Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, meclis toplantısında konuştu. AK Partili meclis üyelerinin Ekrem İmamoğlu eylemlerine ve CHP’nin boykot çağrılarına yönelik eleştirilerine yanıt veren Başkan Kurt, adil yargılama ve bağımsız yargı vurgusu yaptı. Mahkemeleri eleştiren Başkan Kurt, “Ben 43 yıllık hukukçuyum. Sıkı yönetim zamanı 12 Eylül’de avukatlık yaptım. 12 Eylül mahkemelerini aratıyor şu andaki mahkeme. Hukuk sana ayrı bana ayrı olursa o gukuk olur” diye konuştu.
“Erken seçim istiyoruz”
Kazım Kurt’un konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Türkiye ekonomisi Özlem Hanım’a göre uçtu, tavan yaptı. Milli gelirin kişi başına 15 bin doları geçtiğine hiç kimseyi inandıramazsınız. Yanlış. TÜİK’in rakamları yalan. Burada asla ve asla böyle bir noktada değiliz. Türkiye’nin ekonomisi bitmiştir, batmıştır, yönetemiyorsunuz. Yönetemediğiniz için erken seçim diyoruz. Yoksa başka keyfimizden değil.
“Türkiye Cumhuriyeti deneme tahtası değil”
Eskinin olumsuzluklarını bugün kendi yaptığınız olumsuzluklara haklılık gerekçesi yapamazsınız. 1950’de, 1960’ta, 1970’te, 1980’de yanlış yapılmışsa 2025’te bu size o yanlışlığı yapma hakkı vermez. Çünkü 2025’te yaşıyoruz. Çağdaş, demokrasi diyoruz, insan hakları diyoruz. Bir anayasa yapmışsınız. Beş kere halk oyundan geçirmişsiniz. Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Buna sahip çıkmak zorundasınız. Bu Anayasa’ya ben evet demedim. Ama anayasa kabul edildiği için anayasayı biz savunuyoruz. Siz savunmuyorsunuz. Kapatın Anayasa Mahkemesi’ni diyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararları herkesi bağlar ama AKP’yi, MHP’yi bağlamıyor. En iyi anayasayı yapmıştınız. En iyisi buydu. Ama şimdi diyorsunuz değiştirelim, yanlışlık yapmışız. Türkiye Cumhuriyeti deneme tahtası değil. 25 yıldır yönetiyorsunuz ve 25 yıldır maalesef sorunlar büyüdü. Çözülmedi.
“Hiç kimse yargılanamaz değil”
Son zamanlarda özellikle 19 Mart’tan itibaren Türkiye’de ne yazık ki devlet eliyle bir kaos yaratılıyor. Bir soruşturma yapılır. Hiç kimse yargılanamaz değil. Herkes yargılanır. Ama bu işin bir usulü vardır. Usul esasın der hukukçular. Yani siz usule uygun davranmazsanız esasta yapacaklarınızı kimse kestiremez. Çünkü yasalar demiştir ki, soruşturma şöyle yapılır. Belediye başkanıyla ilgili soruşturma mı yapacaksınız? Gelir müfettiş incelemesini yapar, bakanlığa gönderir. Bakanlık değerlendirmesini yapar. Ama siz öyle demiyorsunuz sabahın köründe adamın evine gidip baskın yapıyorsunuz.
“Boykot anayasal bir haktır”
Boykot haktır. Anayasada yazan çok net bir haktır. İnsanlar tüketimden gelen özgürlüklerini kullanırlar. Kim söyledi bunu? Recep Tayyip Erdoğan. O söyleyince farklı oluyor. Boykot haktır ve yapılmalıdır. Medya Doğan Holding ile ilgili kavgalar ederken ne diyordu, almayın bu gazeteleri, sokmayın evinize. O zaman haktı. Şimdi biz söyleyince yerli ve milli diyor. Volkswagen’in neresi yerli ve milli. Bilmem ne kafenin neresi yerli ve milli. Yapmayın lütfen. 50 Tv kanalı, 50 açıdan bu sizin söylediğiniz demagojiyi yapıyor. Vandallar yaktılar, yıktılar. Nereyi yaktılar? Polisin görevi gösteri yapan topluluğu korumak. Dünyanın her yerinde böyledir. Siz şimdi bekçiye polis elbisesi giydireceksiniz, kafasındaki kasktan numarayı kaldıracaksınız. Şuradan kimliği kaldıracaksınız. Saldır. Öyle değil.
“12 Eylül mahkemelerini aratıyor şu andaki mahkeme”
Haksızlık yapıyorsunuz. Yanlış yapıyorsunuz. Bunun elbet itirazları olacak. Bu itiraz hukuk çerçevesinde olacak dimi. Nerede hukuk? Ben 43 yıllık hukukçuyum. Sıkı yönetim zamanı 12 Eylül’de avukatlık yaptım. 12 Eylül mahkemelerini aratıyor şu andaki mahkeme. Hukuk sana ayrı bana ayrı olursa o gukuk olur. Siz ondan hoşlanıyorsunuz. Bir davada gizli tanık varsa bilin ki o dava çökmüştür. İstanbul belediyesinde çalışan insanlara tehditle, şantajla şahitlik yaptırmaya çalışıyorlar. Bunları hukukçular kullanamaz.
“Halkın önüne gerçekleri koyacağız”
Türkiye’de insanların gündemi allak bullak oldu. Bir günde dört tane gündem değişti. Biz Apo’yu dinleyecektik Meclis’te. Sayın, kurucu lider deseydim ben Apo’ya, ben kelepçelenip içeri gidecektim. Ama siz dediniz. Bunları halkın önüne biz koyacağız. Siz uydurukları koydunuz, montaj kasetleri koydunuz. Biz gerçekleri koyacağız. 17-25 Aralık’ta pek çok iddia vardı dimi? Ne oldu? 17-25 Aralık’ın hesabını verin. Kutulardakinin hesabını verin. Sıfırlananların hesabını verin. Bunlara dokunulmadı. Bize gelince adalet, hukuk. Öyle yağma yok.
“Atatürk’e düşman olan bizden uzak dursun”
Atatürk’e düşman olan bizden uzak dursun. Çok net söylüyorum. Atatürk’e düşman olan bize selam vermesin. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur, Türkiye Cumhuriyeti’nin hala yönlendiricisidir Atatürk. Onun için Atatürk’e düşman olmadığınızı göğsünüzü gere gere her yerde söyleyin. Korkmayın hiç.”