Yatırımcılar, ABD’deki ekonomik gelişmelere odaklanmış durumda. Donald Trump’ın ticaret politikaları ve gümrük tarifeleriyle ilgili belirsizliklerin devam etmesi, piyasalar üzerinde dalgalanmalara yol açıyor. Analistlere göre, Trump yönetiminin uyguladığı ticaret politikalarının muafiyet ve gecikmelere bağlı olarak öngörülemez bir hal alması, altının yönü üzerinde belirleyici bir rol oynuyor.
Öte yandan, ABD Merkez Bankası (Fed)’in faiz politikası yatırımcıların yakın takibinde. Son açıklanan perakende satış verilerindeki düşüş, Fed’in önümüzdeki dönemde faiz indirimine gitme ihtimalini güçlendiriyor.
ALTIN ALIMINA İZİN VERİLDİ
Asya piyasalarından gelen yeni bir gelişme, altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketinde etkili oldu. Çin yönetimi, sigorta şirketlerine altın satın alma yetkisi vererek finans sektörüne yeni bir yön çizdi. Bank of America’nın (BofA) yayımladığı raporda, düzenlemenin Çinli sigorta şirketleri tarafından yaklaşık 300 ton altın talep edilmesine yol açabileceği öngörülüyor. Değeri yaklaşık 28 milyar dolar olarak hesaplanan bu miktar, küresel altın pazarının %6,5’ine denk geliyor.
Uzmanlara göre, altın küresel ekonomide güvenli liman olma özelliğini sürdürüyor. Özellikle ekonomik dalgalanmalar, enflasyonist baskılar ve jeopolitik riskler arttığında, yatırımcılar risklerden korunmak için altına yöneliyor. Önümüzdeki dönemde, ABD Merkez Bankası’nın faiz kararları, Çin’in finansal düzenlemeleri ve küresel enflasyon trendleri, altının seyrinde belirleyici faktörler olacak.
