Son zamanların en çok tercih edilen arabaları arasında yer alan elektrikli arabaların en büyük problemlerinden biri artık tarihe gömülüyor.
Her yeni gelişme ile beraber elektrikli otomobillerin teknolojisinde yenilikler yaşanırken bu yenilik sürücülere büyük konfor sağlayacak. Menzil sorununa karşı adımlar atmak için hazırlık yapan global şirketlerden ilk olarak Çin davrandı ve lansman tarihini duyurdu.
ÇİN’DEN HIZLI BAŞLADI
Elektrikli araç piyasası, katı hâl batarya teknolojisinin entegrasyonu ile yeni bir döneme girmeye hazırlanıyor. Toyota’nın 2030 sonrasına kadar ertelediği bu devrim niteliğindeki teknolojiye Çin hızlı bir giriş yapıyor. Çinli otomobil üreticisi IM Motors, SAIC Motor ve Alibaba iş birliğiyle geliştirdiği elektrikli fastback modeli IM L6’yı, 8 Nisan’da gerçekleştirilecek teknoloji lansmanıyla duyurdu.
IM L6, 130 kWh kapasiteli katı hâl bataryası ile sektördeki menzil sorununa meydan okuyor. Çift motorlu performans modeli, 1.000 kilometrenin üzerinde menzil vaadiyle elektrikli araç kullanıcılarının en büyük sorunlarından birine çözüm getiriyor. Ayrıca, 900V elektrik mimarisi sayesinde 400 kW üzeri yüksek DC şarj hızlarına erişebilme kapasitesine sahip olacak.
DAHA HAFİF UZUN MENZİLLİ HIZLI ŞARJ
IM Motors, batarya teknolojisinde nikel ağırlıklı katot kimyası ve kendi geliştirdiği silikon kompozit anot malzemesi kullanarak, enerji yoğunluğunu artırırken bataryaların yanma ve patlama riskini de minimuma indirdi. Bu yeniliklerle birlikte IM L6, daha hafif, uzun menzilli, hızlı şarj olabilen ve daha güvenli bir araç olma özelliklerini bünyesinde barındırıyor.
Katı hâl batarya teknolojisi, kullanılan yeni nesil malzemeler nedeniyle mevcut bataryalara göre daha yüksek maliyetli olsa da, IM Motors’un bu öncü adımı, özellikle performans ve lüks segmentteki araçlarda bu teknolojinin daha sık tercih edilmesine yol açacak gibi görünüyor. Maliyetin zamanla düşmesi beklenirken, elektrikli araç sektörü katı hâl batarya teknolojisi sayesinde önemli bir dönüşüm yaşayacak.
IM L6, elektrikli araç pazarında menzil ve güvenlik standartlarını yeniden tanımlayarak, kullanıcıların beklentilerine yüksek teknolojiyle cevap veriyor. Bu gelişme, elektrikli araçlar ve sürdürülebilir ulaşımın geleceği adına büyük bir umut kaynağı oluşturuyor.