Para politikalarındaki sıkılaşma süreci hakkında konuşan Prof. Dr. Hakan Kara, kısa vadede yaşanan değişimlerin ve para politikalarının sıkı kalmasının sürdürülebiliriği için, yumuşak iniş senaryosunun temel alınması gerektiğini ifade etti. 

Eski Başekonomisti Kara'nın açıklamalarında öne çıkan başlıklar arasında, Para politikasının sıkı kalması, TL'nin kısa vadede yatay seyretme durumu, döviz kurlarındaki avantajların kalıcı olmaması, enflasyonla mücadelenin sürdürülebilir olması gibi kritik konular öne çıkıyor.

Kara, döviz kurlarının ihracatçı üzerindeki etkisini vurgulayarak, "Dolar, geçtiğimiz temmuzdan bu yana değer kaybediyor. Bu da ihracatçılar için kolaylık sağlıyor. Euro’nun daha güçlü olması, finansal ve ticari anlamda avantajlar sunuyor. Ancak, bu durumun uzun süre devam etmeyeceğini düşünüyorum, çünkü ABD’den daha olumlu veriler bekleniyor" şeklinde konuştu.

Dolar 12-4

ÖNEMLİ MİKTARDA GİRİŞLER VAR! 

Türkiye’nin dış finansman problemi yaşamadığını belirterek, "Önemli miktarda girişler var, fakat bunlar büyük ölçüde faiz getirisi için geliyor. Bu durum, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini daha etkin bir şekilde yönetmesine imkan tanıyor. Yerel seçimlerden itibaren önemli bir birikim oluştu. Dış finansal pozisyonda iyileşme gözlemleniyor ve risk primimiz de düşüyor. Son on yılda ilk kez kredi notumuz yükseldi. Mevcut programa bağlı kalınırsa, önümüzdeki yıl bir kredi notu artışı daha gelebilir. Ancak, yatırım yapılabilir seviyeye ulaşmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerekecek" ifadelerini kullandı.

Kara, kamuoyundaki beklentilerin iyileşmemesinin en önemli zorluklardan biri olduğuna dikkat çekerek, "Finans sektöründe iyimser bir hava oluşurken, kamuoyunun bu kadar olumlu bir yaklaşımı yok. Politikanın sürdürülebilirliği konusunda şüpheler mevcut. Eğer beklentileri düzeltemezsek, enflasyonla mücadelede maliyetler yükselecek ve bu süreç daha uzun sürecek" dedi.

Kurun kontrol altında tutulmaya devam edeceğini, ancak bu durumun öngörülebilirliği artırsa da ihracatçılar için zorluklar doğurduğunu ifade eden Kara, "Son iki yılda TL hızla değer kazandı, fakat aşırı bir değerlenme söz konusu değil. TL gerçekten değerliyse, turizm harcamaları neden yükseliyor? Reel kura bakıldığında ihracatçılar açısından tatmin edici bir tablo yok. TL bir süre daha yatay seyredecek, ancak gelecek yılın ikinci yarısında bir tersine dönüş yaşanabilir. Kısa vadede dengelenme ve normalleşme süreci devam ediyor, ancak para politikası uzun bir süre sıkı kalacak. Borçlanma maliyetlerinin hızlı bir şekilde düşmesi beklenmiyor. Yumuşak iniş senaryosu ön planda olacak; sert bir iniş olasılığı görmüyorum. Türkiye'nin mali gücü ve ekonomiyi destekleme kapasitesi var. En kritik nokta, programın sürdürülebilirliğidir. Kısa vadede iyileşmenin devam edeceğini öngörüyorum; kamunun harcamalarını artırması ve kurumsal düzenlemeler yapması büyük önem taşıyor" diye konuştu.

Kaynak: Ekonomim