Eğitim Sen, Eğitim İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitim Gücü Sen, Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın Eskişehir şubeleri tarafından yapılan çağrıyla binlerce eğitim emekçisi Ulus Anıtı’nda toplandı.
Burada “Bakan istifa”, “Öğretmenler ölüyor, bakanlık susuyor” sloganları atan eğitim emekçileri, şiddetin önlenmesi için yetkilileri acil olarak göreve çağırdı.
“MESLEĞİMİZİN İTİBARSIZLAŞTIRILMASI EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN ŞİDDETİN HEDEFİ OLMASINI DOĞURDU”
Eğitim sendikaları adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası İl Temsilcisi Yücel Karasu, şu ifadeleri kullandı:
“Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim çalışanlarına yönelik söylem ve yaklaşımları son olarak çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile emeğimiz değersizleştirildi. Bu da beraberinde mesleğimizin itibarsızlaştırılmasını, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçilerinin okullarda şiddetin hedefi olmasını doğurdu. Son bir ayda hamile arkadaşımızın dövülmesinden, bıçaklı yaralamaya, okula silahlı saldırıya kadar birçok şiddeti beraberinde getirdi. En sonunda da bir arkadaşımızın hayatını kaybetmesine neden oldu. Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı, İbrahim hocamızı hayattan ve öğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgilidir.
“EĞİTİMDE YAŞANAN OLUMSUZLUKLARIN SORUMLUSU OLARAK ÖĞRETMENLER GÖSTERİLDİ”
Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.
“CİNAYETİN ARKASINDAKİ ZİHNİYET MESLEĞİMİZİN İTİBARINI AYAKLAR ALTINA ALANLARDIR”
Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. "Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür." Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur.
“OKULDA ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN DAHA KAÇ EĞİTİM EMEKÇİSİNİN CAN VERMESİ GEREKİYOR?”
Buradan Milli Eğitim Bakanı’na soruyoruz: Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor? İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz? Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Her suç gibi bu suçun da arkasında kimlerin olduğunu biliyor ve onları çok iyi tanıyoruz.
“OKULLARDA ŞİDDETİ KÖRÜKLEYENLER; EĞİTİME DAİR ELEŞTİRİ VE ÖNERİLERİMİZE KULAK TIKAYANLARDIR”
Daha önce defalarca yaşadığımız cinayetler gibi bu son bu cinayetin de azmettiricileri; öğretmenler çalışmıyor gibi yanlış bir algıyı toplumda yaymaya çalışanlardır. Bizleri bugün okullarımızda açık hedef haline getirenler; liyakatsiz şekilde atandıkları koltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullananlar, her fırsatta bizleri aşağılamaya çalışan mülki amirlerdir. Öğretmenliğin aynı zamanda bir uzmanlık mesleği olduğunu görmezden gelenlerdir. Okullarda şiddeti körükleyenler; eğitime dair eleştiri ve önerilerimize yıllardır kulak tıkamakta ısrar edenlerdir. Bizleri hedef haline getirenler; her fırsatta emeğimizi küçümseyenler, mesleğimizi itibarsızlaştıranlardır.” Açıklamanın ardından binlerce eğitim emekçisi, Ulus Anıtı’ndan Adalar Porsuk Mevkii’ne yürüdü.