KESK’e bağlı Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Eskişehir Temsilciliği tarafından Zorlu Enerji önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada 5 Nisan’da yapılan yüzde 25 oranındaki elektrik zammına tepki gösterildi. ESM Eskişehir İl Temsilciliği adına açıklama yapan Doğukan Aktürk, zammın geri çekilmesini ve özel enerji şirketlerinin kamulaştırılması talep etti. Aktürk, “Özelleştirme politikaları en temel insan haklarından biri olan enerjiye erişim hakkının önüne geçtiği gibi; halkın yaşam hakkını da tehdit etmektedir” dedi.
“Özelleştirme süreci yurttaşın sırtına ağır faturalar olarak yansıyor”
Doğukan Aktürk açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İktidar kendi eliyle yarattığı krizin yükünü emekçilere yıkmaya devam ediyor. Enerji alanında yıllar önce başlayan özelleştirme süreci yurttaşın sırtına ağır faturalar olarak yansıyor. Kamu yararı gözetilmeden yapılan düzenlemeler şirketleri zenginleştirirken halkı mağdur etmeye devam ediyor. Elektrik piyasasını üretim, iletim ve dağıtım olarak üçe ayıran iktidar, Türkiye’yi 20 dağıtım bölgesine bölerek kontrolü özel şirketlere devretmişti. ‘Hizmet kalitesi artacak, fiyatlar düşecek’ söylemleriyle başlayan bu süreçte, zamanla kalite ve enerjiye güvenli erişim olanakları gerilerken, elektrik faturaları da sürekli artan zamlarla birlikte kabardı.
“Dört kişilik bir ailenin faturası 595,8 TL’ye yükseldi”
Elektrik fiyatlarına 5 Nisan'dan itibaren geçerli olmak üzere tüm abone gruplarında zam yapıldı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) açıklamasına göre, elektrik fiyatları mesken abone grubu için yüzde 25, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubu için yüzde 15, sanayi abone grubu için yüzde 10 ve tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 12,4 oranında zamlandı. Elektrik zamlarının açıklanmasının ardından BOTAŞ’ da nihai doğalgaz satış fiyatında sanayi tüketicileri için ortalama yüzde 20, elektrik üretim santralleri için ise ortalama yüzde 24,2 oranında artış yapıldığını duyurdu. Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) hesaplamalarına göre, 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standartlarını korumak için aylık 230 kWh enerji tüketeceği varsayılıyor. Buna göre günlük ortalaması 8 kWh’i geçmeyen bu tüketim için aile bütçesinden ayrılması gereken 476,6 TL, bu zamla birlikte 595,8 TL’ye yükseldi. Faturada yüzde 65,9 düzeyinde olan dağıtım bedelinin payı yüzde 70,9’a ulaştı. 1 Nisan 2021’de 4 kişilik ailenin 183,4 TL olan asgari elektrik faturası dört yıllık dönemin sonunda, 5 Nisan 2025 itibarıyla yüzde 224,8 artışla 595,8 TL’ye yükseldi. Aynı dönemde faturadaki dağıtım bedeli yüzde 642 artarken, enerji bedeli yalnızca yüzde 24,5 arttı.
“Zam yine şirketlere yaradı”
Zam yine şirketlere yaradı. 5 Nisan'da elektrik tarifesine yapılan yüzde 25'lik zam sonrası oluşacak ek gelirin büyük bölümünün dağıtım şirketlerine aktarılacağı belirtiliyor. Yeni tarife ile üretim fiyatları sabit kalmasına rağmen, dağıtım bedelleri yükseltildi. Bu nedenle zamdan kaynaklanan milyarlarca liralık yük, yurttaşın cebinden çıkıp şirketlerin kasasına yönelmiş olacak.
“Elektrik şirketleri altyapı iyileştirmeyi mali yük olarak görüyor”
Mesele sadece elektrik zamlarının halka yaratacağı maddi yükle veya yaşanan soygunla da sınırlı değil. Elektrik şirketlerinin tepesine çöreklenen sermayedarlar elektrik altyapısının iyileştirilmesi, güvenlik önlemlerinin alınması, elektrik tedarikinin güvenceli bir şekilde sağlanması konusunda atılacak adımları birer mali yük olarak görmektedir. Bunun sonuçlarını hep birlikte acı deneyimlerle yaşıyoruz. Hatırlayacağınız üzere elektrik şirketlerinin sorumsuzluğu Diyarbakır ve Mardin’de elektrik kabloları nedeniyle çıkan yangında 15 insanımızın; yine İzmir’de iki insanımızın sokak ortasında açıkta bırakılan elektrik kabloları nedeniyle yaşamlarını yitirmelerine neden olmuştu. Özelleştirme politikaları en temel insan haklarından biri olan enerjiye erişim hakkının önüne geçtiği gibi; halkın yaşam hakkını da tehdit etmektedir.
“Özelleştirmeleri durdurun”
Bu nedenle; bizler, enerji alanında özelleştirmelerin durdurulmasını, özelleştirilen şirketlerin tekrar kamulaştırılmasını istiyoruz. Elektrik zammından etkilenen 41 milyonu aşkın konut aboneleri yapılan bu zamların geri alınmasını istiyoruz. Her ay elektriğe fazladan ödeyeceğimiz 5,3 milyar liranın patronların cebine gitmesini değil, halkın cebinde kalmasını istiyoruz. Haklı taleplerimiz için alanlarda olmaya ve mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.”