Elektrikli araç piyasasında kriz kapıda, 10 gün sonra bir tane bile satamayacaklar! Elektrikli araç piyasasında kriz kapıda, 10 gün sonra bir tane bile satamayacaklar!

Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Başkanı Avukat Hüseyin Akçar, Eskişehir.net’te yayınlanan Net Soru programında Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır Maden’in Eskişehir’de altın-gümüş madeni çıkarma faaliyetine ilişkin önemli açıklamalar yapan Akçar, “Hayvancılık yapılan ekip biçilen alan var burada. Oradaki suyu zaten bitirecek. Bir de toplama su temin göleti oluşturulacak. İklim değişikliğine bağlı kuraklıklar bizi bekliyor. Maden çalışmaları suların kirletilmesine sebep olacak. Karşımızda bizim tamimiyle sudan arındırılmış kurak bir toprak oluşacak. Bu projenin en berbat iki noktası patlatmalı açık ocak sistemi ve yığın liç” diye konuştu.

“672 HEKTARLIK BİR ALANA YAPILMASI PLANLANIYOR”

256 sayfadan oluşan dosyayı hatmettim. Bir baktım ki gerçekten şu anki teknolojiye uymayan bizi felaketin beklediği ÇED başvuru dosyası Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunulmuş. Ben buna onlar da öyle söylüyorlar. Be artık kod adı Alpagut Atalan Projesi. Onlar da ÇED başvuru dosyasında böyle diyor. Sadece atın-gümüş madeni aramaya yönelik değil oradaki su temin göletlerinin yapılması, kırma eleme işlemlerinin yapılması için bir nevi aslında büyük bir yapı yapılması planlanıyor. 672 hektarlık bir alana yapılması planlanıyor. Neden su temin göleti? Çünkü su çok önemli bu tesislerde. Su ile ayrıştırma yapacak. Su ile yıkanması gerekecek gibi. O su orada yetmeyeceği gibi su temin göleti yapılması da planlanıyor.

EKMEK ARASI SİYANÜR DAĞIT VER

Orman alanı 672’nin içinde 542 hektar. Yani büyüklüğü bir düşünün. 672’den 542’yi çıkardığımızda geriye ne kadarlık bir şahıs arazisi kaldığını siz belirleyin. Çok büyük bir orman alanı. Bu sıyırma işlemi sırasında yok olacak. Bu durum gerçekten hem Tepebaşı’nı hem Mihalgazi’nin oradaki birden fazla mahalleyi çok büyük bir tehdit altına alıyor. Atalan Mahallesi, Atalan Tekke Mahallesi, Alpagut, Karaoğlan, Avlamış, Tekeciler, Tarpak yani o kadar kritik bir noktadaki. Hep bize söyledikleri siz merkezdesiniz nereden bileceksiniz gibi. Bu mümkün değil. Bütün Eskişehir’i hatta Sakarya Havzası’nı tehlike altına alan bir proje bu. Bizim ayağa kalkmamız gerekiyor bu konuda. Neden? Çünkü siyanürlü olması da bu açıdan çok önemli. Ekmek arası siyanür dağıt ver. Bu kadar net.

“HALKIN BİLGİLENDİRİLMESİ TOPLANTISI 9 OCAK’A ERTELENDİ”

Proje başvuru tarihi 13 Kasım. Ta ki 6 Aralık’a kadar. 7 Aralık’ta benim yazım yayınlandığında aslında 6 Aralık günü ÇED başvuru dosyası şirket tarafından çekilmiş. Sebebini bilmiyoruz. Gerekçesini söylememişler. 7 Aralık’ta bütün o paylaşımları da 6 Aralık’ta bu değişikliğin olmadığını söyleyerek paylaştım. Sonrasında 12 Aralık’ta tekrar bu mevcut başvuru dosyası sunulmuş. Eski dosyaya göre bu hafta çarşamba günü o bölgede halkın değerlendirme toplantısı yapılacaktı. Yeni başvuru dosyasına göre bu toplantı 9 Ocak’a ertelendi. Burada neden böyle bir şey yaptılar 9 Ocak’ta göreceğiz. Biz bunlara deneyimli bir iliz. Termik santral, Sevinç, Kaymaz. Oradaki halkın bilgilendirilmesi toplantısında neler yaşandığını çok iyi biliyoruz. Buna da hazırlıklıyız açıkçası.

