İbrahim Arslan’dan Merkezi İdare Yatırım Programı eleştirisi: “Ne ilçe yolları var ne de çevre yolu” İbrahim Arslan’dan Merkezi İdare Yatırım Programı eleştirisi: “Ne ilçe yolları var ne de çevre yolu”

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, 2025 Yılı Merkezi İdare Yatırım Programı ile ilgili açıklama yaptı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nin güçlendirilmesine ilişkin yatırım programına sadece yüzde 10 oranında bir ödenek konulduğunu söyleyen Arslan, hastanede günlük 6 bin kişilik bir hareketlilik olduğunu hatırlatarak, olası bir deprem tehlikesini hatırlattı. 

“Proje maliyet bedelinin yüzde 10’u kadar ödenek var”

İbrahim Arslan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Turpun büyüğü olarak değerlendirebileceğimiz güçlendirilmesi gerektiği raporlanan ve kamuoyundaki gündemini koruyan toplam proje maliyeti 400 milyon lira olan ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi klinikler binası güçlendirme projesi için 2025 yılına sadece proje maliyet bedelinin yüzde 10’u kadar ödenek konulduğu, bu yolla binanın güçlendirilemeyeceği 2025 yılında ortaya çıkıyor. Öte yandan hastane yetkilileri tarafından daha önce açıklama yapılmıştı güçlendirmenin maliyetli olduğu ve zamana yayılacağı şeklinde. Yeni hastane yapımı için gerekli yazışmaların yapıldığı yönünde 2025 yatırım programında tıp fakültesinin yeni hastanesi ile ilgili de herhangi bir projenin yatırım programında yer almadığı gerçeğiyle ne yazık ki karşı karşıya kaldık.

“Eskişehir’den ne bir haberi var, ne projelerden haberi”

Tıp fakültesi hastanesinin güçlendirilmesi gerektiği bilimsel raporlarla ortaya konuşmuş olmasına, 2023 yılı kasım ayında ESOGÜ yönetimi tarafından paylaşılmış olmasına rağmen az önce rakamları ifade etim. Proje maliyetinin yaklaşık 400 milyon lira olduğu ama 2025 yılına sadece 40 milyon lira ödenek konulduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Günde ortalama 4 bin hasta giriyor çıkıyor o binaya. Çalışanlarla günlük haraketlilik yaklaşık 6 bin kişi. Binanın güçlendirilmesi gerçeği ortada dururken buraya gerekli ödenek ayrılarak bir an önce bu binanın güçlendirilmesi ve veya derhal onu ikame edecek yeni bir binanın yapımı gerçekleştirilmeli. Bu işler siyaset üstü meselelerdir. İnsanlarımızın canı söz konusudur. Bu hastanenin başına bir hal gelirse bunun hesabını kim verebilir? O nedenle afet riskli meselelerle ilgili kaldı ki müjdeliyorum demiş sayın vekil. Eskişehir’den ne bi haberi var, ne projelerden haberi var bu arkadaşın. Gündoğdu ile ilgili dilimde tüy kalmadı. O zaman meclis üyesiydim. Yıl 2012. Afet riskli ala ilan edilmesi 2013. Dedik ki bakanlıkta yetki. Ya yapın ya yetkiyi belediyelerimize devredin. Belediyelerimiz yapsın. 

“Siz bu kentin milletvekili değil misiniz?”

Yetkiyi devretmediler belediyelerimize yaptırmadılar ama inkarcı bir tutumla yetkinin kendinde olmadıklarını ifade ederek, nihayet aradan 13 yıl sonra itiraf edip bu yıl içinde müjde vereceğiz diyorlar. Gündoğdu’da insanlarımız tam 12 yıldır çivi çakamıyor. Kimin ne hakkı var buna? Küçük Sanayi Sitesi 2017 yılında afet riskli alan ilan edilmiştir. Bakanlıktadır yetki. Belediyeye verin, vermediler; yapın, yapmadılar. Üzerinden tam 8 yıl geçti. O çöküntü alanı orada duruyor. Niye yapmıyorsunuz? Neyi müjdeliyorsunuz? 8 yıl bu kente küçük sanayi ile ilgili neden zaman kaybettirdiniz? Buradan iktidar vekillerine özel olarak bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum. Arkadaş sizin hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Siz bu kentin milletvekili değil misiniz? Eskişehirliler sizlere oy vererek Eskişehir’in sorunlarını çözün, bu sorunları artık aşalım diye oy vermediler mi? sizi vekil yapmadılar mı? 22 yıldır tek başınıza iktidardasınız. Dünü kötüleyerek işin içinde çıkamazsınız. Sorumluluğunuzu ortadan kaldıramazsınız. 22 yıldır neden yapmadınız bu projeleri? Ayıp değil mi? yazık değil mi? o kadar can yitiyor kazalarda? Utanmıyor musunuz? Sorumluluk hissetmiyor musunuz? O nedenle buradan çağrımızı bir kez daha yapıyoruz. Gelin Eskişehir için hepimiz, milletvekilleri, belediye başkanları, kentin dinamikleri bir araya gelerek bir an önce bu sorunların çözümüne hep birlikte katkı sağlayalım.”

Kaynak: Meltem Karakaş