O zaman spor muhabiriyiz.
Elimizde zoom objektifler ile futbolcuların afilli yöneticilerin janti fotoğraflarını kovalıyoruz.
Uzaktan avlıyoruz hedeflerimizi!
Atilla abi elimizdeki zoom objektife bakmadan “Soner benim şu futbolcuyla, bu yöneticiyle fotoğrafımı çeker misin” diye darlıyor.
Yan yana geliyorlar biz kareyi objektife sığdıracak kadar uzaklaşıyoruz.
Sonra yanımıza geliyor kareyi beğenmiyor “bir daha çek diyor”
Haydi bakalım biz bir depar daha atıp fotoğrafı çekiyoruz.
Futbolcu antrenmana gecikiyor, biz antrenman öncesi röportaja... Ama Atilla abiyi kırmak ne mümkün!
Mesela, hayatımda Eskişehirspor dışında başka bir şey konuşmadığım tek insandır.
Halil Ünal Eskişehirspor başkanıdır ama çiftçinin sorununu konuşmuşumdur.
Mesut Hoşcan ile ekonomiyi…
Murat Diri ile siyaset konuştuğumu hatırlarım
Erkan Midili ile mesleki dedikodu yaptığımı…
Erhan Ünal ile çoluk çocuğu
Ali İhsan Sarı Çoban ile ülkücülüğü
Murat Dağtekin ile hemşericiliği
Erkan Zengin ile gurbetçiliği konuştum da Atilla Gezmen ile Eskişehirspor dışında başka bir şey konuştuğumu hatırlamam.
Şehrin en fazla ihracat yapan adamıdır Atilla gezmen.
O çektiğimiz fotoğrafları üşenmeyip, bir bir derler toparlar albüme koyardı ve futbolculara, yöneticilere hediye ederdi.
O albümden, Almanya’da, İngiltere’de Arjantin’de var örneğin Gabon’da var kardeşim, Fildişi’nde var. Eskişehirspor kim nereden geldiyse o albümden ülkesine götürdü.
Eskişehirspor sevgisini ihraç etti Atilla abi, umudu ihraç etti. 
Allah gani gani rahmet etsin.

Kaynak: Soner Uçak