Teknoloji ve insanlık ilişkisini masaya yatıran Aşıkoğlu, dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde yapay zekanın insan hayatına kattığı fırsatları ve beraberinde getirdiği riskleri katılımcılarla paylaştı. Özellikle dijital dünyanın etkilerini anlamlandırmak için kullandığı e-hayat metaforu ile insanlık tarihini üç dönemde inceleyen Aşıkoğlu’nun sunumu, geniş bir katılımcı kitlesi tarafından ilgiyle takip edildi. Aşıkoğlu, sunumuna insanlık tarihinin üç temel dönemi üzerinden bir çerçeve çizerek başladı. İlk dönem olan emek yoğun hayat, insanların tarım öncesi ve tarımsal dönemde hayatta kalmak için fiziksel emek harcadıkları bir yaşam biçimini temsil etti. Aşıkoğlu, bu dönemde insanların çevrelerini deneyim ve gözlemler yoluyla anlamlandırdığını belirtti. Sanayi devrimi ile birlikte başlayan endüstriyel hayatınise makinelerin insan hayatına girmesi ve üretimin hız kazanmasıyla büyük bir dönüşüm dönemi olduğunu dile getiren Aşıkoğlu, son olarak elektronik hayat olarak tanımladığı modern dijital çağda insanların artık dijital dünyayla iç içe yaşadığını ve yapay zekanın bu dönemin merkezi rolünü üstlendiğini ifade etti. Aşıkoğlu, bu süreçte verilerin dijital platformlar ve yapay zeka algoritmalarıyla elde edilmesinin yaşam biçimlerini nasıl şekillendirdiğine dikkat çekti.

"Veri güvenliği konularının dikkatle ele alınması gerekiyor"

Yapay zekanın sunduğu fırsatların başında sağlık, eğitim ve finans gibi alanlardaki devrimsel gelişmeler geldiğini vurgulayan Aşıkoğlu, tıbbi teşhislerin hızlanması ve kişiselleştirilmiş eğitim gibi yapay zekanın sunduğu avantajları anlattı. Yapay zekanın iş gücünde oluşturabileceği iş kayıpları ve veri güvenliği konularının da dikkatle ele alınması gerektiğini belirten Aşıkoğlu, bu yeni teknolojinin toplumsal dengeleri nasıl etkileyebileceğine dair uyarılarda bulunarak yapay zekanın dikkatle yönetilmesi gereken bir güç olduğunu dile getirdi.

Aşıkoğlu, Kur'an-ı Kerim'den Bakara Suresi’nin 31'inci ayetine atıfta bulundu

Eskişehir Türk Ocağı’nın gelenekselleşen Perşembe Sohbetleri'nde bu yılın ilk oturumunu gerçekleştiren Ömür Aşıkoğlu, dinleyicilere teknoloji ve insanlık ilişkisini derinlemesine inceleme fırsatı sundu. Kur'an-ı Kerim'den Bakara Suresi’nin 31'inci ayetine atıfta bulunan Aşıkoğlu, insanın bilgiye dayalı üstünlüğünün teknolojik gelişmelere yaklaşımını şekillendirdiğini ve bu bilginin büyük bir sorumlulukla yönetilmesi gerektiğini belirtti. İnsanın yenilikçi kapasitesi ve öğrenme yeteneği, bu yeni dijital çağda etik kurallar çerçevesinde kullanıldığında geleceğin daha sağlıklı inşa edilebileceğini vurguladı.

"Yapay zeka ve dijitalleşme kaçınılmaz"

Sunumun sonunda Aşıkoğlu, yapay zeka ve dijitalleşmenin kaçınılmaz olduğunu ancak bu teknolojilerin etik sınırlarla kontrol altına alınmasının büyük önem taşıdığını belirterek, insanlığın sorumluluklarının da bu süreçte arttığını dile getirdi. Eskişehir Türk Ocağı’nda gerçekleşen etkinlik teknolojinin insanlık üzerindeki etkilerini tartışmaya açarken, katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü.

Aşıkoğlu’nun büyük bir ilgiyle takip edilen konuşmasının bitmesiyle soru ve cevap yapılmasının ardından Ocak Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal teşekkür konuşması yaparak Şükran Berat’ını takdim etti.
 

Kaynak: İhlas Haber Ajansı