Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Eskişehir Net ekranlarından yaptığı açıklamalarda, kamuda tasarruf genelgesini değerlendirirken, parti içine yönelik mesajlar da verdi.  


“CHP’YE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin hafta sonu Ankara’da düzenlediği emekli mitingine katılan Kurt, mitingle ilgili şu izlenimleri paylaştı: “Seçimden sonra ‘muhalefet yapma biçimimizi değiştireceğiz’ demiştim. İnsanları politize etmeden, sokağın dışına atarak politika yapmanın çok büyük avantaj elde etmediğini gördük. Biz artık sokakta olacağız. Sokakta insanların derdini yüksek sesle dile getiren bir parti olmak ve strateji geliştirmek zorundayız. Bundan sonra nerede sorun varsa orada politika yapan bir parti olacağız. Türkiye’de sorun bitmez. Kötü yönetilen bir ülke, kötü yönetilen bir ekonomi var… Bu nokta da CHP’ye çok iş düşüyor.” 

“DAVA AÇSAK, HAKLI ÇIKARIZ”

Kamuda Tasarruf Genelgesi’nin belediyenin proje ve kaynaklarını nasıl etkileyeceğini anlatan Kurt, şunları söyledi: “Yapmamız gereken yatırımların önüne bir set çekilmektedir. Üç yıl boyunca ‘kreş, hizmet binası yapma, araç ve gayrimenkul alma ve kiralama, kamulaştırma yapma’ diyor. Genelge kanuna, anayasaya ve geleneklere aykırıdır. Genelgenin iptali için dava açmaya kalksak, haklı çıkabiliriz. Türkiye’nin seferberlik anlamında bir tasarrufa ihtiyacı var. Topyekûn bir tasarruf yerine sadece kamu kuruluşların tasarruf etmesi ülke açısından gerçekçi değildir. Bu kaçıncı tasarruf genelgesi… Yayınlıyor, önce kendileri uymuyorlar.”

“BORCUMUZ BÜTÇENİN YÜZDE 10’U”

Odunpazarı Belediyesi’nin son beş yılda tasarruf ederek yatırımlarını hayata geçirdiğini aktaran Kurt, “Tasarruf, kaynak yaratma açısından önemlidir. Son beş yılda kredi kullanmamışız, borçlanmamışız.  Bütçemiz hep artı vermiş. Bu durum yatırıma engel olmuş mu? Olmamış. Odunpazarı Belediyesi’nin şuanda borcu, bütçesinin yüzde 10’u kadar. İller Bankası’ndan gelen paylarda yüzde 20 civarında eksilme oldu. Bu durum beş, altı ay üst üste devam ederse biz de sıkıntıya düşeriz. Personel giderleri, cari harcamalar oldukça yüksek” ifadelerini kullandı.  

“ÇÖP TOPLAMAKTAN BAŞKA BİR İŞ YAPAMAYIZ”

Genelgeye uygun hareket etmek için çeşitli formüller ürettiklerini belirten Kurt, “Genelgeye uygun olarak fazla mesaileri kaldırdık. Bundan sonra herkes sekiz saat çalışacak. Hafta sonu çalışanla mesai yapmayacağız. Hafta içi izinli yapacağız. Çalışan açısından ciddi bir kayıp olacak. Yapılacak iş azalacak. Belki parklar daha az sulanacak…Asfalt ihalemizi yapıp, yapmamayı düşünüyoruz. Formüller arıyoruz. Emekliliği gelenlerden, emekliye ayrılmalarını istiyoruz. Ücretli, ücretsiz izinler konusunda çalışmalar yapıyoruz. Genelgeye göre üç yıl boyunca çöp toplamaktan ve mevcut parkların bakımını yapmaktan başka bir iş yapamayız” diye konuştu.  


“5 LİRALIK ÇAY İÇİN KUYRUK OLUYOR”

Sosyal yardım alan insanların sayısında her geçen yıl artış yaşandığına dikkat çeken Kurt, “Belediyemiz aşevinden günlük 2000’den fazla aileye sıcak yemek veriyoruz. Halk Market’te yaklaşık 1200 civarında ailenin aylık gıda ihtiyacını karşılıyoruz. Şuanda emekli dul ve yetimlerine de destek vermeye başladık. İnsanlar, Hamamyolu’ndaki işletmelerimizde 5 liraya çay içebilmek için kuyrukta bekliyorlar. Bu durum yoksulluğun yansımasıdır. Her gün en az 10 kişi iş için belediyeye geliyor… Devletin yapmış olduğu yardımların büyük çoğunluğu şimdiye kadar partizanca yapılmış” ifadelerini kullandı. 


