanlarını araştırdığım bir arazi esnasında, Kara akbabaların kayıtlarını aldım. Bu kayıtları daha sonra arazi ortamından ev ofis ortamına geçtiğimde tekrar detaylı bir incelemesini yaptım. Bu yaptığım incelemede akbabaların içinden bir tanesini de GPS vericisi ve kanat etiketi olduğunu gördüm. Bu kanat etiketinde hayvanın kodu ve numarası yazıyor. Bu koddan ben araştırmaya başladım, Yunanistan'a ulaştım. Yunanistan'da Silvia diye bir arkadaşla görüştüm. Silvia’dan aldığım bilgiler neticesinde bu kara akbaba, 2021 yılında Yunanistan'da Dadia Ulusal Milli Park'ta etiketlenmiş. Bu hayvan orada yakalanmış, 2021 yılında hayvanı geri bırakmışlar. Yunanistan'dan Türkiye'ye giriş yapmış, oradan da Eskişehir'e gelmiş. Hayvan şu an Eskişehir sınırları içerisinde beslenmeye ve hayati fonksiyonlarını devam ettirmeye gayret gösteriyor. Kara akbabalar nesli tükenme tehlikesi altında olan bir tür, Türkiye'de 4 akbaba türü yaşıyor. Bu 4 akbaba türünün tamamı da Eskişehir'de mevcuttur. Kara akbabaların sayıları da gerçekten ciddi anlamda azalmaya başladı. Yapılan araştırmalar sonucunda Türkiye genelinde aşağı yukarı 400 ila 600 çift olduğu düşünülüyor.”
“Bunlar tamamen zararsız hayvanlar”
Kara akbabaların çok büyük ve zararsız olduğunun altını çizen Emir Özay, “Bir yerde leş olacak ki bu hayvan karnını doyursun beslensin, o yüzden leşe bağımlı bir tür. Leşe bağımlı bir tür olduğu için de aslında çok faydalı bir hayvan. Biliyorsunuzdur leşler belirli bir süre geçtikten sonra mikrop ve bakteri üretmeye başlıyor. Bu akbabalar sayesinde bu bakteriler ve mikroplar doğaya yayılmadan hayvanlar bunu doğadan yok ediyor. Yani doğanın çöpçüler diyebiliriz. En büyük sıkıntılarından biri de zehirlenme, özellikle kırsal alandaki hayvan sahipleri leşlerin içine kurt, çakalı ve benzeri hayvanları öldürmek için zehir atıyorlar. Bu zehirli onlardan önce akbabalar gökyüzünde uçarken görüyor ve iniyor. Yediklerinde de yaşamları maalesef sona eriyor. Akbabaların en büyük sıkıntıları zehirlenme. Bunlar tamamen zararsız hayvanlar, bizim faydanıza iş yapan hayvanlar, akbabaları tanımalıyız ve korumalıyız” diyerek vatandaşları uyardı.