Eskişehir'de 20 Şubat 1956'da 6,0 şiddetinde deprem meydana geldi. Kayıtlara göre 1379 bina ağır, 1486 bina orta, 9 bin 862 bina da hafif derecede hasar gördü. Depremde bir kişinin öldüğü, 19 kişinin de yaralandığı kayıtlara geçti.
Yaşar Kemal, 1956 Eskişehir Depremi’nde kente geldi. Cumhuriyet gazetesi, ünlü yazarın röportajlarını “Felaketten 10 gün sonra Eskişehir’i ziyaret” başlığıyla, “Suret-i mahsusada giden arkadaşımız Yaşar Kemal bildiriyor” şeklinde duyurdu.
Köşe yazarımız Feride Turan da “1956 Eskişehir Depremi’ne ‘Dünya’ gözüyle bakış” başlıklı yazısıyla o günlere ışık tuttu.
Söz konusu deprem, Eskişehir fay zonu üzerinde son 100 yılda kaydedilmiş en önemli, en büyük deprem olarak geçiyor.
“Şimdi, geceleri şehrin en kalabalık caddeleri büyük bir sessizlik içindedir”… Bu cümle, 20 Şubat 1956 Eskişehir depreminden altı gün sonrasına ait.
Eskişehir Depremi’nin, İstanbul, Bursa, Çanakkale, Lüleburgaz, Kütahya, Söğüt, İzmit ve Bilecik’te de hasara sebep olduğu gazetelere yansıdı.
Devlet hastanesinin üst katında önemli çatlaklıklar meydana geldiği, hasar gören belediye binası, gar binasının da tahliye edildiği bilgisi paylaşıldı. İstasyon Caddesi’nde ‘önemli derecede hasarlı’ olan 16 evin de tahliyesine karar verilmiş.
Yazar Feride Turan, gazete haberlerinde yaptığı incelemede “Satılmış ve Çukurhisar köylerinde 150’ye yakın ev yıkılmış. Muttalip’te ise belediye binasının yanı sıra çok sayıda ev enkaz yığınına dönmüş. 9 köyde evlerin yüzde 75’i yıkılmış veya çatlamış” bilgisine ulaşıyor.
Deprem sabahında şehirde ekmek sıkıntısı çekilmişse de Ankara ve Bursa’dan getirilen ekmekler dağıtılarak buhran hâlini alması önlenmiştir.
Depremin ikinci gününde resmi makamların verdiği malumata göre kaza ve köylerde de 1614 adet ev yıkılmıştır. Yine depremin ikinci gününde şehir merkezinde 500 ev, dükkân ve resmi bina tahliye edilmiş.
Depremin akabinde kaza ve köylerde geniş hasarlar husule getiren şiddetli yer sarsıntısı yüzünden 227 haneli Uludere, 150 haneli Keskin, 135 haneli Yukarı Söğütönü, 300 haneli Çukurhisar tamamen tahliye edilmiştir.
Haberlere bakıldığında yiyecekte herhangi bir sıkıntı olmasa da çadırların yetişmediği anlaşılmaktadır. Şehirde ise binaları sağlam olanlar, resmî makamların telkinine rağmen deprem korkusu nedeniyle evlerine girmemektedir. Yeni çadır temin edilemediğinden sokaklarda hasırdan, kilimden, şeker sandığından yapılmış çadırlar kurulmuştur.
Çadırlarla ilgili meselenin halka bakan yönü de vardır. Bazı şahısların fırsattan istifadeye kalkarak kendi çadırlarını başkalarına otel yerine, geceliğini 3 liraya kiraya verdiklerine dair bir habere de rastlıyoruz.
Ayrıca tüm halka tifo aşısı yapılacağı da duyurulmaktadır. Bu arada Selami Oykaç adında hayırsever bir doktorun her gün halkı ücretsiz tedavi etmek üzere teşebbüse geçtiği bilgisi de veriliyor.
Dördüncü günün sonunda, 96 saat kısa fasılalarla devam eden yer sarsıntısı neticesinde ev, dükkân ve apartmanların yüzde 80’inin hasara uğradığı da belirtilmektedir.
Depremden bir hafta sonra, 27 Şubat 1956 Pazartesi sabahı DDY cer atölyesi, tayyare fabrikası ve bazı büyük iş yerleriyle birlikte şehrin yegâne eğlence yerleri olan sinemalardan iki tanesi de açılmış, hayat normale dönmeye başlamıştır. Fakat deprem korkusu nedeniyle halktan hiç kimsenin gitmeyişi yüzünden sinemalar tekrar kapanmıştır.
