Trafikte acı olay... Eskişehir'de seyir halindeki kamyonette kalp krizi geçiren sürücü öldü Trafikte acı olay... Eskişehir'de seyir halindeki kamyonette kalp krizi geçiren sürücü öldü

Odunpazarı Belediyesi Nisan ayı meclis toplantısı Kazım Kurt başkanlığında toplandı. Gündem maddelerinin ardından gündem dışı söz alan AK Parti Meclis Üyesi Özlem Ünalır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması nedeniyle yapılan eylemleri ve boykot çağrılarını sert bir dille eleştirdi. Gençlere seslenen Ünalır, eylemlere katılmamaları konusunda çağrıda da bulundu.

“Yolsuzluk ve rüşvet skandallarını örtbas etmeye çalışıyorlar”

Özlem Ünalır konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye, her alanda hayata geçirdiği büyük atılımlar sonucu ekonomik büyüklüğünü dolar bazında 6,5 kat artırmış ve 11 milyon yeni istihdam sağlamıştır. Bugün Türkiye, 18 çeyrektir aralıksız büyümesini sürdüren, 1,3 trilyon doları aşan ekonomisi ve 15 bin doları aşan kişi başı geliriyle tüm dünyada yıldızı parlayan bir konuma ulaşmıştır. Ancak, kendilerini ülkenin efendisi ve sahibi zanneden, 'biz ne istersek o olur' anlayışıyla hareket eden ama 22 yıldır hüsrana uğrayan, kendilerini birinci sınıf üstenci vatandaş görüp, halkımızın çok büyük çoğunluğunu adeta ikinci sınıf vatandaş görme kibrine ulaşan çevreler, ellerindeki belediyeleri saran yolsuzluk ve rüşvet skandallarını örtbas etme ve doğrudan Türk ekonomisini hedef alma girişimi olarak boykot çağrıları yapmıştır. Boykot çağrıları açıkça ‘ekonomiyi sabotaj’ girişimidir. Haksız ticaret ve haksız rekabeti hâkim kılmayı amaçlamakta, doğrudan ‘Yerli ve Milli’ markalarımızı hedef almaktadır. Boykot çağrıları özellikle ekonomik düzeni bozucu veya rekabeti sınırlayıcı etkiler yarattığında hukuki yaptırımlara tabi olabilmektedir.

“Polisimize saldırıyorlar”

Milli birlik ve beraberliğimize yönelik bu çağrılar demokrasi ve ülkemiz için tehdit oluşturmaktadır. Biz mitinge değil eyleme geldik diyerek, polisimize saldırıp yaralanmasına sebep olan ve zarar verilen milyarlarca liralık kamu malının sorumlusu sokak çağrısı yapan ana muhalefet partisi ve lideridir. Bunun siyasi hesabı Meclis’te, hukuki hesabı yargı önünde elbet bir gün sorulacaktır.

“Bizim gündemimizde İmamoğlu yok”

Yolsuzluk ve terör soruşturması sebebiyle gözaltına alınan ve 23 Mart 2025 tarihinde yolsuzluk sebebiyle tutuklanan her kim olursa olsun CHP’nin sokaklara çıkması ve boykot çağrısı yapması tam bir akıl tutulmasıdır. Bizim gündemimizde İmamoğlu yok. Bizim gündemimizde terörsüz Türkiye ve beli mutlak kırılacak enflasyon var. İmamoğlu gündemi CHP’liler ile öteki CHP’liler arasında oluşan bir gündemdir. Zira sanıklar da CHP’li tanıklar da CHP’lidir. Kavgada yenik düşen kurdu sürüdeki arkadaşları yer hesabı, İmamoğlu’nun resmi adaylığı mümkün olmazsa birisi aday çıkar cümlesi, gece kurtla kuzuyu yiyip, gündüz çobanla ağlaşanlara benzemektedir.

“Vatandaşımızın huzurunu kaçırmaktan vazgeçin”

Biz 1970-1980-1990’lı yıllarda esnafa kepenk kapattıranları çok gördük. Kepenk kapattırmanın kimseye faydası olmadı, olması da mümkün değildir. Kepek kapattırmanın adı bir hak değil, bizatihi başkaldırma eylemidir. Sokaklara çıkarak, örgütler, marjinaller ve vandallar ile millî iradeye parmak sallama dönemi çoktan geride kalmıştır. Sokak terörüyle siyasete, adalete istikamet çizilen günler eski Türkiye’yle birlikte mazide kalmıştır. Sizi, provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan vazgeçmeye davet ediyoruz. Türkiye demokratik bir ülkedir, bir hukuk devletidir; üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bağımsız bir ülkedir.

“Türkiye’de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı bir azınlık yoktur”

Yargılama ile ilgili bırakın demokrasi işlesin, bırakın hukuk işlesin. Bırakın yolsuzluk, hırsızlık, alınan rüşvet, yapılan usulsüzlüklerin hesabını yargı önünde verilsin. Bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan Türk Milleti adına kararını versin. Türk Milleti adına verilecek her karar başımızın üstündedir. Sizler ister kabul edin ister kabul etmeyin. Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Türkiye’de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı bir azınlık yoktur ve olmayacaktır.

“Devlet yarına bırakır ama kimsenin yanına bırakmaz”

Devlet yarına bırakır ama kimsenin yanına bırakmaz. İhanete bulaşanlar ile milletin kardeşliğine pusu kuranlar eninde sonuna adalete hesap vereceklerdir. Bunun adı kör düşmanlık veya rövanşizm değil, millî iradenin refleksi, devlet olmanın gereği, ebet-müddet ilkesinin şartıdır. Gençler elbette demokratik haklarınızı sonuna kadar kullanın. Ama şunu unutmayın, sizi sokağa çağıran, polisle karşı karşıya getirenlerin dokunulmazlıkları ve asla kaybetmeyi göze alamayacakları yüksek çıkarları var. Kimse için geleceğinizi, anne-babalarınızın umutlarını karartmayın.” 

Kaynak: Meltem Karakaş