Çiftçi örgütlü değil, sesini duyuramıyor 

Hayati Yendi, 2024 yılının çiftçiler açısından sıkıntılı geçtiğini belirterek, “Sezon kurak ve ağır masraflarla geçti. Yağmur yok, ekilecek tarla ekilemiyor. Mısır hasadı yapılacak, piyasa allak bullak. Ortada kaldık… Bir sezonun karı gitti. Bunun sorumluluğunu birilerinin alması gerekiyor. Çiftçi örgütlü değil, kimse hesap soramıyor, sesini duyuramıyor” dedi. 

Ürettiğimiz hak ettiği değeri görmüyor

Girdi maliyetlerindeki artışın ve kuraklığın tarım üzerindeki etkilerinden bahseden Hüseyin Büdüş, “Çiftçi için ağır bir sezon oluyor. Hem girdi maliyetlerindeki artış hem de kuraklığın yarattığı etki çiftçi için zor bir dönem oluşturdu. Arazide otla mücadele, yabancı hastalıklarla mücadele, kuraklıktan kaynaklı yoğun enerji kullanımı… Ürünlerimizin hak ettiği değeri görememesi bizim için sıkıntılı” diye konuştu.

Bakandan daha üst makamda mı? 

Çiftçi Yendi, mısır ithalatı için gümrük vergisinin yüzde 130’dan yüzde 5’e düşürülmesine tepki gösteren çiftçileri “popülizm” ile suçlayan AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’a Eskişehir Net ekranlarından yanıt verdi. Yendi: “Ticaret Borsasına şuanda hiçbir siyasi gelemez. Hele hele Gürhan Albayrak hiç gelemez. Kendisi çiftçilikle ilgili hiçbir iş ile meşgul değil. Bizi lüks traktörlere binen, bankadan kolay kredi kullanan rahat yaşayan insanlar olarak görüyor. Sıcakta, yağmurda, soğukta çalışmıyor. Zamanı geldiğinde borç ödemek için banka stresine girmiyor. Ağzı olan konuşuyor. O gün ki protestonun adresi Tarım İl Müdürlüğü değil, AK Parti İl Başkanlığının önü olmalıydı. Genç Rençberler Platformunu da tebrik ederim. Önce Tarım İl Müdürüne, ardından Tarım Bakanına kadar gittiniz. Ancak Ticaret Borsası’nda başkana ulaşılamadı. Bakandan, daha üst makamda birisi mi de çiftçiyi kabul etmiyor, anlamış değilim” ifadelerini kullandı. 

Çiftçinin cebinden alınıp tekellere transfer edildi

Mısır ithalatında gümrük vergisinin düşürülmesinin fiyatların gerilemesine neden olduğunu aktaran Büdüş, “Bir gecede, mısır fiyatlarının adeta bir darbeyle yüzde 15 değer kaybettirilmesi konusu magazine konu edilemeyecek kadar hassas ve önemli bir konudur. Kimin ne dediğinin çok bir anlamı yok. Sahadaki zorluklarla yüz yüze bırakılan bizleriz… Bir gecede bir kamyon mısırdan elde edeceğimiz 50 bin lira gibi bir rakam bizim cebimizden alınarak büyük tekellerin cebine transfer edildi. Mısırda bu yıl 6 ila 7 milyon ton rekolte bekleniyor. Buradan transfer edilecek rakam yaklaşık 11 milyar lira… Eskişehir Ticaret Borsası’nda rakamlar Konya ya da Polatlı Borsasına göre düşük olabilir, ancak burada asıl konu Polatlı ya da Konya Borsası’nda fiyatlar bir günde yüzde 15 dip yaptı. Eskişehir’de yüzde 20…Burada siyasi bir karar verildi.  Bu kararın sonuçlar hem o bölgenin hem de bizim bölgemizin çiftçisini etkiledi. Siyasilerin çiftçilere yaklaşımı öfke ve öç alma niteliğinde olmamalıdır. Hiç kimse popülarite peşinde değil.  Tarımın siyasi erk eliyle zorlaştırılması kimseye bir şey kazandırılmaz. İyileştirici adımlar bekliyoruz” diye konuştu. 

Borsalar arası fiyat farkının nedeni nedir?

Büdüş, aynı kaliteye sahip bir ürünün Eskişehir Borsası’nda düşük, Konya Borsası’nda yüksek fiyattan alınmasının nedeninin sorgulanması gerektiğini belirterek, şunları ifade etti: “ Eskişehir çiftçisi hem teknolojik anlamda hem de eğitim olarak ileri derecede tarım yapıyor. Avrupa’daki çiftçi ile makas farkımız çok yok. Dolayısıyla Konya çiftçinin ürettiği mısır bizim ürettiğimiz mısırdan kaliteli değil. Eskişehir’de kaliteli ve nitelikli ürün üretiliyor. Aynı nitelikteki bir ürün üzerinde fiyat farkı oluşuyorsa bunun sebebini sorgulamak gerekiyor. Burada bir bilinmezlik var.” 

Eskişehir Borsası’nda rekabet yok

Eskişehir Ticaret Borsası’nda fiyatların düşük olmasının nedenini çok sayıda esnafın olmasına bağlayan Yendi, “Olanı da sokmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Geçmiş dönemlerde Tarım Kredi ile anlaşmalı olarak mısır ekiyorduk. Tarım Kredi aynı zamanda Borsa’dan da mısır alıyordu. Üç, dört yıl önce fiyatlar gayet iyiydi. Tüccar da fiyatları da Tarım Kredi’nin verdiği fiyatlara göre belirliyordu. Tarım Kredi artık Borsa’dan alışveriş yapmıyor. Sadece üyelerinden borç karşılığı mal alıyor” dedi. 

Buğday sekiz, ekmek on lira…

Tarla ile market arasındaki fiyat farkına dikkat çeken Yendi, “Çiftçi örgütlenmediği sürece ithalata karşı duramaz, malı da değerini bulamaz. Türkiye’de enflasyonun sebebini çiftçi ve emekliye yüklüyorlar. Emeklinin maaşı, çiftçinin ürettiği ürünler… Marketlere kontrol getirin. Dakikada etiket değiştiriyorlar. Harmanda buğdayı 8 liradan verdik. Simidi 12, ekmeği 10 liradan tüketiyoruz. Enerji maliyetleri ve işçi maliyetleri artmış. Geçen sene 250-350 liraya çalıştırdığımız işçi, bugün tarlada bin lira yevmiye istiyor. Bizim hiç mi kazancımız olmasın. Biz hamal mıyız?” dedi.  

Devletin kılıcı tepelerinde 

Ziraat Odaları’nın fiyatlara neden tepki vermediğinin gerekçelerini açıklayan Yendi, “Çok dağınık bir yapıları var. 14 tane Ziraat Odası’nın olduğu yerde verimlilik beklenemez. Çiftçiyi birlikte hareket etmeye zorlayamazsın. İşin içerisine siyaset giriyor. Ziraat Odaları şuanda aidat toplayamıyor. Aidatını toplayamadığı için personel maaşını ödemekte sıkıntı çekiyor. Sıkıntı, sıkıntı üstüne geliyor. Ziraat Odası Başkanı ‘ithalat kararı yanlıştır’ diye beyanat verse ve üst birliğe şikayet edilirse, üst birlik daha ziraat odası başkanı oturduğu koltuktan kalkmadan görevden alınır, oda kapatılır. Ziraat Odaları’nın bağımsız olmaları gerekir. Yarı resmi kurum statüsünde. Devletin kılıcı tepesinde… Ziraat Odası göstermelik olarak var” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Ayşe Kaytan Uçak