“22 YILDIR SÖZ VERİP, YAPMIYOR”

Seçim sonuçlarına göre Eskişehirlilerin iktidardan bir beklentisinin olmadığını belirten Kurt,  “İktidar 22 yıldır söz verdi, yapmadı. Eskişehir için iktidardan yana bir beklenti kalmadı. Yine yapmayacaklar. Umarım akılları başlarına gelmiştir. Eskişehir’de bazı yatırımları kolaylaştıracak formüller bulurlar. İzmir yüksek hızlı treninin Eskişehir’i dışından geçmesi şuandaki AKP milletvekillerinin başarısızlığıdır” dedi. 

“ULU ORTA KONUŞMAK PARTİYE ZARAR VERİR”

Kurt, CHP’de belediye başkan adayı lehine çalışan partililer için başlatılan disiplin süreciyle ilgili, “Partinin kendi iç dinamikleri içerisinde yapacağı değerlendirmelere bağlı. Ulu orta, basının önünde bir tartışma partiye zarar verir. Biz birinci partiyiz. Sorumlu davranacağız ve iktidar olacağız” yorumunda bulundu. 
Geçmişte olduğu gibi önümüzdeki süreçte de parti içerisinde mücadeleye devam edeceğini söyleyen Kurt, “Kazım Kurt değişmez. Siyaset, parti olmadan olmaz. Parti mücadelesi verdiğim için bir sürü insan benim karşımda.  Yapay da olsa cepheler oluşturuyorlar.  Durmak yok” dedi. 

“YAKIP, YIKIP GİDİYOR”

Kurt, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Fikriye Söğütlü’nün ‘üye formları çöpe atılıyordu” iddiaları hakkında ise, “Kongreye bir ay kalmış, istifa ediyor. Yakıp, yıkıp gidiyor. Şimdiye kadar bu işi dillendirmediyseniz, ses çıkarmadıysanız…’Herkes kabahatli bir tek ben doğruyum’ demek, çok doğru değil” ifadelerini kullandı. 

“RAHATSIZ OLAN PARTİDE DURMASIN”

Kurt, önümüzdeki aylarda yapılacak olan kadın kolları ve gençlik kolları kongresine müdahil olup olmayacağı ile ilgili soruya, “Partinin doğru bir yönetim eline geçmesi için mücadele ederiz. Doğrudan isimlere karışmasam bile ilkelere ön ayak olmaya çalışırım. Arkadaşlarımız bu konuda gereken çalışmayı yapıyorlar. Gayet doğaldır. Yanlış olan seçilirken particilik yapma, seçildikten sonra particilik yapmadır... O zaman niçin bu partiden seçiliyoruz? Niçin bu partiye geliyoruz. Yattığın yerden, suya sabuna dokunmadan bekle… Seçime on gün kala partili ol, milletvekili ol, belediye başkanı ol, il başkanı ol. Particilik 24 saat yapılan bir iştir. Yaşam biçimidir. Bunu herkes böyle bilmeli ve böyle yapmalıdır. Pek çok belediye başkanı ‘rozeti çıkardım’ diyor. Ben bundan rahatsız oluyor. Niçin çıkarıyorsun rozeti. İnsanlar bizi rozetimizle seçti. İnsanlar bizi solcu olduğumuz için, sosyal demokrat olduğumuz için seçti. Ben, Cumhuriyet Halk Partili Kazım Kurt olarak AKP’liden de, MHP’liden de, HDP’liden de, İşçi Partili’den de DEM’lilerden de oy alıyorum.  Hiçbirine ‘rozetimi çıkardım’, ‘senin yanındayım’ demiyorum. Ülkü Ocakları’ndan, MHP’den pek çok insan bu seçimde bize destek verdi. Solculuğumu,  CHP’liliğimi bile bile, üstelik CHP’nin içinde de partinin soluna daha yakın olduğumu bile bile… Kim, neden rahatsız olur hayret ediyorum. O zaman rahatsız olan partide durmasın. Biz nasıl solculuğumuzla Türk Ocağı’nda oturup insanlarla oturup sohbet edebiliyorsak, solculuğumuzla filanca cami derneğinde sohbet edebiliyorsak, onlardan oy alabilmek için siyaset yapıyorsak, o zaman her yerde yapmalıyız. Niçin rozetimizi çıkaralım” yanıtını verdi.  