Dünya gazetesi “Eskişehir’de Hayat Normale Dönüyor!” başlığının sonuna eklediği ünlem ile aslında hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını işaret ediyor. Nitekim alt başlıkta “Gıda Maddeleri Fiyatlarının Artışı Halkı Üzmektedir” yazıyor.
Şehirdeki “gıda maddelerinde yüzde 20 ve vesaitlerde ise yüzde 100 bir artış kaydedilmektedir” diyor ve ekliyor: “Bu durum Eskişehirli felaketzedelerin ıstıraplı gözlerinden kaçmamaktadır.” Sadece bu kadar mı? Hayır, tabi. “Son duruma göre şehirde kiralarda bir artış kaydedilmektedir.” gazetenin bildirdiğine göre.
Sıfırın altında soğuklarda donarken gıda, ulaşım, kira artışına tuz biber olarak “deprem esnasında büyük tahribat husule gelen bazı iş yerleri ile kiremit fabrikaları çalışamamaktadır. Bu yüzden şehirde büyük bir işsizlik başlamış ve yüzlerce işçi tam kışın ortasında açıkta kalmıştır.” Depremin acı sonuçlarından biri de göç dalgasının başlaması ve 30 binden fazla Eskişehirlinin, yani nüfusun yaklaşık dörtte birinin başka şehirlere göç etmesidir.
22 Şubat’ta Demokrat Parti Eskişehir Milletvekilleri Kemal Zeytinoğlu ve Hasan Polatkan’ın, şehir ve köylerde incelemeler yaptı. 23 Şubat’ta, saat 20.55’te trenle Ankara’dan hareket eden Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 24 Şubat’ta deprem bölgelerini ziyaret etti. 27 Şubat’ta da CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek geldi.
Depremde iki kişi hayatını kaybetmiştir. Koskaya köyünde yıkılan bir duvarın altında kalan 50 yaşlarında Fatma Uysal ve 22 Şubat’ta saat 14.55’te gerçekleşen deprem esnasında Işıklar Mahallesi’nde Zehra isminde bir kadın düşen bir kalasın altında kalarak öldü.
Dünya gazetesi, ölümlerle ilgili olarak “Zelzelenin nispeten erken saatte olması sebebiyle insanca büyük bir kayıp yoktur” demektedir.
Feride Turan’ın yazısının tamamına web sitemizden ulaşabilirsiniz.
Eskişehir’in depremle ilgili bazı bilgileri ise şöyle:
• Eskişehir’de son büyük deprem 20 Şubat 1956’da meydana geldi. Şiddeti 6,4 olarak ölçüldü
• Eskişehir içinden fay hattı geçen 24 şehirden biridir. İsmi Eskişehir Fay Zonu’dur…
• Bu fay hattı İnegöl’den İnönü’ye, İnönü'den Çukurhisar’a, Çukurhisar'dan Karabayır’a, Karabayır'dan Üniversite Evleri'nin arkasına, oradan Asri Mezarlığa, mezarlıktan Sultandere’ye, Sultandere’den de Kaymaz tarafına gidiyor.
• Eskişehir, Kuzey Anadolu Fayı’na 65-70 kilometre uzaklıktadır.
• Güneyde de Kütahya’dan geçen aktif fay hattına yakınız.
• Eskişehir ve yakın çevresinde önemli bir deprem tehlikesi olduğunu ve deprem olduğu takdirde il merkezinin de en fazla sarsılacak alanlardan biri üzerinde yer aldığını açıkça göstermektedir. (TMMOB Fay Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz: Eskişehir Raporu 2021)
• Eskişehir, zeminin önemli bir kısmı alüvyon olan illerimizden biridir. Bu daha şiddetli sarsılacağımız ve hasar oranının daha fazla olacağı anlamına geliyor
• Ülkemizin çoğu yerleşimleri gibi Eskişehir de diri fay üzerinde yer alan ve deprem tehdidi altında yaşayan bir ilimizdir.
• 17 Ağustos 1999 depreminde Sivrihisar Caddesi’ndeki Tarhan Apartmanı yıkılmış ve 32 kişi yaşamını yitirmişti.
• Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Prof. Dr. Can Ayday: Eskişehir ve İlçelerinin Deprem Tehlike Haritası’nı çıkardık. Bu konuda bir çalışma yapılmadı.
• Prof. Dr. Ayday: Eskişehir il sınırı içinde deprem tehlikesi açısından Tepebaşı, Alpu, Mahmudiye, Mihalgazi ve İnönü ilk beş sıra içinde
• Eskişehir’de 6,4 büyüklüğünde deprem bekleniyor. Eskişehir’de depremin tekrarlanma periyodu 70 ile 90 yıl arası. Son deprem 1956’da olduğuna göre 2026 ve 2046 arası deprem riski yüksek