“ŞİRKET DEVAMLI O MUHTARLARLA TOPLANTI HALİNDE”

Saymış olduğum mahalle muhtarları birkaç tanesi dışında devamlı şirketin o muhtarlarla toplantı halinde olduğunu da biliyorum. Her zaman yaşadığımız gibi güzel hediyeler, oradaki insanların gönlünü 

“HALKIN BİLGİLENDİRİLMESİ TOPLANTISI 9 OCAK’A ERTELENDİ”

Proje başvuru tarihi 13 Kasım. Ta ki 6 Aralık’a kadar. 7 Aralık’ta benim yazım yayınlandığında aslında 6 Aralık günü ÇED başvuru dosyası şirket tarafından çekilmiş. Sebebini bilmiyoruz. Gerekçesini söylememişler. 7 Aralık’ta bütün o paylaşımları da 6 Aralık’ta bu değişikliğin olmadığını söyleyerek paylaştım. Sonrasında 12 Aralık’ta tekrar bu mevcut başvuru dosyası sunulmuş. Eski dosyaya göre bu hafta çarşamba günü o bölgede halkın değerlendirme toplantısı yapılacaktı. Yeni başvuru dosyasına göre bu toplantı 9 Ocak’a ertelendi. Burada neden böyle bir şey yaptılar 9 Ocak’ta göreceğiz. Biz bunlara deneyimli bir iliz. Termik santral, Sevinç, Kaymaz. Oradaki halkın bilgilendirilmesi toplantısında neler yaşandığını çok iyi biliyoruz. Buna da hazırlıklıyız açıkçası.

“ŞİRKET DEVAMLI O MUHTARLARLA TOPLANTI HALİNDE”

Saymış olduğum mahalle muhtarları birkaç tanesi dışında devamlı şirketin o muhtarlarla toplantı halinde olduğunu da biliyorum. Her zaman yaşadığımız gibi güzel hediyeler, oradaki insanların gönlünü çelebilecek hediyeler veya orada güller dağıtıldığını biliyorum ben. Devamlı bir temas halinde olduğunu çok yakından takip ediyorum. Bakıyorum oradaki muhtarların bilgili olduğunu da görüyorum. Burada her zaman personel istihdamı sağlanacak, şu kadar işçi alınacak denilmesi biraz bunları daha da örtüyor gibi geliyor bana. Gizli kapaklı olunca bilgiye ulaşmakta çok zorlanıyoruz.

“SU HAVZALARI YÖNÜNÜ YERİNİ DEĞİŞTİRECEK”

“256 sayfalık bu ÇED başvuru dosyasının göze çarpan 2 noktası var. Birincisi patlatmalı açık ocak işletmeciliğiyle yapılacak. Nedir bu? Orman alanındaki sıyırma işlemleri yapıldıktan sonra, nedir sıyırma işlemleri yani orman temizlendikten sonra yani ağaçlar kesildikten sonra gerekli şekilde dinamitler yerleştirilecek ve patlatma sağlanacak. Bu patlatma gerçekleştiğinde su havzaları yönünü yerini değiştirecek. Orada emin olun verimli topraklar sıyrılacak. Zaten istenen bu. Neden orada altın sıyrılsın toz halinde kalsın ve akabinde de verimli topraklardan pasa olanları ayrılsın pasa olanların haricinde de verimli topraklarda siyanürlü bir ayrıştırma gerçekleşsin. Bu patlatma çalışmaları ana kayaların çatlak sisteminde değişme ve yer altı sularının değişimine sebebiyet verecek. Çok önemli bu.”

