Hürriyet'in haberine göre, Konut sahibi olmayı hedefleyen birçok vatandaş, artan maliyetler ve finansman zorlukları nedeniyle hayallerini ertelemek zorunda kalıyor. Ancak enflasyondaki düşüşün etkisiyle, önümüzdeki aylarda konut kredisi faizlerinde bir miktar gerileme bekleniyor.
Yüksek mevduat faizleri, konut yatırımlarını ikinci plana itiyor. Örneğin, 5 milyon lirasıyla ev almak yerine mevduatta değerlendiren bir yatırımcı, aylık yaklaşık 200 bin TL faiz getirisi elde edebiliyor. Aynı miktarla bir ev alınıp kiraya verilse, bu gelir en fazla 35 bin TL oluyor. Kira getirilerinde yaşanan düşüş, yatırımcıları gayrimenkul yerine finansal enstrümanlara yönlendiriyor.
Gayrimenkul sektörü temsilcileri, satışların yeniden hareketlenmesi için faiz oranlarının düşmesinin şart olduğunu vurguluyor. Mevcut yüksek faiz oranları nedeniyle satışta bekleyen geniş bir portföyde fiyatlar her geçen gün düşerken, beklentiler sebebiyle talep hâlâ istenen seviyeye ulaşamadı. Merkez Bankası’nın faiz indirimi adımlarının devam etmesi, sektörde toparlanma umutlarını artırıyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından belirlenen şartlar, özellikle ikinci konut alımlarını sınırlandırıyor. İkinci bir ev almak isteyen kişiler, ekspertiz değerinin yalnızca yüzde 22,5’ine kadar kredi kullanabiliyor. İlk evini almak isteyenlerin sayısı sınırlı kalırken, yatırım amaçlı konut almak isteyenler de bu koşullardan olumsuz etkileniyor.
GYODER Başkanı Neşecan Çekici’ye göre, 2023 yılında yüzde 17,5 düşüşle gerçekleşen konut satışları, 2024’te yeniden artış gösterebilir. Faiz oranlarının makul seviyelere inmesiyle sektörün canlanabileceğini belirten Çekici, Türkiye’nin ev sahipliği oranını yeniden yüzde 70 seviyelerine çıkarması gerektiğini ifade etti.
Konut fiyatlarının faiz dalgalanmaları ve maliyet artışlarına bağlı olarak yükselmesi beklenirken, doğru zamanda yapılan yatırımların uzun vadede kazanç sağlayabileceği düşünülüyor. Ekonomik istikrarın sağlanması ve destekleyici politikaların hayata geçirilmesiyle, gayrimenkul sektörü yeniden Türkiye ekonomisinin lokomotifi haline gelebilir.