Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, Gazi Mesleki ve Teknik Lisesi önünde Eskişehir Net’in canlı yayın konuğu oldu. Proje okullarında yaşanan öğretmen atamaları ve bazı öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirilmesine ilişkin Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtlayan Alkan, Eskişehir’de 12 okulda, 181 öğretmenin mağdur edildiğini ifade etti.
“181 tane öğretmen arkadaşımızın görev yerleri değişecek”
ÖVDER Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Proje okulu olarak söylenen okullarımız Türkiye’de sayıları çok fazla olan, ilimizde de sayı olarak gerçekten 12 okula denk düşen bir durumla karşı karşıyayız. Burada yaklaşık 181 tane öğretmen arkadaşımızın görev yerleri değişecek. Yıllar önce nitelikli ve niteliksiz okullar tartışması yapmıştık. O yıldan itibaren bu kentimizin sorun hale geldi. EAL’den birçok arkadaşımız görevinden uzaklaştırılmıştı zaten. Şimdi bu okullarımıza sıra geldi. Bu uygulamanın Türkiye’de eğitim ortamına katkı sunmadığını, çatışmaları daha artırdığını proje okullarında aslında projenin üretilmediğini sadece ve sadece vizyon okulu olarak kullanıldıklarını söylemiştik. Ayakkabı içine çiçek ekerek buna proje dendi ve bazı arkadaşlarımız bu okullarda göreve başladı.
“Öğrenciler de öğretmenler de memnun değil”
Eğitimin bu kadar sorunu varken, dedik ki Türkiye’de ve Eskişehir’de kronik sorunlar varken, bu sorunları çözmekle yükümlü olan Milli Eğitim Bakanlığı ve il milli eğitim müdürlükleri sorunları katlayarak dönemi bitiriyorlar. Öğrencilerimiz memnun değil, veliler memnun değil, eğitim çalışanları memnun değil. Memnuniyetsizlikler silsilesi oluşmuşken bir de Eskişehir’de yaklaşık 181, Türkiye’de 38 bin arkadaşımız bu mağduriyetle karşı karşıya geldi.
“Siyasal iktidara ne kadar yakınsın ve ne kadar uzaksın?”
Buradaki arkadaşların çalışma yılları niteliklerini tartışacak durumda değiliz. Eğitime bir bütün olarak bakmak zorundayız. Ama son yapılan uygulamalarda gördük ki bu okullardan ilişkisi kesilen arkadaşlarımıza bir gerekçe sunamadılar. Hiçbir gerekçe yok. Bir sınav olur. Bu bir kriterdir. Liyakat olur. Bu da bir kriterdir. Ama herhangi bir kriter yok. burada temel bir kriter var. Onu da açıkça söyleyemiyorlar. Okul idaresine, okulun müdürüne ve siyasal iktidara ne kadar yakınsın ve ne kadar uzaksın? Asıl kriter bu. Bunun üzerinden şekillendi her şey. Bunun açıklaması yok. Bunun vicdanen de bir karşılığı yoktur.
“Arkadaşlarımızın geleceği ile onuru ile oynadılar”
Örneğin Atatürk Mesleki ve Teknik Lisesi Müdürü daha yeni geldi okula. 6 ay oldu. Ne kadar buradaki öğretmen arkadaşlarımızı tanıdı. Ve öğrencilerden ne kadar dönüt aldılar memnuniyet konusunda. Objektif olmayan kriterler üzerinden yaptılar bunları. Öğretmenlerin puanlarını giremeyenler, arkadaşlarımızın geleceği ile onuru ile oynadılar. Birçoğu küsmüş durumda. Öğretmenliğe küsmüş durumdalar.
“Bu listeleri okul idareleri hazırladı”
Bakanlığa ve il milli eğitim müdürlüklerine söylediğimiz çok net: İnsanları mutsuz etmekten vazgeçin, bu ısrarınızdan vazgeçin. Herkes topu birbirine atıyor. Gün sonunda hazırlanan listeler var. Bu listeleri kim hazırladı? Okul müdürü mü, milli eğitim mi yoksa bakanlıktan mı? bu sorunun cevabını açıkça söylemiyorlar ama biz biliyoruz. Bu listelerin okul idareleri tarafından hazırlandığını, milli eğitim tarafından onaylandığını ve bakanlık tarafından imzaya alındığını biliyoruz. Tek bir kriter var. Ne kadar biat ederseniz o kadar meselesi üzerinden şekillendi.
“Gazi Mesleki ve Teknik Lisesi’nde 57 arkadaşımız okulundan koparıldı”
Gazi Mesleki ve Teknik Lisesi’nde 57 arkadaşımız okulundan koparıldı ve gelecek dönem burada olmayacaklar. Sendikalar buna projeksiyon tutmak zorundalar. Bu dernekler, sendikalar, siyaset üstü bir durum. Bu yanlış uygulamadan bir an önce vazgeçilmeli. Yeni atanan öğretenlerin yüzde 60’ı Eğitim Bir Sen’e üye. E-twining projesinde birinci olan öğretmen bu okuldan gönderiliyor şu anda. Bu okulları korumamız lazım. Eğitimi kaos bekliyor. Her gün yeni bir şeyle karşılaşıyoruz. Kaosla açıldı okullar, kaosla kapanıyor.”