“PATLATMA SIRASINDA ORADA TOPRAK KAYMALARI SÖZ KONUSU OLACAK”

ÇED başvuru dosyasında belirtilen yer Atalan Mahallesine bir kilometre uzaklıkta. Yani bu kadar yakın. Alpagut mahallesine 3 km uzaklıkta. Yerleşim yerlerinin olduğu yerde. Bu patlatma sırasında orada toprak kaymaları söz konusu olacak. O toprak kaymaları sırasında orada yaşayan insanların evleri belki o toprakların altında kalacak. Bu kadar yerleşim yerine yakın bir yerde patlatmalı açık ocak işletmeciliğinin hangi uluslararası ya da ulusal standartlara uygun onu bilmiyoruz. ÇED başvuru dosyasında uluslararası standartlarda bu işi yapacağız diyorlar. Hangi uluslararası standartlarda?

“BİRDEN FAZLA PASA DAĞI OLUŞACAK”

Doğal sızma yolları değişecek.  Çıkarılan madenlerin bulunduğu yerlerdeki suların yönü değişecek ve iki tane ayrı toprak oluşacak. Biri altının içinde olduğu toprak. O zaten şirketin de istediği toprak. Bir de pasa dediğimiz toprak. Bu pasalar nereye gidecek? Bunlar da bu bölgede. Karşımızda birden fazla pasa dağı oluşacak. Verimli topraklarda verimsiz topraklar nereye götürülecek? Başka bir yere götürülemeyecek. Orada yer alacak hepsi.

YIĞIN LİÇİ KULLANILACAK

İkinci öneli konu liç konusu. Yığın liç. Nedir bu? İki tane linç türü var. Bir, tank liçi var. Bir de yığın liçi var. Yani cevherin yığın halinde açık bir şekilde o alanda bulunmasına yığın liçi diyoruz. Hani uluslarası standartlarda yapılıyordu? Madem uluslararası standartlarda yapıyorsunuz, tank liçini neden kullanmıyorsunuz? Çünkü tank liçi çok maliyetli. Yığın liçi adı üzerinde açık arazide üst üste yığın haline getir. Sula ayrıştırmasını siyanürle yap ondan sonra paşalarına ayır. Altının olduğu toprak daha verimli hale işlenmeye devam etsin. Buna siyanürleme işlemi diyoruz. Yığın liçi. İşte ekmek arası siyanür diyorum ben. Bu kadar zehirli, bu kadar tehlikeli bir tesis yapılacak. O bölgede atık havuzları oluşacak.

“MADEN ÇALIŞMALARI SULARIN KİRLETİLMESİNE SEBEP OLACAK”

Hayvancılık yapılan ekip biçilen alan var burada. Oradaki suyu zaten bitirecek. Bir de toplama su temin göleti oluşturulacak. İklim değişikliğine bağlı kuraklıklar bizi bekliyor. Maden çalışmaları suların kirletilmesine sebep olacak. Karşımızda bizim tamimiyle sudan arındırılmış kurak bir toprak oluşacak. Bu projenin en berbat iki noktası patlatmalı açık ocak sistemi ve yığın liç.

“ORAYI TAMAMEN SÖMÜRECEĞİZ DİYORLAR”

Diyorlar ki proje kapsamında yılda 2 ay, ayda 30 gün, günde 24 saat üç vardiya halinde üretim yapılacak. İyi bravo. Çekinmemişler bunu yazmışlar. Ara vermeyeceğiz diyorlar. Orayı tamamen sömüreceğiz diyorlar. Proje ömrü 20 yıl. Eskişehir’i yok etmeye hiç kimsenin hakkı olamaz.