“ÖMÜR BOYU KONGRE DÜŞMANLIĞI OLMAZ”

Kurt, il kongrelerinde karşı karşıya geldikleri Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile aralarında olan gerginliğin seçim sonrası sona erip ermediği ile ilgili soruya ise şu yanıtı verdi: “Ahmet Ataç ile bizim bir sorunumuz yoktu. Şuanda her şeye rağmen, seçim çalışmasında birlikte olmak zorunda olduğumuzu gördük ve birlikte olduk. Particilik budur. Kişisel beklentimiz, kişisel kinimiz, kişisel öfkemiz olmaz. Olmamalı… Kongrede karşı karşıya gelmek düşmanlık anlamına gelmez. Kongreler en iyi adayı seçmek için yapılır. İnsanlar ‘en iyi aday’ benim diyor.  Benim tercihim en iyi aday konusunda başkadır, Ahmet beyin tercihi başkadır. Pazar günü kongre biter, bu iş biter. En iyi aday seçilen adaydır. Hepimizin il başkanıdır, hepimizin ilçe başkanıdır. Eskişehir’deki sorun, seçilen adayı tanımamakla oldu. Seçilen aday herkesin il başkanıdır. Eğer aynı yanlışı ben yapsaydım, ‘Talat bey sen Tepebaşı’nın il başkanısın, ben seni tanımıyorum’ deseydim böyle bir bütünlük olur muydu? Olmazdı. Çok zor bir şey değildi. Gittim, tebrik ettim. ‘Emrindeyim’ dedim yürüdüm. Demokrasi bunu gerektirir. Ömür boyu kongre düşmanlığı olmaz. Demokratik bir yarış. Bu yarış içerisindekiler bizim partilimiz. Seçenler de bizim partilimiz. Biz de şöyle bir anlayış sergileniyor; ‘kongrede kaybetmişsin tüh tühh…’ Kongreye katılmak, mücadele etmek onurdur. Kazanmayabilir. Figen Hanım ile Talat Bey il başkanlığında yarıştı. Figen Hanım kaybetti. Ne yapsın, intihar mı etsin. Politikayı mı bıraksın…

“BANA OY VERMEYEN PARTİLİLERİMİZ VAR”

2014 yılından bu yana toplamda üç seçimdir, kendisine oy vermeyen CHP’lilerin olduğuna vurgu yapan Kurt, “Aynı hastalık devam ediyor. 2014’ten beri bana oy vermeyen partililerimiz var.  Hala partide. Lafa geldi mi de en iyi partici o…Olur mu böyle bir şey. Partilinin görevi, partinin adayının seçilmesi için çalışmaktır. ‘Partinin adayı seçilmesin’ diye çalışmak, parti suçudur. Kimse kimseyi kandırmasın. Eskişehir’de ‘Kazım Kurt seçilmesin’ diye çalışan CHP’lileri herkes biliyor. Ben partili olarak her türlü görevimi yerine getiririm. Hiç kimseden çekinmemde, korkmam da… Bir yanlış yapılıyorsa hesabı verilmelidir. Hesabı sorar, sormaz… O beni ilgilendirmez. Bildiğim doğruyu ortaya koyarım, gerisi yönetimlerin işidir. Yönetimler, ‘evet bu beyler ya da hanımlar her ne kadar aleyhte çalıştılarsa da biz seçimi kazandık, bunlara madalya verelim’ derlerse, daha çok bu sıkıntıyı yaşarız” dedi.  

“ALEYTE ÇALIŞANLARI HERKES BİLİYOR” 

Kurt, CHP’de başlatılan disiplin süreciyle ilgili, “Disiplin sürecinde bir şey çıkar ya da çıkmaz bilemem. Uğraşmam da. Ben bildiklerimi söylerim, gerisine karışmam. Onu bizi yönetenler düşünmeli. Eskişehir’de il başkanı, il örgütü bilmiyor mu? İlçe başkanları, ilçe örgütleri bilmiyor mu? Belediye başkan adayları, milletvekilleri bilmiyor mu? Biliyor. ‘Kazım’a çalışmadı, bana çalıştı… İYİ Partilidir.’ O zaman hayırlı olsun. Bir dahaki sefere de ona atar kazığı…” ifadelerini kullandı.  

“PARTİ YARIŞ DÜŞMANLIK YARATMAMALI”

Kurt, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Belediye hizmeti ayrı, parti çalışması ayrı bir şeydir. Ben parti çalışmasını her zaman yaparım. Bu konuda da hiç kimsenin bana bir kusur bulması mümkün değildir. Parti içerisindeki meseleleri de parti içindeki uygun ortamlarda herkes ile tartışırım. Çıkıp dışarıda bir takım dedikodular yapmadan, partinin karar organları ve yetkili kurulların da konuşuruz. Bildiğimizi konuşmaktan çekinmemeliyiz. Parti içi yarışlar düşmanlık yaratmamalıdır.”

Kaynak: Eskisehir.net Haber Merkezi