“ÇUKURLARDA SİYANÜRLE ALTIN ARAMALARI GERÇEKLEŞECEK”

Alandaki vatandaşlar farklı ve yanlış bilgilerle donatılıyor. Biz gidip gerekirse bu resimleri gösterip işte sizin bu hayvanınızı burada yemiyle yemlediğiyle bu topraklar bu hale dönüşecek. Çukurlar oluşacak ve bu çukurlarda siyanürle altın aramaları gerçekleşecek. Toprak gittikçe kayacak. Kaydıkça oradaki yerleşim yerleri için tehlike oluşturacak.

“2 TANE BÜYÜK SİT ALANI VAR ORADA”

Kanser vakaları artacak. Akciğer hastalığı vakaları artacak. Bizi bile etkileyecek. İşin ilginci ÇED başvuru dosyasında bu pasaların atık depolarının yapılacağı yerde kültürel olarak sit alanı ilan edilmiş yerler de var. Bunları nasıl kabul ettireceksiniz? Ben 9 Ocak’ta gideceğim. Nerde yapılacağı belli değil. 9 Ocak’ta halkın bilgilendirmesi toplantısı yapılacak bu şirket tarafından. Siz o mevkide kültürel anlamda sit alanı ilan edilen bir yerin olduğunu biliyor musunuz diyeceğim şirkete? Dokunamazsınız o yere. Çok büyük bir alan. 672 hektar alan. 2 tane büyük sit alanı var orada. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan karar alınmış. Bunlar hiçbir şekilde araştırmadan insanlara sorulmadan ben yaptım oldu kafasıyla olan ve geçen başvuru dosyaları.

“ŞİRKET TARAFINDAN ABLUKA ALTINA ALINMIŞ O BÖLGE”

Şirket tarafından abluka altına alınmış o bölge ve o bölgede yaşayan insanlar. İnşaat aşamasında 1200 kişi, işletme aşamasında 600 kişi çalışacak demişler. Böylesine bir yalan var ortada. Sizden alacağız. Sizin mahallenizde alacağız işçileri. Acaba orada çalışan vatandaşlarımız o akciğerle nasıl yaşayacaklar. Bu kadar tehlikeli ve talan edilecek bölge haline gelecek o bölge. Kod adı onlara göre Alpagut-Atalan. Resmen dalga geçiyorlar. Biz Eskişehirliler olarak nasıl Alpu Termik Santrali’ne topyekûn karşı çıktıysak, Sevinç’e karşı çıktıysak burada da Eskişehir kıymetlidir diyerek karşı çıkacağız.

“BU PROJENİN İNSAN SAĞLIĞINA BÜYÜK BİR ZARARI VAR”

Biz körü körüne bir şeyin iptal olmasını istemiyoruz. Bu projenin insan sağlığına büyük bir zararı olduğunu söylüyoruz. Madenler çıkarılmalıdır ama madenler şu aşamada çıkarılmamalıdır diyoruz Tepebaşı Alpagut Atalan.

“İLK HEDEFİMİZ 9 OCAK’TA BU TOPLANTIYI YAPTIRMAMAK”

Termik santralde de baromuz dava açtı. Büyükşehir Belediyemiz çok deneyimli kadrolarıyla davalarını açıyor. Tepebaşı Belediyemiz davalarını açıyor. Sivil toplum kuruluşu da halkın aydınlatılması ve bilgilendirilmesi için çaba sarf ediyor. Bu ÇED başvuru dosyasının, halkın bilgilendirme toplantısı sonrasında bir süreci var. Bu süreci takip edeceğiz biz. Bu süreç sonrasında davalar açılacak. Ben burada hala daha hukuka inancımı koruyorum. Oradaki yöre halkından da açılmasını talep etmemiz gerekiyor. Termik santralde kişi bazlı davalar açıldı. İlk hedefimiz 9 Ocak’ta bu toplantıyı yaptırmamak. Bu başvuru dosyasının savunulacak bir yeri yok. Biz oradaki vatandaşlarla hızlı bir şekilde konuşmamız gerekiyor.” MELTEM KARAKAŞ

Kaynak: Eskişehir Net Haber Merkezi